Vuslat

1561 Words
Melike Nefret ediyorum vedanın her türlüsünden, adı üstünde veda işte ne kadar güzel olabilir ki sanki. Valla annem babam gönül koymasa bir dakika durmayacağım. Bugün pazar ve benim sevdiğim Van'a dönecek. Babasına para göndermiş daha önce bana iyi bir araba al ben gelmeden diye, babası da kendinden koymuş biraz borçsuz almışlar. Çok güzel bir 85 model corollası var. Bayıldım arabaya ve onunla dönecek, orada sana da öğretirim dedi ben zaten kullanmayı biliyorum demedim, biraz şov yapacağım sevdiğime. 18 me girer girmez almıştım ben ehliyetimi zaten ki bizim çevrede araba kullanmayı tek bilen kadın benim ayıptır söylemesi. İşte, şimdi vedalaşmak için bize geldi. Babamla annemle vedalaştı. Babamdan izin aldı biraz yalnız konuşabilir miyiz Melike'yle diye babam olur verince de indik arabadayız. Ağlamaktan konuşabilsem neler söyleyeceğim ama işte, konuşmak da zor. "Güzel sevdiğim nolur ağlama hep topu bir hafta sonra sen de geleceksin zaten" "Haa senin için bir hafta benden ayrılmak hiç önemli değil yani öyle mi Süleyman" Elimi tuttu, gülümsüyor bir yandan da. "Ben elimden gelse seni bedenime hapsedip bir saniye bile ayırmayacağım yanımdan canımın içi ama bu kadar kendini heba etmen beni üzüyor hem sen asker yarisin ayrı kalmak bizim rutinimiz biliyorsun." "Bilmek istemiyorum ama ben sevdiğim adamdan ayrı kalmak istemiyorum. İstifa etsen olmaz mı, benim maaşım bize yeter." Kahkaha attı ben öyle deyince, bence gayet mantıklı. "Hmm evimin erkeği çocuklarımın babası ol diyorsun yani" "Evet evet Süleyman nolur ya" Yeniden gülmeye başladı, bu adam niye gülüyor ama ya. "Ah benim güzeller güzeli Melikem, ben bu vatana aşığım en az sana aşık olduğum kadar aşığım nasıl uzak kalayım" "Benden uzak kalıyorsun ama" "Ne senden ne vatanımdan geçerim güzelim sen de beni paylaşabilirsen bu aziz vatanla ömür boyu duacın olurum." "İyi iyi bir şey demedik." dedim mecburen ne diyebilirim. "Sana sarılabilir miyim?" "Sözlendik biz Süleyman bunun için izin mi alıyorsun hala" "Elbette güzel sevgilim, senin iznin olmadan hiçbir şey yapmam. Söz de nişanda umurumda değil sen benim gönlüme düştüğün gün karım oldun zaten." "Yaa Süleyman ben zaten ağlıyorum bunu niye yapıyorsun bana." "Artık ağlama diye, ben gideceğim orada seni bekleyeceğim sen de bir hafta sonra yanıma geleceksin hepsi bu kadar tamam mı?" "Tamam tamam. Al bunları" "Ne var bu poşetlerde" "Börek, poğaça, kurabiye falan. Annemle yaptık. Askerlerle beraber yiyin diye." "Oy benim gönlü güzel kadınım annem de doldurdu bagajı zaten, bizim çocuklara ziyafet var belli ki.." "Şifa olsun hepsine, yesinler sen de ye ihmal etme kendini" "Tamam güzelim beni merak etme tamam mı?" Kafamı salladım sadece sonra onunla uzunca sarılıp vedalaştık, ağlaya zırlaya yolladım sevdiğimi şimdi de mutfakta bir yandan bulaşık yıkıyorum bir yandan ağlıyorum. Çok özledim ben sevdiğimi. Ondan sonraki bir hafta bana bir türlü geçmek bilmedi, günü bitiremedim bildiğiniz tabi her gün aradım karargahı ilk birkaç gün bir türlü müsait olamadı ama sonra kısa da olsa konuşabildim sevdiğimle, bu sürede bir kez Feraye anneler davet etti bizi oraya gittik, sağ olsunlar çok güzel karşıladılar hem vedalaşmış oldum onlarla pazar günü ben de döneceğim için. Eşref baba bir sürü para sıkıştırdı cebime istemem desemde zorla verdi Feraye anne de altın taktı, eve ilk kez gelen geline takılırmış. Adetler adetler.. Bir haftanın şükür sonuna gelince de mutluluktan ayaklarım yere basmıyordu artık. Süleyman efendi uçak biletimi almış gitmeden, babama demedim ben