4 Bölüm

3543 Words
    ROZETTADAN...   Olamaz Kevin. Lanet olsun bilmiyordum.   Kevin ne konuşabilirdi, ne de hareket edebilirdi yaptığım büyü sayesinde. Ben böyle olsun istememiştim. O buradaysa Helena da burada olmalı. Kevine bir şey yaparsa Peter, Helena Peter’i öldürebilir. Buna izin veremem. Sevdiğim adama bir şey olmasına izin veremem. Asla!   Onu durdurmalıyım. Kevin gözleri dolmuş kıpırdamadan bana bakıyordu. Hadi ama bana böyle yapma. Her şeyi sevdiğim adam için yapıyorum. Aşk bana her şeyi yaptırıyor. Üzgünüm Kevin. Üzgünüm Helena. Ne kadar hayatımı kurtarmış olsanız da, sevdiğim adamın üzülmesine göz yumamam.   "Peter içeri gelme ben odayı kontrol edeceğim!" deyip Kevine son bir bakış atıp odaya girdim.   Düşündüğüm gibi Helena yatağın üstünde uzanmıştı. O da neydi .Ku.....Kucağında bir çocuk vardı. Helena da kıpırdamıyordu. Gözlerinden yaşlar geliyordu. Kısık sesle kendini zorlayarak konuştu.   "Ço..çoçuğu k..kurtar.Hay..atını k..urtardık.Biz..i ö...öldür..se...nde O..liv..yamı k..u..r...tar!" ağzından kan gelmeye başlamıştı gözleri kapanıyordu.   Doğru söylüyordu. Hayatımı onlara borçluydum. En azından çocuklarını kurtarabilirdim. Sevdiğim adama yalan söyleyecektim ama olsun saf, masum bir bebeğin ne suçu vardı.   Çocuğu Helananın elinden aldım. Aman Allahım çok güzel bir kızdı. Zümrüt gibi parlayan yeşil gözlerini bana dikmiş gülümsüyordu. Melek gibiydi, Bu çocuğa asla kıyamazdım. İsmi Olivyaydı, Çok güzelsin Olivya.Helenaya verdiğim kolyeyi boynumdan çıkarıp Olivyanın boynuna taktım. Bu onu başka cadılardan saklardı.   Olivyaya büyü yaparak görünmez yaptım ve yatağın altına sakladım. Helena hareketsiz bizi izliyordu. O güzel kadın ağlıyordu, kahrolmuştu.   Ben bir şey yapamazdım. Elimden geldiğince yardım ettim."Olivyayı kurtarıcam!" dedim sakin bir sesle.   "T..e.şekk..ür e..ede..r...r..im." dedi   olsa. Yeşil gözlerinde ki yaşlar damla damla süzülüyordu. Olivya gözlerini annesinden almış olmalı.   Peter odaya hışımla daldı .Helena’yı kolundan tutarak dışarı sürükledi. Bende son kez Olivyayı kontrol edip odadan çıktım. Kevin ve Helena diz çökmüşlerdi Peterin önünde. Kevin zorda olsa Helenanın elini tuttu.   Kevin güçlü durmaya çalışıyordu ama gözleri dolmuştu. Helena Kevinin gözlerine bakarak ağlıyordu. Son kez bir birlerine bakıyordular.   Kevin dudakların kıpırdatarak bi şey söyledi karısına .Dudaklarından okumuştum 'Seni seviyorum' dedi.   Bu manzara içimi acıtıyordu. Peter gülerek “Son  safkanlarımızın da sonu geldi!" dedi ve kılıcını çıkardı.   Helenanın boğazını kesti. Kevin yerinden kıpırdamaya çalışıyordu. Gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldü.   Bunu daha fazla izlemeye kalbim yetmezdi. Koşarak odaya girdim.   ◇YAZARDAN◇   Peter Helenanın kafasını kestikten sonra Kevine bakıp güldü. Sonra Kevinin de kafasını kesti. Özel bir ağaçtan yapılmış Safkan kazığını onların kalplerine bastırdı.   şimdi  gerçekten de ölmüşlerdi.   Küçük bir ateş yaktı, Kevin ve Helenanın cesetlerini ateşe sürükledi. Külleri kalana kadar başlarında bekledi.   