Sancak, Hasan Sabbah’ın meclisine kabul edilmişti. Bu meclis, Alamut’un kalbiydi; sadece Bâtınî doktrininin en derin sırları değil, aynı zamanda Fedailerin askeri stratejileri de burada konuşulurdu.
Sancak, mecliste geçirdiği günler boyunca, Nizamülmülk’ün istediği birinci hedefi tamamladı:
Askeri Harita: Meclis, Selçuklu Sultanı Melikşah’a karşı planlanan büyük bir isyanın detaylarını tartışırdı. Sancak, Alamut'un sadece bir kale olmadığını, Elbruz Dağları'na yayılmış küçük müstahkem kalelerden oluşan bir ağın merkezi olduğunu öğrendi. Hasan Sabbah, bu kaleleri eş zamanlı isyanlarla Selçuklu'nun Anadolu ve İran arasındaki tedarik yollarını kesmek için kullanacaktı. Sancak, bu ağın kroki planlarını zihnine kazıdı.
Gizli Silah: Sancak, kale içindeki yeraltı tünellerinde, Haşhaşilerin 'Neft' (ilkel petrol) ile dolu seramik kaplar depoladığını fark etti. Bu, Selçuklu ordusunun kuşatması sırasında büyük yıkıma yol açacak bir cephanelikti.
Bu bilgiler, Selçuklu Devleti'nin bekasını doğrudan ilgilendiriyordu. Sancak, artık Alamut'un tüm savunma zafiyetlerini ve saldırı planlarını biliyordu. Ancak bu bilgiyi dışarı sızdırmak, İbrahim gibi masum birini riske atmaktan çok daha fazlasını gerektiriyordu.
🏃 Casusun Son Kozu: Kaçış Planı
Sancak, Nizamülmülk’ün istediği her şeyi öğrenmişti. Geriye tek bir şey kalıyordu: Görevi Vezir'e bizzat rapor etmek. Alamut’tan çıkış, girmekten çok daha zordu.
Sancak, İbrahim'in kaydettiği nöbet çizelgelerini ve kendi gözlemlerini kullanarak, Miran'ın nöbet tuttuğu dış surların en sapa noktasında bir kaçış yolu planladı: eski, kullanılmayan bir su tahliye tüneli. Tünel, kaleden birkaç yüz metre aşağıdaki sarp kayalıkların arasına açılıyordu.
Son Koz şuydu: Sancak, bu tünelin girişini gizlemek için, tünelin içine Neft dolu seramik bir kap koyacak, kasten kıracak ve Neft’in keskin kokusuyla tünelin kullanılamaz olduğu izlenimini verecekti.
Sancak, Rumi'nin divanında gördüğü Farsça şairi ve onun eserlerini hatırladı. Vedası, bir şiir olacaktı. Vezir'e son bir mektup yazdı, tüm askeri planları ve sızma noktalarını şifreledi ve mektubu, Kazvin yakınlarındaki bir ağacın kovuğuna saklanmak üzere hazırladığı basit bir 'Derviş Asası'nın içine gizledi.