alacağım diye tutturdu ben gelirken almıştım dedim de öyle ikna oldu o da para verdi yine artık maaşım var dedim ama kimse umursamadı bunu tabi, zaten maaşımı harcayamıyorum ki, olduğu gibi kalıyor ben de genelde çocuklara bir şeyler alıyorum o parayla. Neyse fazla para göz çıkarmaz, dursun köşede. Havaalanına maaile gittik bir posta da onlardan ayrılıyorum diye ağladım of ama yaa. Herkesten ayrılmak zor ama benim en başta alışmam gereken şey bu galiba, veda.. Uçağın direkt gidecek olmasının mutluluğuyla geçtim yerime. Ailemden ayrılıyorum ama Süleyman'a kavuşacağım daha ne isteyebilirim ki.. 🇹🇷 Süleyman Çok seviyorum, böyle anlatırken bile içimin coşmasına mani olamayacak kadar çok seviyorum. Ağır bir adamım öyle ağzı kulaklarında olmayı ya da konuşmayı pek sevmem ama Melikem bana ezber bozduruyor sürekli gülümsüyorum onun yanındayken, hep sohbet etmek istiyorum hatta aramızda kalsın onunla saçmalamak bile çok güzel geliyor. O sanıyor ki bir ona zor ayrı kalmak ben her gün biraz daha hasretim ona yanımda olsa bile. Yine de bu mutluluk bambaşka, sevdiğim olarak gittiği memleketimden sözlüm olarak dönüyor ve Allah izin verirse okullar kapanır kapanmaz hemen düğünümüzü yapmak istiyorum. Bizim işler malum ne ertelemeyi kaldırabilir ne plan yapmayı, bir ara bir boşluk buldun mu hemen yapacaksın aklına geleni. Melikem bilmiyor ama ben Van'a geldiğimin gecesinde operasyona çıktım.. Bundan sebep uzatmaya niyetim yok şimdiden izin için bilgi verdim o tarihler için ama işte aniden bir olay olur bir operasyon olur, bana ne benim düğünüm var diyemem. Allah hayırlısını versin ama onu orada bırakıp gelmek zormuş. Gelince koydu biraz ama vukuatsız günüm olur mu benim zaten arabayla gelmişim hem de kış mevsiminde ve yol bir güne yakın sürüyor, burada araca çok ihtiyaç olmuyor askeri araç olduğu için ama müsait oldukça Melikemle çıkıp gezmek istiyorum bu sebeple arabayı da getirmek istedim. E haliyle nerden baksan 22 saattir yollardayım arada 2 saatlik bir uyku molası verdim sadece. Ancak köy yoluna gitmeden önce daha ilçedeyken ilerde bir gurup jandarma erin bir araçla ilgilendiklerini gördüm her ne oluyorsa jandarma adamı bir şeylere ikna etmeye çalışıyor gibiydi, indim aracımdan yanlarına gittim. "Hayırdır durum ne?" "Sorun yok kardeşim devam edin yolunuza" Kimliğimi çıkarıp gösterdim ere hemen hazır ola geçip selam verdi. "Komutanım aracı aramamız lazım ama beyefendi bir milletvekilinin yakınıymış aracı aramamıza müsaade etmiyor." "Ne zamandır müsaade alıyorsunuz şüpheli durumlarda?" "Komutanım biz..." "Siz gerçekten arkası sağlamsa başımız yanmasın diye korktuğunuzdan bu paşazadenin gönlünü etmeye çalışıyorsunuz" Asker sesini çıkaramadı, ben gittim adamın yanına. "İnin arabadan" "Haydaa. Lan kaç kere daha anlatayım siz benim arabamı arayamazsınız" "Öyle mi, kim mani olacak bana" İşte bir isim verdi bilmem neyin yeğeniymiş. "İn aşağı" "Sen kimsin lan" "Van 9. Ordu Komutanlığından Kıdemli Üsteğmen Süleyman Varlı" dedim gözlerine bakarak. Orda gözleri büyüdü. Ere dikleniyordun ne oldu! "İn aşağı" Paşa paşa indi aşağı. "Arayın arkadaşın arabasını güvenlik güçlerine mukavemetten de tutanak tutun bildirin emniyete. Onlar halleder." "Emredersiniz komutanım" dedi jandarma, aracı arandı ve tahmin edildiği gibi yasaklı madde var aracında onu emniyetin teslim almasını da bekledim mecburen. Hayır ne zannediyorsun ne zamana kadar kaçabilirsin. Asker adam gibi uğraşıyor rutin aramayı yapsa belki bulamayacak bile ki iyi saklamışlar sen böyle yaparak zaten baştan ben suç işledim diye bağırıyorsun. Oradaki işi de halledince tekrar çıktım yola saat sabahın 7 si olmuş bile ama epey yoruldum. Yol yordu, basıp gittim o dakikadan sonra yollar kapalıydı ama ben giderken aradım yolları açmaya başlamışlar çok sıkıntı yaşamadan gittim karargaha vardığımda saat 10 olmuştu. Kamuflajımı giyip işe koyuldum. Akşam olup da mesai bitince birkaç saat uyudum ki gece operasyona çıktık.. Asker adamın hayatı böyle, ama hep diyorum ya pişman değilim diye değilim gerçekten de bir daha dünyaya gelsem bir daha asker olurdum.. 