*24*

1277 Words

-ÖMER Melek'le karşılıklı kahvaltı ediyorduk. Amerika'ya gitmemize çok az kalmıştı. Günlerdir aklım başımda değildi. Süreyya'yı düşünmekten mahvolmuştum. Onu öylesine özlüyordum ki... Yinede çok zoruma gidiyordu. Son sözleri kulağımdan gitmiyordu ki yinede gururumu ayaklar altına alıp defalarca aradım... Telefonuna ulaşamadım. Her şey bu kadar güzel giderken, ona gitmesini aklım almıyordu. Onu karşıma alıp bir sarsmak istiyordum. Neden böyle yapıyordu bana... Neden... " Yine daldın gittin Ömer... Bana bir şey söyleyecektin. İstersen konuşalım artık... " dedi Melek. Ter bastı o an beni... Nasıl desem ne desem bilemedim... Bunu söylemek için erkendi belkide ama vakit yoktu... Amerika'ya gitmemize çok az kalmıştı. Oradan dönememek vardı işin ucunda... Son zamanlarımda hep kendimi düşünmüş,

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD