PARS Gizli bir proje için Ankara'ya gelmem gerekmişti. Beş günlük yoğun bir trafiğin ardından işim bugün nihayet bitmişti. Ayrı kalmak boktan bir şeydi. İstanbul'dayken de uzak kaldığımız zamanlar olmuştu ama o bir şekilde hep gözümün önündeydi. Özlüyor muydu yoksa unutuyor muydu emin olamıyordum. Telefonda konuşuyorduk, hatta güzel bir yol kat ediyorduk ama aklım da sürekli beni dürtüp duruyordu. Raporu teslim edip gitmeyi planlarken İçişleri bakanı benimle yüzyüze görüşmek istemişti. Biliyordum karın ağrısını… Geçen günkü olanların hesabını soracaktı. “Sizi bekliyor.” Teşekkür edip içeriye girdim. “Bize iki Türk kahvesi,” dedi asistana. Asistan kapıyı kapatıp odadan çıkınca elimdeki dosyayı uzattım. Raporları, şifreleri ve bana bir şey olduğu takdirde sisteme girilen duvarın

