ALIŞVERİŞ

1587 Words

Eve dönerken yanımda yürüyordu. Yani, yanyana. Gerçekten. Ben… onunla aynı kaldırım taşına basıyorum diye içimden “taş gibi adamsın” dememek için kendimi sıkıyordum. Aramızda konuşma yoktu ama suskunluğun bile havası vardı. Sanki sessizlik bile onunla özel. Eve geldik. Kapıyı ben açtım. Ayakkabılarımızı çıkarırken sessizlik sürdü. Ama bu kez... o bozdu. “Şehir hala garip geliyor.” dedi. Sesi hala düşük tonda. Hani biri duymasın ama sen duy istiyor gibi. “Dağdan inmeye alışık değilsin demek.” dedim. Ama şakayla karışık. Yani ben söyledim, kendim utandım. Gülümsedi. İçeri geçtik. Aylin abla hemen seslendi: “Geldiniz mi? Hemen sofrayı kuruyorum.” Kahvaltı dedikleri klasik. Peynir, zeytin, domates. Yumurta da var. O da haşlanmış. Oturduk. Masaya dizildik. Erdem yine sess

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD