12. Bölüm (+18)

1678 Words
Keyifli okumalar MAYA MEHROTHA ATAHAN Dün gece ve duyduklarımdan sonra bir türlü kendime gelemedim. Bir insan nasıl bu kadar vicdansız, merhametsiz yaşayabilirdi ki en mutlu anımda öğrendiklerim kalbime iniyordu. Daha hiçbir günahı olmayan minicik bebeğime nasıl kıydılar. Nefes alamıyorum, yutkunamıyorum daha doğrusu yaşamak istemiyorum artık gözyaşlarımla elimde ondan bana kalan ultrason resmine bakarak defalarca kez özür diledim. "Özür dilerim bebeğim seni koruyamadığım için çok üzgünüm." dedim. Derin bir nefes alırken camı açarak temiz havayı içime çektim. Demir'in sarılmasıyla gözyaşlarım akarken bir an bana bakıyordu. "Yapma böyle" dediğinde, "Elimde değil ki ben koruyamadım." dedim. Sesim titredi. Kendimi çok aciz ve çaresiz hissediyorum. "Hadi gidelim depoda eğlence bizi bekliyor." dediğinde gözyaşlarımı silerken elinden tutup evden çıkarken Demir annesine işaret etmişti. "Sakın çıkmayın." diyerek uyardığı zaman araca binerken telefonu çalmıştı. "Abi Allah aşkına gel kulağımı sikti bu kadın." diyerek isyan eden Furkan'ın sesini duydum. Telefonu aniden alırken, "Furkan eğlenceye başla geliyorum." dediğimde Demir arabayı çalıştırdı. Depo ormanlık alandaydı. İntikam hırsı içimi kaplamıştı. Deponun önüne geldiğimizde içeri girdik kadına her ne yapıyorsa sesi kulaklarımı sağır etmişti. "Bana dokunma yoksa kolunu keserim." dediğinde Furkan'ın alaycı sesini duydum. "Yok ya sıkıyorsa yap bak bakalım başına neler geliyor." diyerek bağırdı. Elimi omzuna koyup, "Sen git hava al" dedim. Onun çıkmasıyla göz göze gelince alaycı bir bakış atıyordu. "Bana bak yengemden çekeceğin var." dedi. "Ne diyordun sen bebeğini öldürdüm işkence ettim." kalbim acısını belli ederken, "Bak ben sana neler edeceğim şimdi kızgın şişi elimde görünce ödü bokuna karıştı." Ne oldu korkuyor musun? "diyerek sorduğumda," Senden korkmuyorum hiçbir şey yapamazsın. "diyerek bağırdı." Abin de böyle aslanlık yapmıştı. "dedim. " Şimdi ne olacak biliyor musun? Senin benim günahsız bebeğime yaptığın eziyeti bende sana yapacağım onun canını nasıl aldıysan bende seninkini alacağım. "dediğim anda gözleri korkudan titremeye başladı." Yapma bunu bana. "dediğinde gözlerim yanıyordu." Bebeğim çığlık çığlığa bağırırken sen acımadın. "diyerek kızgın şişi elime aldığım gibi bacağına bastırdım." Nasıl lan ha nasıl kıydın bebeğime şimdi misliyle ödeyeceksin. "diyerek bağırdım. Demir içeri girdiğinde gözleri ona döndü." Lütfen yeter dayanamıyorum. "diyerek yalvardı." Ben karışmıyorum sen o el kadar çocuğa acımadın bizden sakın acıma bekleme. "diyerek bağırdı. Elime başka bir alet aldığımda," Yeter sık kafama dayanacak gücüm kalmadı. "diyerek ağladığında," Ne oldu? Canın acıyor mu? Bundan sonra yaşamak haram sana. "diyerek silahı kafasına sıktım. Furkan'ın gelmesiyle," Abisinin yanına göm. "dediğim anda gözleri bana bakınca," Tamam yenge "dedi. Dışarı çıktığım zaman gözyaşlarım akarken bir an nefes alamadım. Demir beni kollarına alıp sarıyordu." Geçmiyor içimdeki acı geçmiyor. "sesim titredi." Ağlama sesleri geliyor boğuluyorum artık "dedim. Derin bir nefes alırken bana bakıyordu." Geçecek bu günler ama o acıya sadece alışıyorsun güzelim