Gözlerim tavana odaklı bir hâlde, anlamını kaybetmiş saatleri umursamadan Gece'nin saçlarıyla oynuyorum. Aradan ne kadar zaman geçti, uyanık mıyım, rüyada mıyım; onu bile bilmiyorum. Her yere tuhaf ama dingin bir sessizlik hüküm sürüyor. Hiçbir şey duymuyor kulaklarım, hiçbir şey görmüyorum. Sadece Gece... Sadece dilimden dökülen aşk! Sözlerim bana öylesine uzak ki bugüne dek kendimi aslında tanımadığımı fark ediyorum. Oysa ben buyum, öyle değil mi? Bu, yıllardır onlarca sahte kimlikle yaşayan Çağan’ın sahip olduğu gerçek kişilik. Bu sevgiye muhtaç, Gece’yi zaafı edinmiş zayıf benlik; aslında benim… Ona söylediklerimin gerçekliğini gittikçe daha net fark ediyorum ve bu fark edilmişlik artık inkârı bile reddediyor. Ben, gerçek adını bile bilmeden büyüyen kayıp ruh, zavallı yetim, kötü ka

