Kendimi toparlayıp " Hoş geldin. " dedim. " Hoş buldum. Çok yorgunum. Ben biraz uyuyacağım. " dedi. Odaya gidişini izlerken bir an, arkasından bakakaldım. Omuzları her zamanki gibi dik, adımları sessizdi ama yüzündeki yorgunluk çok netti. Kapı kapanınca içimden “gerçekten bitkin” diye geçirdim. Yine de, insan iki ay sonra dönüyorsa, sadece dinlenmekle olmazdı karnı da doymalıydı. Biraz uyuyup kalktığında gerçekten doysun istiyordum. Üstelik içimde garip bir heyecan vardı. Ne zamandır böyle bir akşamı hayal etmiştim. O görevden dönsün, ben mutfakta yemek hazırlarken evin havası değişsin… Sıcak, sade, normal bir akşam. Belki sonunda birlikte çay bile içeriz diye düşündüm. Önlüğümü taktım, saçımı gevşekçe topladım. Dolabı açarken tereyağının, soğanın, baharatların kokusu bana eş

