2.Hasta

1572 Words
Kendime geldiğimde annem başımda korkuyla bana bakıyordu. "Ne oldu kız sana bağırıp bayılmışsın etinden et mi kopardılar? O ses nerenden çıktı?" "Anne pencerenin yanında tavana kadar siyahlar giymiş güzel bir adam bana bakıp güldü ben çok korktum." "Sende koca kız oldun utanmıyorsun da korktum demeye." "Ama anne bana ne dedi biliyor musun?" annem ne der gibi yüzüme baktı. "Ben 18 olunca gelini yapmak için geri gelecekmiş." annem yüzüme baktı baktı baktı ve kahkaha attı uzun bir süre güldü hatta öyle ki gözlerinden yaş geldi. "Anne sen bana inanmıyor musun? Vallahi öyle dedi. Sonra bana doğru gelince korkuyla bağırdım sonra işte şimdi uyandım." "Tamam Cemre tamam dediğinden. Sanki baban yetmiyor bir de senle uğraşayım. Allahım ya derdim bitmez ki biri başlasın." söylene söylene odamdan çıktı. Gitmesini istemiyordum ama annem benimle dalga geçiyordu. Çok üzülmüştüm ben tek çocuğuydum ama annem ne yazık ki bana inanmamıştı. Bende yatağımda yeniden gözlerimi kapadım. Üzerimde bir ağırlıkla uyuyakalmışım. Rüyamda yemyeşil bir ormanda dere var ben kenarında ayaklarımı suya sokmuşum kuş sesleri öyle huzurlu ki . "Cemreee!!!" birisi bana sesleniyor bir erkek sesi. Ne olduğunu anlayamıyorum tanıdık gibi "Cemree!!" kim ki bu dayıma yada babama benzemiyor. Hemen ayaklarımı sudan çıkardım ve ayaklandım sağıma soluma baktım . Kimseleri göremeyince yürümeye başladım. Uçsuz bucaksız bir papatya tarlasına adım atınca hemen gülümsedim çünkü papatyaları çok severdim. Elimle papatyaları sevdim üstten üstten. Hafif bir rüzgar esince uzun saçlarım dalgalandı. Sanki biri saçlarımı okşadı gibi geldi ve bende arkamı döndüm. Kimseler yoktu ama sanki birisi etrafımda dönüyor gibi hissediyordum. İçim bir tuhaftı korkmuyordum Kulağımın dibinde birinin "Cemre" diye fısıldamasıyla tüylerim havaya kalktı ve şimdi korkup "hiiihhh" diye bir ses çıkarak hemen ardımı döndüm ama gene kimse yoktu. Dayanamayıp "Kim o? kimsin?" dedim. Sessizlikten cevap bekledim ama gelmedi. Koca tarlada benden başka kimseler yoktu bende saf gibi halime gülüp saçlarımı geriye atıp yürümeye başladım. Bir tane papatya koparıp seviyor sevmiyor diye yapraklarını koparıp atıyordum. Her defasında seviyor çıkınca kıkırdamama engel olamadım. Nasıl oldu bilmiyorum ama sabah olmuştu ve annemin sesiyle uyandım. Hemen odamdan çıkıp elimi yüzümü yıkadım ve masaya oturdum okula gidecektim hızla kahvaltımı yapıp çantamı da annem sırtıma taktı ve az ilerideki köy okuluna doğru koşturdum. Ben 3. sınıfa gidiyordum. Okulda sevilen çalışkan bir öğrenciydim derslerim çok iyiydi. Sınıfımızda ilk ben öğrenmiştim okuma yazmayı ama ne annem ne de babam aferin dememişti. Öğretmenimiz hep saçlarımı okşardı sağolsun. Büyüdüğümde öğretmen olmak istemiştim bende. Öğretmenimiz bizleri dinler anlar ve her zaman destek olurdu. Sorduğu soruları bilemesek bile bize kızmaz hep açıklar öğretmeye çabalardı. Aynı öğretmenim gibi bir öğretmen olmaktı hayalim. ************* Bayram sabahı "Cemre hadi acele et babaannelere gidilecek. Çabuk giyin babanı çağırtma bana sabah sabah laf çekemem." Güzelce uyandırsa öpüp koklasa olmaz mıydı? Annem neden hep böyleydi ya? Hemen kalkıp işlerimi hallettim ve üzerimi kendim giyip saçlarımı da alel ace düzeltip ayakkabılarımı giydim. Annem saçlarımın halini sevmeyip çeke çeke tarayıp bağladı. Her defasında canımı bu kadar yaktığı için çok kızıyor ama sesimi de çıkartamıyordum.Babam ve annemle arabaya binip aşağı mahalledeki babaannemin evine gittik. Babaannem yaşlı bir kadındı dedem ölünce halamlar babaannemlere taşınmışlar her işini halam görüyordu. Babam tek erkekti ama annem orada yaşamak istemediği için biz ayrı bir evdeydik. Hatta annem uzak olsun diye yukarı mahalleden ev aldırmıştı. Hatta babam tarafından biri gelmek istese hep bahane bulur neredeyse bizi kimseyle görüştürmezdi. Babaannem bizi görünce sevinçle ellerini yanlara açtı. Yatalak olduğundan hemen yanına gidip kollarının arası girdim . Bana sıkıca sarılıp saçlarımı okşadı ve öptü. "Bayramın mübarek olsun babaannecim." deyip elini öpüp başıma koydum. "Seninde mübarek olsun güzel kızım Allah çok bayramlar göstersin." deyip oda beni öptü yanaklarımdan. Hemen sonra halama işaret edip halam elinde bir poşetle babaannemin yanına geldi. "Cemrem güzelim annen seni önce getirseydi yanıma " deyip anneme öldürecek gibi bakmayı da ihmal etmedi " sana bunları önceden verecektim ama kısmet şimdiye oldu . Bak bakalım kızım beğenecek misin? Sana bayramlık almıştım. Daha doğrusu ben halana dedim o seçip beğenmiş." Hemen poşeti alıp içindekileri sedire çıkarttım. Hepsi öyle güzeldi ki. Bana bayramlık alınmamış geçen bayram alınanları giymiştim. Çokta önemli değildi zaten annem zorda olmasa bana bir şey almazdı. Kırmızı saten puantiyeli bir etek beyaz karpuz kollu bir bluz beyaz dantelli külotlu çorap ve kırmızı rugan ayakkabılar. Allahım ne kadar güzellerdi. Bayılmıştım çok hoşuma gitmişti. Çocuk sevincimle hemen babaannemin boynuna sarılıp "Çok teşekkür ederim babaannecim çok güzel çok beğendim." dedim. Annem beni öldürecek gibi süzünce korkumdan hemen uzaklaştım ve yüzüm düştü. "Bana bak Aynur eğer ki bu elbiseleri de at birine ver bir duyayım bir göreyim seni doğduğuna pişman ederim. Cemre bu elbiseleri giyecek bitti." Neden öyle demişti ki? Ben hep babaannemin verdiklerini giyerdim . Ama çok giyemezdim çünkü ya yırtılırdı yanlışlıkla yada küçülürdü. Annem tamam der gibi başını öne eğdi babaannem bana seslenip giyinip gelmemi istedi. Anneme baktım oda başını sallayınca halam beni misafir odasına götürüp üzerimi çıkarmam için bekledi. Bende utanıp " Ben giyinirim hala sen işine bakabilirsin." dedim. Halam utandığımı anlayıp hemen dışarı çıktı. Kapıyı kilitleyip üzerimdekileri çıkarttım. Külotlu çorabımı yere oturup güzelce giydim sonra eteğimi ve bluzumu sonra da ayakkabılarımı. O kadar güzel olmuştu ki kendim bile bayılmıştım. Eteğim hareket edince açılıyordu bir kaç kez kendi etrafımda döndüm. Kıkırtılarıma kapı sesi eklenince hemen kilidi burktum ve beni bekleyen halamla göz göze geldik. "Oyy kurban olurum ne güzel olmuşsun ."deyip beni bağrına basıp öptü halam. Halam da çok iyi bir kadındı beni de çok severdi. Galiba beni bir tek annemle babam sevmiyordu. Konu komşu arkadaşlarım öğretmenim herkes severdi de bir annemle babam başkaları gibi okşayıp sevmez güzel söz söylemezlerdi. "Bende çok beğendim halacım teşekkür ederim güzelce giyeceğim" dedim eteklerimi sağa sola sallarken. Beni gören babaannem çok beğendi annemle babam yalancı gülüşle güzel olmuş dediler. Yemeğimizi yemiş bayramlaşacağız diye babaannemden ayrılmıştık. Amcamlara akrabalara gittik herkesle bayramlaştık tatlılar yedik çocuklarla oynadım çok güzel geçmişti. Eve geri döneceğimizde başımdaki keskin acıyla "Annee" diye seslendim. Sanki birisi başıma bıçak sokmuştu ve ben onu çıkarsınlar diye inliyordum. Annem önden arkaya bakıp "Ne var kız?" dedi "Anne başımda sanki bir bıçak var canım acıyor" dedim. "Eve gidince ilaç vereyim yorulmuşsundur." deyip önüne döndü ağrım azalmak bir yana daha da çoğalıyor elimi ayağımı sanki ağırlaştırıyordu. Gözlerim istem dışı kapandı. Üzerimde tonlarca ağırlık var gibi kendimi yorgun hissediyordum. "Cemreeeeee" diye bir ses kulaklarımda çınladı. Korkunç cızırtılı ve yüksekti ses. Gözlerim kapalı olmasına rağmen yinede sıktım gözlerimi korkuyordum çünkü. "Cemreeee" Buda kimdi? Arabada gidiyorduk annemle babamın sesini duyuyordum ama ben gözlerimi açamıyor kalkamıyordum. Arka koltuğa uzanmış halde