Sen Bedelsin!

1194 Words
"Direnip durma lan, adam gibi itaat ettin ettin etmedin ben seni yine götürürüm ama o versiyonu pek tercih edeceğini sanmıyorum." "Bırakın kurban olayım bırakın beni, babaaaaa bir şey yap baba" "Hahaha, tam da yardım edecek adamı buldun. Kafayı çekmiş aklı başında bile değil." "Ne istiyorsunuz derdiniz ne, ben size ne yaptım? "Sen değil güzelim senin için ben yaptım ama bedelini ödemek sana düştü.." "Ne bedeli, kimseye bir şey yapmadım ben neyin bedelini ödeyeceğim." "Abinin canının bedelisin sen. O hapislerde çürümesin dahası ölmesin diye öne atılansın." "Yapmaz abim yapmaz.. Gerekirse kendi ölür ama bırakmaz beni." "Ya ne demezsin, senin canına karşılık kardeşin dediğimde tek bir an tereddüt etmedi. Sattı abin seni.. Ben seni satın aldım. 100 milyonu tek kalemde sildim ben senin için." "Olmaz bu şekilde olmaz borç böyle kapanmaz, tamam ben öderim abimin borcunu. Yemin ederim öderim." "Borcuna karşılık aldım seni zaten ve elbette ödeyeceksin güzelim. Daha fazla inatlaşma yürü. "Gelmem, gelmem bırakın beni. Öldürün Allah aşkına öldürün beni" "Tadına bakmadan mı, cık hayatta olmaz" 1 Hafta Önce Berbat bir hayatınız olduğunu mu düşünüyorsunuz. Bir de benimkini dinleyin isterseniz. Bahtı saçlarından daha siyah bir kızım ben. Hayalleri olmayan, hayata 1-0 geriden başlayan kız. Hayatın tüm acımasızlığını iliklerime kadar hissettim her bir adımımda. Öyle zirveden aşağı çakıldım ki hala toparlanmam mümkün olmuyor. Her şey daha 12 yaşımda annemi kaybetmemle başladı. Muazzam bir babam varken annemin ölümüne dayanamayarak alkole verdi kendini ve tam bir alkolik oldu. Yine çok harika bir abiye sahiptim ama babamın bulaştığı alkol belası yüzünden takıldığı adamlara yüz binlerce lira borçlanınca abimde borçları kısa yoldan ödemek için kumara bulaştı, kaderin işine bakın ki bir süre sonra bu da onun vazgeçemediği bir şey haline geldi öyle ki gözü bizi görmez oldu.. O pis adamları eve getirmeye başladı bir süre sonra. Babam sürekli sarhoş olduğu için kafası ayık olmadı hiçbir zaman yani ona gidip aman dileyemiyorum, baba abime çeki düzen ver diyemiyorum; bir gün bir yerlerde ölecek ama ne zaman bilinmez. Zar zor yalvar yakar liseyi bitirdim ama devamına imkan yoktu. Hem abim hem babam para bekler oldu benden. Bir de benden küçük bir erkek kardeşim var tabi. Onun da masrafları eklenince iki işte birden çalışmaya başladım. Gündüzleri bir çağrı merkezinde çalışıyordum geceleri bir barda. Bardan gece ikide çıkıyordum ama eve bırakıyorlardı 3 gibi evde oluyordum sabah 7 de tekrar kalkıyordum çünkü 8 de iş başı. Alışmıştım bu rutine aslına bakarsanız çok zorlamıyordu beni hafta sonları izinliydim dinlenebiliyordum gece bar saatine kadar. Sonra sonra abimin eve getirdiği adamlar yüzünden pek çıkamaz oldum odamdan ama bu seferde abim sürekli benden ikramda bulunmamı istiyordu. Onu da ilk o zaman gördüm.. Dizdar! Uzun boylu, bir hayli yakışıklı kalıplı bir adamdı ama bakışlarındaki iğrençlik suratına bakar bakmaz kusma isteği uyandırıyordu bende ama onun pis pis sırıtışının ardından bana olan bakışlarının da elbet farkındaydım. Abimi tongaya düşürdüğünün de elbette farkındaydım gel gelelim abim bunu anlamıyordu işte. Ya da bilmiyorum artık öyle bir noktaya geldim ki belki her şeyin farkındaydı da o da işine geldiği gibi davrandı.. İnanın bilmiyorum. Bir iki kez abime bu adamlardan rahatsız oluyorum lütfen eve getirme dediğimde tamam güzelim bir daha getirmem demiş ama birkaç gün sonra yine getirmişti sonradan anlayacaktım adamın bana kafayı taktığı için abimi tongaya düşürdüğünü.. Ancak ibre tersine dönmüş gibiydi. Son bir aydır abimde bir değişiklik vardı şık giyiniyor eve sürekli eli kolu dolu geliyor benden para istemek yerine cebime zorla para sokuyor, kardeşimin istediği şeyleri anında alıyor vesaire, burnuma pis kokular geliyor gelmesine ama konduramıyorum soracak oldum sağlam para kaldırdım babamın borcunu da ödedim artık sıkıntı çekmek yok dedi, sevinemedim... Ben para kazanmak nedir bilirim çünkü, böyle olmadığını da çok ama çok iyi bilirim.. Öylesine cahilce geliyordu ki abimin bu söylediği olur şey değildi, şu yaşımda ben bile farkındayım bunun ama gözüne nasıl bir perde çekildiyse abim bunu göremedi ta ki 1 hafta önce eve gelen polislere kadar. Kardeşim okuldan daha dönmemişti ben işten gelmiştim gece bar saatine kadar yemek yapıp biraz uyumayı planlıyordum abim de yine eli kolu dolu geldi içtiği pahalı sigarasıyla balkonda keyif yapıyordu. Derken kapının şiddetle çalınmasıyla irkildim bir an. Bizim kapımızı çalan olmaz pek, herkesin anahtarı olduğu için de anahtarla girerler içeri. Bismillah deyip kapıya koştum bu da annemden alışkanlık. Kapıyı açtığımda karşımda üniforması içinde iki tane polis görünce gözlerim iri iri açıldı kendinden emin de olsan yasal el görmek insanı ister istemez geriyor, kesin babama bir şey oldu diye içime bir yangın ateşi düşmüşken Ahmet Saydam'ın evi mi? dedi memurlardan biri, tutulmuş gibi kafamı salladım sadece ama bu soru bile yüreğimdeki yangına buz gibi bir su oldu. Kısa sürdü bu rahatlama elbette. "Çağırın" "Bir saniye memur bey" Kapıyı hafif aralık bırakıp balkona abimin yanına gittim hemen. "Abi kapıda 2 tane polis var seni çağırıyorlar." "Polis ne alaka abicim ne işim olur benim polisle." "Bilmiyorum abi" "Tamam sen içerde bekle" deyip elindeki sigarayı söndürerek kapıya çıktı, ben de ardından salona geçtim konuşmaları duymak için. "Buyrun memur bey Ahmet Saydam ben." "Bizimle karakola gelmeniz gerekiyor." "Tamam geleyim tabi ki de neyle suçlanıyorum." "Nitelikli dolandırıcılık ve hırsızlık. Hakkınızda ihbar var." Yerimden nasıl fırlayıp kapıya ulaştım bilmiyorum. Yüreğim ağzımda atıyor sanki benim abim hırsızlık yapmaz,yoksa bu bolluk... Hayır hayır saçmalama sen abini tanımıyor musun? diyen iç sesime sonuna kadar hak verdim.. Yanına gittiğimde abim de en az benim kadar şok olmuştu. Boş boş bakıyordu polislerin yüzüne. Nice sonra geldi kendine. "Bir yanlışlık olmasın, benim çalıştığım yer belli kazancım belli." "Onu karakolda anlatırsın, hadi" "Abi" diyebildim dolu gözlerimle. "Merak etme güzelim muhtemelen bir yanlış anlaşılma var, ben gidip geleceğim ben gelene kadar babam ve kardeşim sana emanet." "Abi gitme nolur" dedim iki gözüm iki çeşme.. "Şşş sakin ol bir şey yok ben öyle bir şey yapmadım güven bana." O kadar kendinden emindi ki, sorgulamadım bile. "Güveniyorum" diyebildim fısıltı şeklinde. Vestiyerden ceketini aldı yaz günüydü hava sıcaktı ama ne düşündü bilmiyorum. Ardından kulağıma eğildi. "Odamdaki çekmecede siyah poşette para var ihtiyaçlarınızı ordan kullanın " "Tamam" Abimin gidişini izledim öylece.. Hiçbir şey yapamadım. Birkaç saat öylece kapıya baktım ha geldi ha gelecek diye ama gelmedi abim. Kardeşim geldi babam geldi onlara da anlattım, kardeşim abimin başının çaresine bakabileceğini söyledi babamınsa anlamadığına eminim.... İş saatine kadar bekledim ama haber yoktu abimden gece döndüm yorgunluktan baygın düşmüşüm zaten sabah alarmın sesiyle diğer işime gitmek için kalktım o esnada da telefonum çaldı inşallah abimdir diyerek hevesle açtım telefonu. "Alo " "Güzelim nasılsınız" "Oh abi çok korktum. Biz iyiyiz abi niye gelmedin noldu" Derin bir nefes alma sesi geldi. "Bak güzelim çok fena bir oyuna kurban gittim. Dizdar denen şerefsiz sana iş veriyorum deyip bütün kirli alacak verecek işlerini bana imzalatmış. Gidip şikayetçi olmuş sonra da derdi ne bilmiyorum ama ailemiz sana emanet ben burdan çıkmak için uğraşacağım." Çoktan yağmur gibi akmaya başladı damlalar omuzlarımdaki yük zaten çok ağırdı yorulmuştum artık bir de abimin gidişini nasıl kaldırayım. "Dedim abi o herif güvenilmez dedim" "Tamam abicim dedin biliyorum ama olan oldu avukat tutacağım, o poşetteki para avukata yeter, sen halledersin değil mi?" Ne kolay söylüyor her şeyi. 19 yaşındayım daha yahu bir evin hem annesi hem babası olmak ne demek bilmiyor ki tabi. Sadece hallet.. "Hallederim" diyebildim sadece ne diyebilirim ki.. Telefonu kapatınca elim hala ahizede gözlerim kapalı yalvardım içimden. "Allah'ım yardım et nolur, dayanmak çok zor artık."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD