Ölüm Fermanı..

960 Words
Melike Ben aptalım hem de en önde gideniyim aptalın.. 22 yaşında koca kızım, üstelik öğretmenim ama tavrıma bakar mısınız, çocuk gibi davrandım. İlgi kesilince ilgiyi üzerine çekmeye çalışan küçük çocuk gibi davrandım. Sonuç ne? Daha ilçeye bile varamadan önümüzü yüzü poşulu teröristler sardı.. O an gelen pişmanlık hissini anlatamam size, arabada kadın olarak bir ben varım bir de daha 17 yaşındaki Menekşe var. Dedesinin ilaçlarını alması lazımmış o da eczaneye gidiyormuş. Bizi durdurunca hemen onun elini tuttum sanırım güven vermek istedim ya da koruma iç güdüm devreye girdi. Baktım o zangır zangır titriyor. "Menekşe korkma" "Abla onlar bırakmaz bizi" "Şş sakin ol korktuğunu belli etme, sen de ben de sadece köylüyüz tamam mı" Kafasını sallıyor ama duyuyor mu duymuyor mu bilmiyorum. "İnin aşagı" Kimse itiraz edebilecek durumda değil zaten ama gidiş yolunda da böyle yol kestiklerini bilmiyordum. Mecburen indik aşağı herkesi es geçip biz iki kızın yanına geldiler hemen.. "Siz kimsiniz." "Köy halkındanız biz de. İlçeye gidiyorduk ilaç almak için" dedim. Menekşe nerdeyse kaybolacak yanımda, büzüldükçe büzüldü.. "Sizin ilacınız bizde merak etmeyin" dedi arkadakilere bağırdı. "Alın bu ganimetleri akşama ziyafet var." Ben adama bir tekme attım o anda, bir yandan da bağırıyorum bırakın bizi diye ama nafile. Kalabalıktan biri bağırdı onlar bizi sürüklerken. "Bırakın lan kızları" Bir anda iki kişi onun yanına gidip dövmeye başladı yine de taviz vermedi adam. Kızları bırakın diye bağırdı ama biz o esnada uzaklaştırıldık oradan. Arkamızda ne oldu ne bitti bilmiyorum. Ve bugün kaçırılmamızın üzerinden 3 gün geçti.. Dağda bir mağaradayız. 3 kez tecavüze yeltendiler ama her seferinde bir adam gelip mani oldu. "Onların tadına Yengeç bakacak" dedi. Yengeç kim bilmiyorum ama o herif dokunacakmış bize de falan filanmış. Tırnaklarımla parçalarım bir dokunmaya kalksın hele.. Ama halimiz perişan 2 gün sürekli yürüdük dağda. Havalar soğumaya başlamıştı ama dağlarda bildiğiniz kar var ve ikimizin üzerinde de kalın kıyafetler yok. Çok üşüyoruz, açız azıcık ekmek veriyorlar biraz su o kadar. Çocuklarım ne durumda bilmiyorum.. Süleyman.. O ne yapıyor bilmiyorum ve her geçen dakika bir yerlerden çıkacak da geldim diyecek diye bekliyorum.. Gelmiyor.. Belki de hala kırgın bana bilmiyorum ama Süleyman kırgın bile olsa gelirdi. Menekşe için de olsa gelirdi.. Niye gelmiyor ki sanki. İşin en garip yanını söyleyim size, sanırım büyüyorum. Yanımda Menekşe var diye korkmaya bile hakkım yokmuş onu korumak zorundaymış gibi hissediyorum kendimi, ruhumda anaçlık varsa demek ki.. Ve tüm bunların arasında bir çift ela göz çıkmıyor aklımdan. Kendimi mi şartladım acaba, o benden hoşlanıyor diye benim de bilinçaltıma mı işledi yoksa burada çaresizken onu bir kurtarıcı olarak mı görüyorum bilmiyorum ama bir şekilde hep aklımda işte. Menekşe sürekli koltuğumun altında, çıktığı an onu alacaklar gibi davranıyor ve ben de bu durumdan çok korkuyorum açıkçası. "Abla bize ne yapacaklar" "Onlar bize bir şey yapamadan Türk askeri kurtaracak bizi merak etme" "Abla 3 gün oldu gelmediler. Bizim sonumuz da Fahriye gibi olacak" "Fahriye kim?" "O da bizim köydeydi abla 3 sene önce kaçırdılar onu da sonra öğrendik ki terörist olmuş ama diyorlar ki çok fazla kişi tecavüz ettiği için