Köyün neredeyse her yerini gezmiş, yerli halkla sık sık muhabbet etmiş, hatta çoğuyla da birbirinden güzel fotoğraflar çekinmiştim. Timur bir ara makinesini bir gence vermiş ve birlikte fotoğraflarımızı çekmesini istemişti. Onunla poz vermeye çalışmak tam bir yürek harbiydi benim için. Elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırmış ve birbirinden şaşkın ifadelerle onlarca kez objektife yakalanmıştım. O ise her fotoğrafta sadece bana bakıp gülümsüyordu. En çok sevdiğim ise elini omuzuma atıp beni kendine çektiği ve şakağımdan ufacık bir buse ile öptüğü fotoğraftı. Buraya geldiğimizde çıktığımız yokuşu bu kez el ele inmiştik. Elimi tutarkenki bahanesi ise beni oldukça güldürmüştü. Açık hava beni çarptığı için başım döner ve düşebilirmişim ona göre. Eğer bir yerimi incitirsem sınav işi de riske gir

