Ben cevabı Erdem ’den bekliyordum. Her şey sanki yavaş çekimde ilerliyor gibiydi; arkadaşının sesi salonda yankılanmış, havaya asılmış kalmıştı. Ama cevap... başka bir yerden geldi. “Aklınızı başınıza alın. Kız daha küçük.” dedi başka bir arkadaşları, sanki beni koruyormuş gibi ama aslında hiç de öyle hissettirmeyen o cümleyle. Küçük ne abicim? Bugün herkesin bana garezi vardı bence. “Size küçük. Ben aranızda en küçük olan olduğuma göre bana küçük değil. Ama şaka yapıyorum. Erdem şimdi delirmesin. Asker dayağı yiyemem şimdi.” diye toparladı hemen söyleyen çocuk. Konu kapandı. Gülüşmeler oldu. Yüzler gevşedi. Ben mi? Ben hala orada, Erdem ’in ne düşündüğünü çözememiş hâlde duruyordum. Tabakları aldım. Mutfaktan salona yürüdüm. Yüzümde ne gülümseme vardı ne öfke. Sadece merak. Merak d

