Sahile geldiklerinde araçtan inip kumsala yürüdüler. Kimse yoktu. Ay denizin üzerinde hoş bir ambiyans oluşturmuştu. Gökdeniz ve Bertuğ denizin yakınında durdular. Nilüfer biraz gerilerinde durmuştu. Gökdeniz diz çökmüştü çocuğa daha yakın olabilmek için. Ama öyle bile iriydi çocuğun yanında. Ve enerjisi çok güçlüydü, Nilüfer onun sırtına bakarken gücünü hissediyordu. Bir kadının, çocuğunun yanında görmek isteyeceği türden bir adamın enerjisi vardı bu denizcide. Bertuğ ve Gökdeniz birlikte atıyorlardı taşları denize. Bertuğ taşı atınca dönüp genç adamdan onay bekliyordu. Karanlık suya düşen taşın sesi ve ay ışığında sıçrayan suların pırıltısı hoşuna gidiyordu. Adam onu yüreklendiriyor, bir tane daha atması için yeni taşlar veriyordu eline. Nilüfer sahnenin güzelliğine öyle kapıldı ki sır

