Bir Hizmetçinin Günlüğü

Bölüm 2

Karşısında oturmuş dediklerini dinliyor kimi zaman onaylıyordum. Önüme ne şart koyarsa koysun zaten onaylayacaktım başka çarem yoktu ki.

-Tüm bunları kabul ediyorsan bugün başlayabilirsin.

-Kabul ediyorum bir sıkıntı çıkarmayacağımdan emin olabilirsiniz.

-O zaman Akile sana kalacağın odayı ve yapman gerek işleri göstersin.

başımla onaylayıp Akile denen kızla beraber yürümeye başladım. O önde ben arkasında giderken bir yandan da evin içine göz gezdiriyordum. Bir bakışla bile ben pahalıyım diyen eşyalar adeta bana göz kırpıyordu. Nihayetinde bir odanın önünde durduğumuzda kapıyı açıp içeri geçmemi sağladı. onun sesiyle birlikte gözlerimi Akile'ye çevirdim.

-Bundan sonra burada kalacaksın. Eşyalarını getirip yerleştirdikten sonra yapman gereken işleri gösteririm. Ve tabii unutmadan sana kıyafetini veriyim iş yaparken sadece bunu giyebilirsin. Eskisi gibi giyinmeyi unut. dedi bana elindeki kıyafeti uzatırken.

Kıyafet buram buram ben hizmetçi kıyafetiyim diye bağırıyordu. Elim istemeye istemeye gitti ama buna mecburdum.

-bu arada Göktuğ Bey'in odasının temizliğini hemen yapıp çıkacaksın. Odasında hizmetçi görmeyi sevmiyor.

Anladım anlamında kafımı salladım. Evet o hayattan kurtulmak için her şeyi yaparım demiştim ama bu işi gerçekten yapabilecek miydim? Adeta sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Ne yapacağımı bilmiyordum ve çırpınıyordum bir şekilde.

Akile'nin çıkmasıyla derin bir nefes verdim. Şu andan itibariyle eski hayatım geride kalmış olacaktı. O eve gidip eşyalarımı getirme konusunda tereddüt etsemde gün içinde gündelik kıyafet giyemesem bile pijamalarıma ihtiyacım olacaktı. Bu yüzden o iğrenç eve gidip eşyalarımı alıp bir daha o eve adımımı atmayacaktım.

Evime gidip eşyalarımı almak için yukarı kata çıktım. Durumu Akile'ye bildirip evden çıkacaktım ki karşımda Göktuğ Bey beliriverdi.

-Göktuğ Bey izninizle evime gidip birkaç eşyamı almak istiyorum.

-Tabii, gidebilirsin.

O karizmatik ses tonuyla beni büyülememesini istedim. Daha sonra Akile'ye durumu anlatıp evden çıktım.