Banyoya girdiğimde içimdeki öfke artık patlama noktasına gelmişti. Düşüncelerim beynimde yankılanıyor, her biri bir diğerinden daha sinir bozucu oluyordu. “Nasıl yani? Ne demek gidiyoruz?” dedim kendi kendime, dişlerimi sıkarken. Ben alfa kralın eşi olabilirdim, evet, ama bu onun kişisel kuklası olduğum anlamına gelmiyordu. Onun istediği gibi hareket etmek, sadece emirlerine uyan bir eş olmak için var değildim. Aynada yansıyan yüzüme baktığımda, sinirden domates gibi kızardığımı gördüm. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım ama faydası olmadı. Ne hale gelmiştim böyle? Eskiden zorluklar içinde bir hayat sürüyordum, ama en azından özgürdüm. Şimdiyse her an kontrol ediliyor, ne yapmam gerektiği söyleniyordu. Bu düşünceler içimdeki öfkeyi daha da körüklüyordu. Ayağımı sertçe yere vurdum