yatıyordum. Gözlerimi zorla açmaya çabalayınca daha önce gördüğüm o güzel yüzlü siyahlı adamın dizlerinde yattığımı gördüm. Bana bakıyordu. Bu kez gülmüyordu yüzü kızgın gibi kaşları çatıktı. Kalkmaya çalıştım ama yapamamıştım. "Cemree bir daha kırmızı bir şey giymeyeceksin." dedi. Anlamamıştım zaten hareket edemiyor konuşamıyordum. Beni tuttuğu gibi kucağına oturttu yüzlerimiz birbirine bakıyordu. Annemle babam neden bir şey yapmıyordu ki? Anne diye bağırmak istediğimde güldü ve "Yapamazsın ben izin vermezsem ne onlar beni görür ne de duyar sadece sen beni duyabilirsin sevgili karım" deyip saçlarımı öptü . Başım döndü ve gözlerim kapandı . Sonrası yok sonrası hastanede açılan gözlerimle etrafıma bakıyordum saf saf. Ne olmuştu? neden buradaydım? hiç bir fikrim yoktu ama sanırım gene bayılmışım. Babam zaten arabada bulunduğumuz için hemen ilçeye hastaneye getirmiş beni. Serum falan takmışlar. Ne kadar uyudum bilmiyorum ama hava kararmıştı epey. Annem yanımda sinirle bana bakıyordu. Ben galiba gene hasta olmuştum. "Gene ne oldun kız ne bu durmadan ayılıp bayılmalar?" Bende bilmiyordum ben bayılmış mıydım? En son arabada gidiyorduk ve başıma çok kötü bir ağrı saplanmıştı. Gerisi yoktu. Serumum bitince hemen eve gittik annem beni odama yatırıp gitti. Bende ne olduğunu düşündüm.Bir şey olmuştu ama ne olduğunu bilmiyordum. Sabah erkenden kalkıp okula gittim tüm gün derslerimi öğrenmeye çalıştım ve eve geldim. Ev boştu annem galiba gene komşudaydı. Ben açtım ama yemekte yoktu mecbur dolaptan yoğurt kabını çıkartıp ekmeğe sürüp yedim. Babamın işten gelmesine çok vardı. Bende derslerimi yapmaya başladım. Kitabımın üzerinde uyuyakalmışım.Bu ara hep rüya görüyorum yine bir bahçedeyim ama bu kez adını bilmediğim mis gibi kokan bir çiçek bahçesindeyim. Beyaz mor pembe top top mis kokulu çiçeklere eğilip elimle sevip koklamaya çalışıyordum. Öyle güzeldi ki başım dönmüştü. Tam dengemi kaybedeceğim zaman birinin beni tuttuğunu sandım ama kimse yoktu ama düşmemiştim. Çiçekleri sevip koklayarak gezdim durdum bahçeyi. Uyanınca kokusu hala burnumdaydı. **************** 4yıl sonra "Cemre seninle biraz konuşabilir miyim?" "Ne konuşacaksın Mehmet gitmem lazım geç kalırsam annem kızar." "Tamam." "Şey Cemre ben senden ..." "Ney Mehmet ney?" bu çocuğun da derdini anlatamayışı beni delirtecek. "Cemre ben seni seviyorum benim kız arkadaşım olur musun?" inanamıyorum dedi vallahi. Bu arada ben 6. sınıfa gidiyorum Mehmette sınıf arkadaşım . Sınıf birincimiz ve bana da aşıkmış. Yani sınıftaki kızlar öyle diyorlar. "Şey Mehmet ben öyle şeyleri sevmiyorum hem annemler duysa kızarlar döverler beni . En iyisi biz gene sınıf arkadaşı olalım." dedim. "Ama ben senin için özel olmak istiyorum." Buda ne demekti? "Mehmet sen zaten özelsin ki sınıf birincimizsin." "Öyle değil ki Cemre ben sadece..." "Tamam Mehmet istemiyorum dedim." Mehmet omuzlarını düşürüp önümden gitti. Ben öyle sevgili kız arkadaş erkek arkadaş işlerini sevmiyordum. Zaten köyde herkes herkesi tanıyordu. Okuldan biraz geç çıksam annem eve gidince dövüyordu beni. Bende korkumdan evden okula okuldan eve gidip geliyordum . Leyla en yakın arkadaşım ve komşumuzun kızı aynı sınıftayız. Her gün okula beraber gidip geliyoruz. Eve geçince hemen üzerimi değişip yemek yaptım evi süpürdüm . Annem gene komşulardaydı babam işte. Akşam olunca sanki benim görevim gibi ikisi de yemek hazır olmasa bana kızıp söyleniyorlardı. 12 yaşımda hayatı sırtlanmış kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Ben Cemre annesi ve babasının kabul etmediği sevmediği o küçük kız gün geçtikçe büyüyüp güzelleşen güzelleştikçe herkesin dikkatini çekip kendini saklamaya çalışan herkesten korkup kaçan Cemre...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD