LEYLA “Sen ne yaptın?” diye çığlık attım. Ellerim ardı ardına suratına iniyor, bir yandan da bağırıyordum. “Sakin ol,” diyerek ellerimi tutmaya çalıştı ama fırsat vermedim. “Sen ne yaptın?” Çıldırmış gibi saldırmaya devam ettim. “Yeter ama!” diyerek beni ittirmesiyle başım cama çarptı. Arabayı çalıştırdığını fark etmiştim. Gözlerim mekana takılırken yükselen alevi görmemle kilitlenip kaldım. Alev kıvılcımları etrafı yalıyor, insanlar panikle kaçışıyordu. Yaşlar gözlerimden hızla iniyordu. “Allah senin belanı versin!” dedim titrek bir sesle. Yüzüme yapışan maskeyi zar zor, titreyen ellerimle çıkarmaya çalıştım. Elime yapışıp durdurdu. Gözyaşlarım daha da hızlandı. Kendimi durduramıyordum. Aklımı bir türlü toparlayamıyor, Pars'ın ölmüş olma ihtimaliyle yanıp kavruluyordum. “Çıkmıyor

