Bir Hizmetçinin Günlüğü

Sıkıntıyla iç çektim, çok bunalmıştım hayat üstüme üstüme geliyordu. Bağım düğümlenmiş ağlamamak için kendimi zoe tutuyordum. Neden benimde diğerleri gibi basit bir hayatım olmuyordu? Neden tüm çileyi kederi ben çekiyordum? Az ileride olan bir parkın izbe bir köşesine geçip ağladım. Hıçkıra hıçkıra ağladım artık dayanamıyordum. Ailem olacak o şerefsizlerden bıkmıştım artık. Her gün bir ton dayak yiyordum. Üniversitede yurtta kalırken bu sıkıntıları çekmiyordum. Burs parasıyle geçinmek çok zor olabilirdi ama o zamanlar çok daha rahattım. Şimdi o günlerimi mumla arar oldum. Artık kafama koymuştum ne olursa olsun o evden kurtulacaktım. Ne iş olursa olsun bir iş bulup o evden kaçacağım kendime yeni bir hayat kurup kurtulacağım bu iğrenç hayattan. -Birkaç gün sonra- İnternetteki iş ilanlarının neredeyse hepsine başvurmuştum ama hiçbirinden ses çıkmadı. Durum böyle olunca iyice karamsarlığa kapılmadan edemedim. Tam o sırada telefonum çaldı. Arayan arkadaşım Nihal'di. -Alo. -Selam canım lafı uzatmaya gerek yok aslında o kadar okuduktan sonra bu işi yapacağını sanmıyorum ama zorda olduğunu biliyorum bir temizlik işi var yapmak ister misin? Maaşı gayet iyi ama yatılı. Ne dersin? -Temizlik mi? Bir iki saniye duraklasam da bu evden kaçış biletim bu temizlik işi olacaktı belki de hem paramı biriktirip daha sonra ayrılabilirdim de. -Tamam, tamam kabul ediyorum. görüşme için nereye gitmem lazım? -Adresi ben sana atarım bugün gidip görüşmelisin her an başkasını işe alabilirler ona göre elini çabuk tut. -Tamam, tamam sen dert etme hemen giderim bir işim yok zaten. -Tamam canım adresi atıyorum o zaman. Kendine iyi bak. -Çok teşekkür ederim. Sen de kendine iyi bak. telefonu kapattıktan sonra hemen odama koştum ve hazırlanmaya başladım. Bugün o işi almalıyım ne pahasına olursa olsun. Aradan bir saat geçmiş ben kocaman bir evin önündeydim. Bu koca evin temizliğini nasıl yapacaktım bilmiyorum ama hallederdim bir şekilde. Son kez nefesimi verip zili çaldım ve açılmasını bekledim. Kapının açıldığına dair gelen sesle birlikte bahçeye girdim. Bahçesi kocamandı ve ağaçlarla çiçeklerle doluydu. Bahçesi bile böyleyse ev kim bilir nasıldı. Evin girişine geldiğimde tam elimi kaldırıp tokmağa vuracakken elim havada kaldı. Kapıyı tahmini 23 yaşında güzel bir kız açmıştı. Üstünde klasik hizmetçi kıyafetinden vardı ama biraz kısaydı. Beni buyur ettikten sonra içeri salon olduğunu düşündüğüm yere geçtik. Görüşmeyi burada mı yapacağız diye düşünürken içeri uzun boylu yakışıklı bir adam geldi. o kadar yakışıklıydı ki adeta nefesim kesildi. Tüm algılarım kapanmış gibi sadece bana doğru gelmesini izliyordum. Önümden geçip gittiğinde hâlâ geldiği yere bakıyordum.