Bir süre sonra Yusuf Sinan geri döndü. Yüzünde hala o belli belirsiz gülümsemeden kalıntılar vardı. Yerine oturduğunda dayanamadım. Eğilip kulağına fısıldadım. "Kimdi o kız?" Sanki hiç önemi yokmuş gibi, hatta sorum fazla bile olmuş gibi bir ifadeyle, “Arkadaşım” dedi. O kadar. Ne fazlası, ne ayrıntı. Cümle orada bitti. Tatmin olmadım. Kalbim hala hızlı atıyordu. O arkadaşım kelimesi içime su serpmedi. Ama gözlerimi kaldırdım, etrafa baktım. Salon kalabalık, herkes oyun havasında eğleniyor. Ablamlar, kuzenler, tanıdıklar gözlerini üzerime dikmiş. Onların yanında huzursuzluğumu belli etmek istemedim. Konuyu kapattım. Ama içimden de bir şey saklıyor şüphesi çıkmadı. Şu an sorun çıkarıp bunu herkese duyurmayacaktım. Normalde kıskanç biriyim. Öyle sakin kalamam ama bugün başka. Annem ablaml