aklını kaçırdı. Sonra da bomba bağladılar bunun üstüne merkezde patlattı kendini. Abla çok korkuyorum" Duyduklarımla iliklerime kadar dondum. Bu nasıl bir şey böyle.. Açıkçası ben de korkuyorum ama korkumu göstermeye ar ediyorum.. "Aklına kötü şeyler getirme Menekşe, son nefesimizi verene kadar dik duracağız. Türk kadını eğilmez unutma." "Ta tamam abla" Ah Menekşe ah.. Bizi oradan oraya sürüklemeye devam ediyorlar. Kaldığımız yerde bir geceden fazla kalmıyoruz. Arada bir de hocanın adamlarından haber ver TSK buraya geliyormuş diyorlar. Sanırım bunlara çalışan kişiler var askeriyede. Bu utançta onlara yeter dilerim beter oldukları günleri de görmek nasip olur. Yürümekten ayaklarımızın her yeri yara ayağımızda yazlık iskarpinler var. Üstümüz başımız yırtıldı yüzümüz gözümüz kapkara. O kara geçer dert değil de inşallah ruhumuza kara çalmasınlar... Sanırım 1 haftayı geçti hala dağlardayız ve şuan korkudan ben de ciddi manada titriyorum çünkü yengeç denen herif geliyor dedi buradaki itler. O her kimse resmen bizi ona sunmak için bekletiyorlar. Açlık artık iyiden iyiye gücümüzü düşürdü, soğukta kemiklerimize işliyor üzerimize bir şey verin diyoruz onu da vermiyorlar. Zaten bunlar öldürmezse biz yakında soğuktan öleceğiz burada. Biz Menekşe'yle birbirimize sarılmışken içeri bir herif girdi. "Sen gel bakalım" deyip Menekşe'ye uzandı ama adama vurmaya başladım gücüm yetmese de . Menekşe çığlık çığlığa bağırıyor gücüm de yetmiyor ki.. Zorla aldılar onu benden. "Senin tadına biz bakalım, yengeçe bu karı yeter" dedi beni gösterip. Kendimi paralıyorum bağırıyorum çağırıyorum ama nafile. Ne sesimi duyan oldu ne bana bakan. Menekşe'yi soymaya başladılar zorla. Nasıl çığlıklar atıyor yürek dağlar. Elleriyle göğüslerini kapatmaya çalışıyor ama daha fazla bakamadım kafamı yere eğdim kollarımdan iki kişi tutmasa yemin ederim üzerine atlayacağım parçalayacağım hepsini ama yok.. "Yapmayın, Allah Kuran aşkına yapmayın" dedim. "Burada Allah yok lan" diye bağırdı Menekşe'yi soyan diğerleri sırıtıyor. Allah'tan korkmayana neyi nasıl anlatayım ki.. "Menekşe sen tertemizsin canım merak etme" diyorum ama o feryat ettikçe canımdan can gidiyor. "Ablaa kurtar Allah aşkına abla" diyor ama ben bir şey yapamıyorum. Allah'ım sen böylesi bir çaresizlikle böyle bir acıyla sınama yalvarıyorum.. "Allah'ım sen yardım et nolur" diye bağırmaya başladım gözlerimi kapatıp. Bu canın acıması falan değil bakın size yemin ederim ruhum bedenimden çıkıyor gibi hissediyorum öyle bir acı.. Bana yapsalar belki bu kadar yanmazdı canım! Menekşe'yi çırılçıplak soydular sanırım bakmaya bile ar ediyorum.. "Off mal da malmış haa." dedi hayvan ama onun sesini bölen bir ses oldu. "Ne oluyor lan burada" "Yengeç biz.." dedi ama yengeç dediği adam suratına bir yumruk indirdi. Baktım uzun boylu bir adam ama saç sakal birbirine girmiş gözünün birinde bu korsanların taktığı gibi bandaj var. "Ulan siz kim oluyorsunuz da bana ayrılan nevaleye göz dikiyorsunuz piç herifler" "Yengeç affet biz sana biri yeter diye" "Sen mi karar veriyorsun lan" "Affet Yengeç" "Çıkın hepiniz dışarıya" Onlar çıkarken de bu pislik herif bizim ölüm fermanımızı imzaladı. "Sen de soyun ikinizi aynı anda yapacağım.. Beni eğlendirebilirseniz belki buradan çıkmanıza izin verebilirim.."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD