Umut'un güzel sesiyle uyanmıştı heja
Mutlu olmak için çok fazla şeye ihtiyacı yoktu insanın aslında küçük bir meleğin gülüşü bile yetiyordu...
Hazırlanıp oğluyla indi aşşağı yiğit avluda oturuyordu babasıyla kollarını uzatıp umutu istedi yiğit heja oğlunu verip mutfağa ilerledi kahvaltıya yardım etmiş kurmuşlardı sofrayı kahvaltı masasında ne zaman gideceksin diyen babasına 3 sonra dedi yiğit karısına bakarak ama heja ona bakmıyordu bile bu umursamazlığı çileden çıkarmaya yetiyordu kocasını...
Bir günü daha bitirirken yiğit oğlunu alıp odaya çıktı leylaya seslenip umuta bakmasını tembih edip indi aşşağı hejayla konuşması gerekiyordu artık
Mutfağa indiğinde heja şarkı mırıldana mırıldana bulaşık makinesi dolduruyordu kapının kapanma sesi gelince döndü arkasına yiğiti fark etti tüm sa