keşke yanında olsaydım o zaman. "dediğinde gözlerim ona döndü." Ama şimdi benim yanımdasın. "dedim. Dudaklarımı öperken," Akşama istemeye geliyorum hazır ol. "dediğinde şaşkınlık içinde kalmıştım." Nasıl yani anlamadım bu akşam mıydı? "diyerek sordum. Çünkü benim hiçbir şeyden haberim yoktu. Sinsice sırıtıp," Tabii ki güzelim. "dediğinde," Daha kınası, düğünü, balayı, var. "dediğinde ağzım açık kaldı." Sen şaka mısın? Ne ara hallettin. "dedim. Gerçekten bu adamın hızına yetişemiyorum." Hadi gidelim çok işimiz var senle. "diyerek alışveriş merkezine getirdi. Karşıda duran aileme bakarken artık şaşırmayı bırakıp yanlarına gittim. Demir kulağıma," Fantezi gecelikleri almayı unutma. "dedi. Bu adam iyice arsız çıkmıştı. İç sesim hemen araya girmişti." Sende ondan betersin. "demişti. Annem ve kaynanam ne kadar eksik varsa almıştı. İçimde hep bindallı giymek vardı. Aşiret gelini değilim ama benim de hakkım yok mu? Suratımı asarken," Esma anne içimde hep ukte kalmıştı. Bindallı giyip kına gecesi yapmak istiyorum. "dedim. " Yaparız o zaman hadi çıkalım. "dediğinde annem bana bakıyordu." En güzelini alalım. "dediğinde mağazaya girdim. Çeşit çeşit bindallı vardı. Ama benim gözüm sadece kırmızıya takılmıştı. Onu alıp çıkarken gelinliği de almıştı. Taşlı bir gelinlik annem de damat için eksikleri almıştı. Eve nasıl gidecektik o kadar torba vardı ki Demir'in korumaları zamanında yetişmişti. Araca koyduklarında bizde binmiştik ayaklarıma kara sular indi. Derin bir nefes çektim Esma annem bana bakıyordu. "Herşey düzelecek" diyerek elimi tuttu. Evin önünde durunca araçtan indiğimiz de bir genç kız kapıda duruyordu. "Melisa" diyerek seslendiğimde bana bakıyordu. "Bende seni bekliyorum abla" dedi. Esma annem şaşkınca bakıyordu. "Mert'in kardeşi misin?" diyerek sorduğunda bakışları ona dönerken, "Evet Esma teyze" demişti. "Seni en son bebekken gördüm kocaman kız olmuşsun." diyerek sarılırken içeri girdik Demir bizden önce gelmişti. Akşama isteme olacaktı. Elimden çekeceğin var tuzlu kahveyi içirmeden evlenmem. Eşyalar odaya çıkarken Demir bana bakıyordu. "Biz dışarı çıkıyoruz geliriz" diyerek annesini alıp çıkmıştı. Annem kendisini koltuğa atarken babam bana bakıyordu. "Babacığım senden bir şey isteyebilir miyim?" diyerek sordum. Gözleri bana bakınca, "Söyle bakalım ne diyeceksin?" dediğinde heyecanla, "Demir tuzlu kahveyi içmez eğer böyle yaparsa verme o zaman beni." dedim. Babam aniden kahkaha atınca, "Siz kadınlardan korkulur tamam kızım hallederim." dediğinde yanağına öpücük kondurup, "Canım babam." dedim. Annemin bakışları bana döndü. "Maya sadece tuz başka bir şey yok" diyerek uyardı. "Anne ben cani miyim?" diyerek sorunca, "Bilemem artık orasını." diyerek odasına gitmişti. Ben sadece şaşkınca bakıyordum. Odama geçerken dolaptan giyeceğim kıyafeti çıkarıp yatağa koyduğum zaman duş almak için banyoya girdim. Sıcak su bedenimi rahatlatırken gözyaşlarım sel olmuştu. Minik kuşum bebeğim seni koruyamadığım için beni affet annen intikamını aldım. Suyu kapayıp duştan çıkınca saçlarımı kurulayıp bakımlarımı yaptım. Üstümü giyinip saçlarımı maşaladım. Makyajımı yaparken annem odama girmişti. "Kızım sen nasıl güzelsin bebeğim." dediğinde kahkahayı atmıştım. "Annem güzelliğini senden alıyorum babam hep söyler." dedi. Derin bir nefes alırken, "Hep mutlu ol yeter üzüldüğün." diyerek sarılırken kapının çalmasıyla aşağı indiğimde kapıyı açarken içeri giren Demir şaşkınca bakıyordu. Esma anne oğluna bakıp, "Oğlum kapıda bekliyorum girsene." dediğinde babam gülmüştü. İçeri girdiğinde çiçekleri bana uzattı. "Çok güzel olmuşsun." diyerek fısıldadı. Ona bakarken gülümsedim. Başına geleceklerinden habersizdi. Salona geçtiğimizde sohbet etmeye başladılar. Demir'in gözleri hep üstümdeydi. Annemin işaretiyle kahveleri yapmaya başladım. Müstakbel eşimin ki ayrı olacaktı. Kahvenin içine tuz koydum. Elim ayağım titriyordu. "Melisa elim titriyor." dedim. Bana gülümserken, "Abla sen bana ver diğerini al." dedi. Demir' in kahvesini önüne koyarken yanına oturdum. Kahveyi içtiğinde yüzü buruştu. "Damat iç onu kızımı vermem." dediğinde gözleri bana bakınca kahveyi içmişti. Suyu da içip cebinden kırmızı kutuda yüzük ve kırmızı gülü çıkarmıştı. Esma anne hemen söze girmişti. "Sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınızı oğluma isterim." dedi. Babamın bakışları bana dönerken, "Kızım istiyor musun?" diyerek sordu. "Sen uygun görürsen baba." dedim. Babam başını salladı. "Verdim gitti Allah mesut etsin." dediğinde yüzükler takılırken ellerini öperken babam göz dağı vermişti. "Kızımı üzersen karşında beni bulursun." diyerek uyardı. Demir bana bakıyordu. Gözleri karardığında gülmüştü. "Sözüm olsun baba asla üzmem." dediğinde yemekten sonra evine gitmişti. Bir hafta sonra kına gecesi ve düğün olacaktı. Heyecandan gözüme uyku girmiyordu. Derin bir nefes alırken kendimi uykunun kollarına bıraktım. .... Bir hafta sonra kına gecesi için hazırlık yapmaya başladık annemin gözleri parlıyordu. Herşey istediği gibi olmuştu. Babamın bakışları bana dönerken, "Kızım." dediğinde boynuna sarılıp kahvaltı ettim. Eve gelen kuaförlere bakarken, "Maya Hanım bizi Demir bey gönderdi." dediğinde şaşkınlık içinde baktım. Odama geçerken, "Akşama çok vakit var." dediğim anda kızlar bana bakıyordu. "Erkenden hazır olursunuz?" demişti. Akşama doğru saçım makyajım biterken bindallımı giydim. Demir daha sonra gelecekti. Aşağı indiğimde başıma kırmızı örtü kapatıldı. Sandalyeye oturdum. Demir de yanıma oturmuştu. Türkü söyleyen kadına bakmıştım. Gözlerim dolarken boğazımda düğümler oluştu. Anne ve babamın evinde son günüm olacaktı. "Yüksek tepelere ev kırmasınlar." diyordu. Elime kına süreceklerdi. Esma annem elime altın koydu. Kınadan sonra çalan müzikle oynamaya başladık ayaklarım ağrıyordu. Gecenin yarısında kına gecesi bitmişti. Demir bana bakıyordu. "Yarın benim eşim oluyorsun bitti sana olan hasretim." dediğinde gözyaşlarım akmıştı. "Artık mutlu olmak istiyorum seninle" diyerek sarılırken saçlarıma öpücük kondurdu. Onun gidişinin ardından yatak odama geçtim. Üstümdekileri çıkarıp elimi yıkayıp eşofman takımı giydiğim gibi kendimi yatağa attım. Gözlerim yavaştan kapanırken kendimi uykuya bırakmıştım. Sabahın güneşi yeniden doğmuştu. Yataktan kalkıp banyoda rutin işlerimi hallettim. Kahvaltı etmeye fırsatım olmadı. Annem bana tost yapıp sehpaya bıraktı. "Afiyet olsun canım." dediğinde