Emanet

407 Words
​Sancak, kanlar içinde yere yığılırken, son gördüğü şey, Derviş Asası'nın kayalıklardan sekerken hızla aşağı yuvarlanışıydı. ​Birkaç hafta sonra, İsfahan yakınlarında, Vezir Nizamülmülk’ün sadık Ulak-ı Kadem’i, Sancak’ın tarif ettiği ağacın kovuğunda, kırılmış bir Derviş Asası buldu. Asanın içindeki Farsça şifreli mektup, Vezir’in masasına ulaştığında, Selçuklu Devleti'nin geleceği kurtulmuştu. Sancak, kanlar içinde yere yığılırken, son gördüğü şey Derviş Asası'nın kayalıklardan sekerken hızla aşağı yuvarlanışıydı. Alamut'un taşları soğuk ve acımasızdı. Rumi, kılıcını Sancak'ın göğsünden çekti ve cesede soğuk bir nefretle baktı. ​"Kalenin kapıları kapanmıştır," dedi Rumi. Sancak'ın Derviş Asası'na gizlediği şifreli mektup, Vezir Nizamülmülk'e ulaştı. Sancak'ın sağladığı bilgiler, Vezir'in Alamut'un askeri planları hakkında detaylı bilgi edinmesini sağladı. Nizamülmülk, derhal harekete geçerek Bâtınîlerin isyan ağına karşı önleyici operasyonlar başlattı ve Selçuklu ordusunu teyakkuz durumuna geçirdi. ​Ancak, Sancak’ın Alamut’ta öğrendiği bir şey vardı: Vezir’e suikast planları, Hasan Sabbah’ın tek planı değildi. Vezir’in politik düşmanları, Haşhaşilerin bu nefretini kendi çıkarları için kullanıyordu. ​Vezir Nizamülmülk, Selçuklu Sultanı Melikşah ile Bağdat'a doğru seyahat ederken, Sancak’ın uyarısına rağmen, politik entrikaların getirdiği rehavete kapıldı. Hasan Sabbah'ın bir Fedaisi, 1092 yılında Nihavend yakınlarında, derviş kılığında Vezir’e yaklaşmayı başardı ve onu hançerleyerek öldürdü. ​Sancak, Vezir'in hayatını iki kez kurtarmıştı, ancak tarihin kaçınılmaz akışı ve Vezir'in kendi politik düşmanlarının etkisi, onun sonunu getirdi. Nizamülmülk'ün ölümü, Selçuklu Devleti'nde büyük bir fetret dönemini başlattı. ​Nizamülmülk’ün ölümünden kısa süre sonra Sultan Melikşah da vefat etti. Devlet, taht kavgaları ve iç savaşlarla parçalanırken, Sancak'ın ulaştırdığı bilgiler, tamamen kaybolmadı. Vezir'in casusluk teşkilatının kalan üyeleri, bu planları kullanarak, sonraki yirmi yıl boyunca Haşhaşi tehdidine karşı Selçuklu'nun direnişini organize etti. ​Sancak'ın haritası sayesinde, Alamut'un müttefiki olan birçok küçük kale ele geçirildi, ve Hasan Sabbah'ın büyük isyan planı, tam olarak hayata geçirilemedi. Sancak'ın bedeli, Fedailerin gücünü önemli ölçüde eritti ve Selçuklu'nun yıkılışını geciktirdi. Alamut Kalesi'nden iki yüzyıl boyunca terör yaymaya devam etti. Kale, Sancak’ın öngördüğü gibi fethedilemez kaldı. Ancak Selçuklu değil, doğudan gelen daha büyük bir güç, Moğol istilası, onun sonunu getirdi. ​1256 yılında, Hülâgü Han'ın orduları Alamut'a dayandı. Selçuklu'nun bile yüzlerce yılda yapamadığını Moğollar yaptı. Kale, Hülâgü Han'a teslim oldu ve kütüphanesi ile sırları, tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Alamut, yıkıldı ve bir daha asla inşa edilmedi. ​Yusuf bin Abdullah veya diğer adıyla Sancak, Selçuklu tarihine isimsiz bir kahraman olarak geçti. Casusluk teşkilatı, onun anısına, İsfahan'da gizli bir kitaba şu notu yazdı: ​"O, Devleti kurtarmak için ölüme koştu. Kaçınılmaz olanı durduramadı, ancak tarihin akışını değiştirdi." ​Mezar taşına sadece şu iki kelime yazıldı: ​"Sancak Durdu." *******
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD