Sarayın kapısından içeri adımımı attığım anda, Betam ile zihin bağlantısı kurdum. Onu koridorda beni beklerken buldum. Yüzünde yorgun bir ifade vardı ama ayakta duruşu hâlâ dimdikti. Onca zaman boyunca benimle birlikte bu savaşın içinde yer almış, benimle birlikte acı çekmişti. Ama yine de en ufak bir tereddüt bile göstermiyordu. Onun yanında yürürken bir anlığına içimde bir minnettarlık hissettim, ama o an tek düşündüğüm şey Eylül’dü. Adımlarımı hızlandırarak ona yaklaştım. Beni fark ettiğinde başıyla onaylarcasına bir işaret yaptı. "Bir gelişme var mı?" diye sordum sabırsızca, merakımdan yerimde duramıyordum. Ofise doğru yürümeye devam ederken derin bir nefes aldı. Sesi, her zamanki gibi sakin ve otoriterdi ama içinde bir şeyler saklıydı. "Gaye ve Efsun uyandılar ama hâlâ hastanedeler,