öpücük attım. Bu nasıl bir tost Allah'ım bayılıyorum üstümü değiştirip gelinliği giydim. Bu da ama ağır nasıl taşıyacağım umarım düğünde düşmem kuaför tekrar gelmişti. Saçımı makyajım yapılmıştı. Babam aniden odama girdiğinde elindeki kurdeleyi belime bağlarken gözleri doldu. "En sonunda mutluluğu buldun." dediğinde gözyaşlarım akmıştı. Elini öpüp sarılırken bile içim gidiyordu. Derin bir nefes alırken odadan çıktığımızda Demir şaşkınca bakıyordu. Onun koluna girdim arabaya bindim. Düğün salona giderken Demir bana gülümsedi. Bu bakışları normal değildi. Araç durduğunda araçtan indiğim gibi tekrar koluna girdim. Nikah memuru bize bizi bekliyordu. "Hazır mısın karıcım?" diyerek soran adama baktım. "Hazırım kocacığım." dedim. Nikah memuru bize bakıp, "Siz Maya Mehrotha Demir Atahanı eşiniz olarak kabul ediyor musun?" diyerek sorduğunda ona bakarken, "Evet" diyerek bağırdım. Alkışlar çoğaldıkça, "Siz Demir Atahan Maya Mehrothayı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" diyerek sorduğunda, "Evet sonsuza kadar evet" diyerek bağırdı. "Bende belediye başkanın verdiği kararla sizi karı koca ilan ediyorum." dediğinde Demir alnımdan öpmüştü. Evlilik cüzdanı alırken ayağına bastım. İlk dansımız yaparken gözleri doldu. "Hep bunun hayalini kurdum." dediğinde gözyaşları akmıştı. "Seni çok seviyorum." dedim. Derin bir nefes alırken, "Gece fantezilerine hazır mısın?" diyerek sorduğunda korktuğum başıma geldi. Bu adamın elinde ölmezsem iyidir. Halay müzikle gece yarısına kadar oynadık biz buradan direkt balayına gidiyorduk bana sürprizi olduğunu söyledi. Ne kadar dil döksem de söylemiyordu. Katır inadı var bu adamda. Villa'ya geldiğimizde kalbim güm güm atıyordu. Derin bir nefes almıştım ki Demir beni kucağına alıp hızlıca eve götürdü. Anahtarı deliğe koyduğunda kapıyı açıp içeri girdi. Ayağıyla kapıyı kapattı. Kapının sesiyle yerimden sıçradım. "Çüş Demir kırsaydın." dedim. Kahkahayı atarken, "Onu değil ama başka bir şey kıracağım." dediğinde, "Ne kıracaksın?"diyerek sordum. Alacağım cevaptan korkarak," Belini kıracağım. "dedi. Öfkeyle bakmıştım ki," Bu gece af yok "dedi. Odaya girdiğimde yatağın üstüne bakıyordum. Saten gecelik elime aldım. Derin nefes almıştım." Git giyin seni bekliyorum. "dediğinde aletini okşadı. Elindeki kırbacı salladı. Banyoya gidip hazırlık yapmıştım. Aldığı gecelik ip parçası bu ne böyle sabır dilerken giymek zorunda kalmıştım. Banyodan çıkınca yanına gidip dudaklarını öperken beni kendine çekip dudaklarımı ısırmıştı. Üstümü çıkardığında boynumu öpüyordu. Elleri göğsümü sıkıyordu. Kalçamı tokatladı. Elimi kolumu bağlarken eli bacak aramda gezindi. "Ah" diyerek inledim. Kadınlığıma dil atıp duruyordu. Aletini sürtüp içime girdiğinde deli etmişti. Kırbaçla vurduğunda, "Demir ağzına sıçayım senin." diyerek bağırdım da daha çok vurmuştu. Nihayet kırbacı bıraktığında bu seferde eliyle vurdu. Sabaha kadar uyutmadı. Adamın içinden bir canavar çıktı. Bacaklarımı hissetmiyorum artık duş alıp çıkarken bana güldü. "Hayırdır ne oldu?" diyerek sordu. "Zıkkımın kökü oldu." diyerek bağırdığımda dudaklarımı öpmüştü. Balayı böyle düşünmedim.... Bölüm sonu..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD