"Şimdi nereye gidiyoruz?" diye merakla sorduğumda cevap vermedi. Araba, evin önünde durduğunda el frenini çekip kemerini çıkarttı. "Davete." dedi kısaca. Bunu der demez soru sormama bile fırsat vermeden arabadan çıktığında, açılıp kapanan dudakları zaptettim ve aşağıya indim. Korumalardan biri arabayı çekerken yanına koşturdum. "Ne daveti?" dedim merakla ve kolundan tuttum. "Ne önemi var bunun?" sinirle gözlerimi yumdum. "Çok önemi var. Söylesene ya, gıcık mısın?" dediğimde omzunun üzerinden dik dik suratıma baktı. Hemen yüzümü düzeltirken gözlerimi kaçırdım. "Artık Duru Saygın olduğunu resmi bir şekilde herkese açıklayacağım. Bizzat kendim düzenledim, orada bir sürü insanla tanışacaksın." derken merdivenleri çıkıyorduk. Odamıza geldiğinde yatağın üzerindeki beyaz kutuyu işaret etti.

