Nereye gittiklerini bilmeden derenin oraya indiler. El ele koşarak giderken sonunda İsra nefes nefese durdu. -"Dur " İlker anında durdu. O anda İsra ellerini dizlerine yaslayıp öne doğru eğildi. Derin derin nefesler almaya çalıştı. -"İyi misin?" -"Değilim. Tıkandım." diyip soluklanmaya devam etti. -"Gel şuraya otur." diyerek bir kaya parçasının üzerine oturttu. Ancak kenardan çıkaran örümceklerle oturduğu yerden zıplayarak kalktı. İlker'in boynuna atlayıp ayaklarını yerden kaldırıldığında İlker güldü. -"Yavrum bundan da mı korkuyorsun?" -"Tiksiniyorum ve gördükçe kaşınıyorum İlker." -"Tamam gel böyle kucağıma otur. Ama önce bir yere saklanalım." İlker derenin oradaki Seyfi amcanın samanlığına götürdü İsra'yı. Saman balyalarından birine oturup İsra'yı kucağına çekti. -"Daha iyi mi

