Burnuma dolan hastane kokusu ile rahatsızca gözlerimi açmaya çalıştım. Ne olduğunu hala kavrayamayan bilincim yavaş yavaş açılıyordu.Açılan göz kapaklarım maruz kaldığı yüksek ışıkla hızla kısıldı.Yüzüm ağrıyan başımla acıyla buruştu ve nerede olduğumu o an anladım. Ölmemiştim. Halâ yaşıyordum.Çarezlikle inledim.Neden ölüm bile bana çok görülmüştü ki?Alt tarafı işe yaramaz benliğimi dünyadan silecektim ama onu da beceremediğimi görüyordum. Sırt üstü bir şekilde yatıyordum.İki bileğimde de hissettiğim sargılarla yutkundum.Gözlerimden akan gözyaşları şakaklarıma akıyor hissettiğim berbat hislerin bir kanıtı gibi kafamın altında ki yastığı ıslatıyordu. Bakışlarım içinde olduğum odaya kaydı. Lüks odanın her tarafın da altın varaklar vardı.Büyük boydan camı tamemen kapatan beyaz tülün ard