3 gün sürdü operasyon işimiz bitince döndüm karargaha Melikem her gün aramış operasyonda olduğumu söylememişler de toplantı falan diye geçirmişler. Döner dönmez aradım, canına yandığım her fırsatta ağlar oldu.. Neyse ki birkaç güne geliyor yanıma. O haftanın kalanını nerdeyse hep eğitimle geçirdim. Bu sene benim yüzbaşı terfim olacak Allah ömür verirse ve bana bir hayli fazla görev vermeye başladılar. Ben de elimden geleni yapıyorum hakkını verebilmek için. Hafta artık bittiğinde Melikemin geliş saatini bildiğimden hemen merkeze gittim. O da 1 saate kadar inerdi muhtemelen ben o arada biraz alışveriş yaptım. Gelmeden Melikemin evin sobasını falan yaktım ev ısınsın o gelene kadar diye ama evde bir şey kalmamıştı yetecek kadar almıştık, ben temel şeyleri aldım, o inince detaylı alışveriş yaparız nasılsa. Saat yaklaşınca havaalanına sürdüm, Melikem de 10 dakika geçti geçmedi göründü kapıda ama beni görünce koşarak gelip üzerime bir atlayışı vardı sanırsınız bir haftadır değil de yıllardır hasretiz. Ben de sardım sarmaladım sevdiğimi. "Süleymaaaan çok özledim seni aşkım çok" "Ben de seni çok özledim güzel kadınım, hoş geldin" "Hoş buldum aşkım" Onunla sarılma faslı bitince bavulunu arabaya koydum. "Yemek yiyelim önce istersen sonra da alışveriş yaparız." "Olur canım" Bir lokantaya geçip yemeklerimizi yedik, cıvıl cıvıl insana huzur veriyor. Yemeklerimiz bitince merkezdeki nispeten büyük bir bakkala gittik, ilçedekilerde çeşit genelde az burda bir tane büyük bakkal var onda hem çeşit çok hem de içinde ayrıyeten kasap bölümü var. Melikemle beraber eve lazım olacak şeylerden fazla fazla aldık ki sonra sıkıntı yaşamasın, 2 çuval da un aldık. İşimiz bitince geçtik birlikte eve hava hala buz gibi kar ciddi manada yağmaya devam ediyor ama yolları sürekli açıyoruz. Benim güzel sevgilim evin sıcacık olduğunu görünce mayıştı, kömür geçmiş ama ev soğumamış daha ben hemen üzerine biraz daha kömür ve odun ilave ettim. Üzerinde çaydanlık vardı şimdi birer de çay içeriz bizden iyisi olmaz.. Annem ben gelirken arabanın bagajına kendi yaptığı konserve ve salçalardan koymuştu bir sürü Melike'ye ver diye ben onları eve yerleştirdim çoktan, zaten Melikem'de yapmıştı. O rahatlıkla yeter bir kış boyunca. Ben sobayla ilgilenirken bıcır bıcır konuşmaya devam etti, bir haftada orada olanları anlattı babam bir sürü para vermiş annem altın vermiş "hahah senden zenginim haberin olsun" dedi kahkahalarla. Ben gelmeden işi bırakıp evimin erkeği olmamı istemişti yine onu ima ediyor. Allahım bana sabır ver de günaha girmeyim az kaldı bir hamlede alacağım altıma! Tüm köye de gelir gelmez Melike'yle nişanlandığımızın haberini yaydım ki artık herkes bir çeki düzen versin kendine, Melikeme el uzatacakları zaman iki kere düşünürler.. Şimdi artık teskere günü bekler gibi bekleyeceğim kalan 5 ayın geçmesini. Bir an evvel kış bitsin yaz gelsin de Melikem'de benim olsun diye dua edeceğim.. Şimdi güzel sözlüme bir çay demleyim.. Müsadenizle..
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD