YAZARIN ANLATIMI ✍️ Yalın , Adanın üzerinde öylece duruyordu . İkisi de kıpırdamıyor , nefes almaktan bile çekinir gibiydiler . Dakikalar önce yaşanan o ani temas, dudaklarının yumuşaklığı ve kalplerinin delice çarpışı , hâlâ tazeliğini koruyordu . Onlara eşlik eden kuş cıvıltıları ve ormanın hışırtılı rüzgarından başka ses yoktu . Ada , zihnini saran bu sis perdesini yırtmak istercesine hızla Yalın ' ın üzerinden kalkmaya çalıştı. Ancak dengede kuramadı ve bu sefer daha sert bir şekilde Yalın ' ın üstüne düştü . Dudakları , çarpmanın etkisiyle bir kez daha birleşti . İkisinin de gözleri açıktı. Şok olmuşlardı . Tam o sırada , Hailil Hoca ' nın sesi bir zil sesi gibi ormanın sessizliğini yırttı . "Çocuklar, iyi misiniz ?" diye bağırdı yokuştan aşağıya doğru inerken . Yanında Metehan da