Peter çok acımasızdı. Safkanları öldürmesinin sebebi, bu iki safkanı öldürene konsey tarafından altın ve rütbe verilecekti. İstediğini almak için her kesi kullanırdı Peter. Tıpkı Rozettayı kullandığı gibi.   Rozettayıda alıp evden çıktı.Rozettayı yalancı gülüşleriyle ve sevgi dolu sözleriyle kandırıyordu. Rozetta çok saftı onun her sözüne inanıyordu.Rozettanı evine bırakıp dudaklarından öptü ve kendi evine gitti.   Rozetta o gidince aklına Olivya geldi. Peterin arkasından baktı o uzaklaştıktan sonra Kevinin evine doğru yürümeye başladı.   Bu evde gördüklerinden sonra ne kadar girmek istemese de odada bir çocuk vardı. Onu yalnız bırakamazdı. Odaya girip Olivyayı yatağın altından çıkardı. Olivya mışıl mışıl uyuyordu. Çocuk bugün olmuştu. Ailesinin öldüğü gün onun doğum günüydü.   Olivyayı sepete koyup üstünü kapattı. Evden çıktı. Ormana doğru gidiyordu. Kevin ve Helenanın Rozettayı kaçırdığı, sakladıkları eve getirdi.   Çocuğun üstünden görünmezlik büyüsünü kaldırdı. Çocuk hala uyuyordu. Çocuğu sepetten çıkarıp yatağa yatırdı. Dışardan odun getirip sobayı yaktı. Ev sıcaklığını almıştı. Dışarı çıkıp kendi evine gitti. Kendi evi ormanın yakınlığındaydı.   Evinden süt ve bebek için bez falan koydu sepetine. Ormandaki eve doğru yürüdü. Çok seviniyordu ki onu kimse yakalamamıştı. Eve girdiğinde çoçuk uyanmıştı. Kendi elleriyle oynuyordu. Garip sesler çıkarıp gülüyordu.   Vampir çocukları çabuk büyürler. Olivya çok güzeldi. Ona süt verdim içmedi. Tabii ya onlar vampir süt içmezler ki. Elimin içini kestim. Süte kanımı akıttım. Elimi sarıp ona yeniden sütü içirmeye başladım. Bu sefer içiyordu. Çok bilmiş bücür.   6 ay sonra.....   Dediğim gibi vampir çocukları çabuk büyürler. Olivya büyümüştü. Saçlarını, burnunu babasından almış. Gözlerini, dudaklarını annesinden. 17 yaşlarında bir kıza benziyordu. Saçları beline kadar geliyordu. Çok güzel bir kız olmuştu. Onun güzelliği herkesi kendine hayran bırakırdı. Rozetta’yı annesi olarak görüyordu. Ve geçmişte olan olayları da Rozetta ona ağlayarak anlatmıştı. Olivya onu hiç üzmek istemiyordu. Geçmiş geçmişte kaldı diyerek sohbeti kapatmıştı. Gerçekten de Rozettanın ağlamasına dayanamıyordu.   Rozetta Olivyayı iyi büyütmüştü ona eğitim falan veriyordu. Olivya akıllı bir kızdı. Kitap okumayı severdi. Rozetta ne zaman vakit bulsa onun yanında olurdu. Olivyayı kızı gibi seviyordu.   Olivya 1 yaşında bile yoktu ama onu gören Olivyayı 16-17 yaşında sanırdı.   Rozetta Olivyayı geceler dışarı çıkarıp etrafı gezdirirdi. Olivya aç kalmasın diye ona kendi kanından verirdi yemeğine karıştırarak. Böylelikle hiç açlık hissetmiyordu.   Peterle Rozettanın arası bu günlerde iyiydi. Peter konseyden rütbesini ve altınlarını almıştı. Soylu bir aile olarak tanınıyordular. Hatta Peter Rozettayla evleneceğini söyleyip onu yatağına bile atmıştı bir kaç defa. Rozetta ilklerini Petere veriyordu. Günler böyle geçerken Rozettanın mide bulantıları, baş dönmeleri başlamıştı. Rozetta bir cadıydı. Akşam merakına yenik düşüp karnını yokladı. Olamaz hamileydi.   Hamile olmasına seviniyordu. Bu haberi Petere vermek için sabırsızlanıyordu. Şimdi evliliklerin hızlandıracaktı. Peterin de bu habere sevineceğini sanıyordu.   Gece olmasına rağmen sevinçle dışarı çıkıp Peter’in evine gitmeye karar verdi. Peter’in evinin kapısını çaldı. Kapıyı bir hizmetçi açtı. Kimseye görünmeden Peter’in odasına çıktı. Çok sabırsızdı. Ona söylemeliydi. Sevinçle Peter’in kapısını açtı.   Gördüğü manzara karşısında şok olmuştu. Gülümsemesi anında soldu. Peter kendi ablasıyla yatağında çıplaktı.   Peter ve Viktoriya ona gülerek baktı. "Bunu bana nasıl yapabilirsin hem de ablanla.?" diye bağırdı Rozetta gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Viktoriya gülerek "Ne ablası?Ben onun karısıyım" dedi. Rozetta bu sözüne şok olmuştu. "Na..nasıl yani bana benimle evleneceğini söyledin Peter neler oluyor burada?" dedi kekeleyerek.   Peter ayağa kalkıp pantolonunu giydi ve Rozettaya yaklaştı. Gülerek konuşmaya başladı. “olan şu ki küçük fahişe seni kullandım. Neden kullandığımı soracaksın, sen sormadan ben şöyleyim. O iki safkanı bulmak için. Onları öldürene iyi para veriyorlar. Sende saf gibi bana inandın. Sen safsan ben ne yapayım. Kendi aptallığın. Artık herkes dışarıda korkmadan gezebilir vampirler yok oldu sayende. Şimdi evimden defol seni görmek istemiyorum. Gördüğün gibi benim karım var. Çocuklarım var. Şimdi küçük sürtük defol Evimden!" dedi.Rozettayı odanın kapısını açıp dışarı itti. Kapıyı kapadı. Odadan gülme sesleri geliyordu.   Rozetta hala duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu. Gözlerinden yaşlar gelerek yavaş yavaş evden çıktı. İnanamıyordu. Sevdiği adam onu kandırmıştı. Hatta çocukları vardı.   Karnına bir sancı girmişti. Karnın tutarak kendini eve attı. Âmâ artık olan olmuştu. Bacaklarından kanlar gelmeye başlamıştı. Olamaz çocuğunu düşürmüştü.   Duydukları ağır sözlerdi. Peter ona fahişe demişti. Onu aldatmıştı, duygularıyla oynamıştı. Rozetta kendini ona vermişti hatta hamileydi de. Ama şimdi çocuğunu da çok sevdiği adam sayesinde kaybetmişti.   Bu onu yıkmıştı, Kendini kaybetmişti. Hayır sevdiği adam ona bunu yapamazdı. O evliydi. Hayır bunlar olmamalıydı.   Rozetta etrafını sinirden dağıtıyordu. Onunla ne kadar hayali vardı. Demek ona söylediği sözler yalandı. Rozetta kendinden iğreniyordu. Evli bir adamı sevmişti. Bu onu kahrediyordu.   ***   Olivya endişeyle evde volta atıyordu. Rozetta her gece yanına gelirdi. Şimdi neredeydi, ya başına bir şey gelmişse. Rozettaya bir şey olursa Olivya ne yapardı. Yapa yalnız kalırdı bu yabancı dünyada. İnsanlar ona yabancıydı. Kendi türündense kimse yoktu.   Olivya endişeyle dışarı çıkıp Rozettanın evine doğru yürümeye başladı.   ***   Rozetta yerde oturmuş ağlıyordu. 'Keşke cadılar beni öldürseydi. Keşke Kevin ve Helenanın ölmesine izin vermeseydim....Keşke Peterle hiç tanışmasaydım.' Ama bunların hepsi 'Keşke' sözünden ibaretti.   Geçmişine geri dönemezdi. Kendinden nefret ediyordu. Yaptıklarına göre.   Yerdeki kırılmış cam parçasını alıp kolunun damarını kesti. Kaybedecek bir şeyi kalmamıştı artık. Kollarından kan geliyordu.   Gözleri karardı ve bilincini kaybetti.   ***   Olivya eve yaklaştıkça ağır kan kokusu alıyordu. Bir anda duraksadı korkuyordu. Bu kan Rozettanın kanıydı. Vampir hızıyla hemen eve koştu. Gördüğü manzara karşısında şok olmuştu.   Rozetta yerde, kanlar içinde bilinçsizce yatıyordu. Göz yaşlarına hakim olamadı. Hemen yanına gitti.   Çok yavaş nefes alıyordu. Şükürler olsun ki hâlâ nefes alıyordu ama çok kan kaybetmişti ölebilirdi.   Olivya karar vermişti onu vampir yapacaktı. Dişlerini çıkarıp onun boynuna geçirdi. Kanını içti ve kendi kanından enjekte etti.   Geri çekildi kolunun yaraları kapanıyordu. Onu burada bırakamazdı. Rozetta’yı kucağına alıp son hız ormandaki evine koştu. Bir dakika bile olmadan evdeydi.   Rozetta’yı yatağa yatırdı. Bez parçası ve su hazırlayıp Rozetta’nın kanlarını sildi.   2 gün olmuştu Rozetta’nın yaraları iyileşmişti. Ten rengi beyazlaşmıştı ama hâlâ uyanmamıştı. Bu Olivya'yı korkutmaya yetiyordu. İlk kez birini vampir yapıyordu. Ya yanlış yaptıysa. Ya Rozetta’yı kaybederse. Bu düşünceler onun ağlamasına sebep oluyordu.   Rozetta 2. günün akşamı uyanmıştı. Olivya hemen ona sarıldı. Bir birlerine sarılıp ağlıyorlardı. Rozetta değişiminin farkındaydı. Ama artık içinde korku yoktu. Hem bir cadıydı hem de vampirdi. İçinde öfke ve nefret vardı.   Günler böyle geçerken Rozetta’nın içinde intikam hissi doğup, büyüyordu. Avcıların ve cadıların sonunu getirmeye yemin etmişti kendisine. Bir engel vardı ki Olivya.   Olivya bir safkandı, hem de onu Olivya vampir yapmıştı. Onun Olivya’ya bağlılığı vardı. Olivya ne derse ona emir gibiydi. Bağlılığı bozmalıydı. Çünkü biliyordu. İntikamını almadan Olivya onu durduracak.   Olivya iyi kalpliydi onun gibi içinde kin beslemiyordu kimseye. Doğru kalbi atmıyordu ama masumdu, saftı. Kalbi temizdi. Ama Rozetta onun aksi olmuştu. Kalbi intikam ve kinle doluydu. Masum ve saf değildi artık.   Rozetta Olivyanın kanından içmek istediğini söyledi. Olivya bir şey demeden ona kanını verdi. Ama Rozetta’nın planlarından haberi yoktu. Rozetta aldığı kanla büyü yapıp bağlılığı bozdu.   Artık içi rahattı .İntikamını istediği gibi alabilir.   Evet intikamını alacaktı ve kimse onu durduramayacaktı. Olivya bile.   Olivya’ya söyleyip dışarı çıktı. Geceydi Vampir hızıyla Peter’in evine gitti. Herkes sofrada oturmuş yemek yiyordu. Çocukları bile ordaydı. 2 tane oğlu vardı. 8-9 yaşlarında. Rozetta onları görünce intikam almak için sabırsızlanıyordu.   Vampir hızıyla evden bir kılıç götürdü. Hiç kimsenin ruhu bile duymadı. Sonra vampir hızıyla 8 yaşlı çocuğun kafasını bedeninden ayırıp sofranın ortasına attı kapının arkasına saklandı. Çocuğa bile acımadan kafasını kesmişti.   Odadan bağırtılar yükseldi .Viktoriya deli gibi bağırıyordu. Bağırtılar Rozetta’yı güldürmüştü. Gülerek salona girdi. Hepsi şok olmuştu onu görünce. Rozetta vampir hızıyla Peter’in annesini, babasını, karısını öldürdü hiç acımadan.   Peter bilmiyordu ne yapsın bir çocuğu ve Peter hayattaydı hâlâ. Çocuğun boğazına kılıcı koyarak "Biliyor musun bizimde bebeğimiz olacaktı ama sen onu öldürdün. Senin yüzünden öldü!" deyip çocuğun boğazını keserek öldürdü.   Peter bir şey demeden bağırıyordu. Hızla Peter’e yaklaşıp "Beni kandırmayacaktın. Ben seni çok sevmiştim sevgilim!" dedi ve kalbine kılıcı sapladı.   Peter’in ağzından kan geliyordu. Rozetta son defa dudaklarını Peter’in dudakları ile buluşturdu.   Evlerini arayıp safkan silahlarını yok etti.   Ardından evden çıkıp avcı konseyine gitti. Orda kim varsa önüne geleni öldürdü. Herkesi gafil avlıyordu. Konseydende bulduğu safkan silahlarını yaktı. 10 safkan silahı vardı ve hepsini yok etmişti.    Konseyle de işi bitince cadıların onu tuttuğu eve gitti. Hena güçten düşmüş bir halde karşısındaydı. Acımadan "Sadece intikam!" dedi ve öldürmeye başladı.   ***   Olanları Olivya duymuştu, pişmandı yarattığı canavardan. Keşke onu kurtarmasaydım diye geçirdi içinden. Rozetta çocukları bile acımadan öldürmüştü. Gideceği yeri biliyordu. Cadıları da olsa geç olmadan kurtaracaktı. Vampir hızıyla Rozetta’nın kaldığı cadı evine gitmişti. Kan kokusunu takip ederek.   Oraya gelince Rozetta kılıcını bir çocuğa doğrulttuğunu gördü. Hızla çocuğu onun elinin altından alıp Rozetta’yı itti. "Kes şunu Rozetta!" diye bağırdı Olivya. Rozetta gülerek ayağa kalktı. Ne oluyordu? Aralarında bir bağ olmalıydı neden durmuyordu.   "Hayır kesmiyorum. Onların hepsi ölmeyi hak etti. Ve bağıda çoktan kaldırdım. Sen artık bana emir veremezsin!"   "Olamaz sen ne yaptın. Neden yaptın. Küçük çocuklardan intikam alamazsın. Devam edersen seni öldürürüm!"   "Sen bana kıyamazsın Olivya." deyip öldürmeye başladı.   Olivya bunların olmasına göz yumamazdı. Kılıcı alıp Rozetta’nın kalbine sapladı. Rozetta bunu beklemiyordu. Olivyanın onu böyle durduracağı hesaplarında yoktu.   Safkanlar özel safkan silahıyla ölürler ama normal vampirler kalplerine giren normal kazıkla bile ölebilirler.   Olivyanın gözlerinden yaşlar geliyordu "Ü....üzgünüm Rozetta.Aa...affet be...eni" diyebildi göz yaşları arasında. Rozetta yere yığılmıştı. Bağırıyordu acıdan. Olivya içinde ateş çıkarabilecek olan tozu Rozetta’nın üstüne attı .Rozettanın çığlıkları daha da artıyordu. Bu manzaraya daha fazla dayanamadı ve oradan uzaklaştı.   ***   Rozetta acı içinde yanarken Olivya’ya karşı nefret doğmuştu içinde. Hançeri zorda olsa kalbinden çıkardı. Üstündeki ateşi cadı güçleriyle söndürdü. Etrafında öldürdüklerinin kanını içip kendini iyileştirdi. Ama kalbinde hâlâ bir sızı vardı.   Ayağa kalkıp bir söz daha verdi kendine 'Olivya’ya ne olursa olsun acı çektirecek' Safkan silahlarını yok etmişti ama intikamı için bekleyecekti.   Olivya onun öldüğünü biliyordu. Böylelikle yıllar geçti. Rozetta her zaman uzaktan onu takip ediyordu, sırf sevdiği biri çıksın ona acı çektirecekti.   Nihayet öyle biri vardı. Karan! Karanla onu sinirlendirmişti. O Karanı seviyordu ve şimdi daha çok acı çektirmek için Karanı öldürecekti.   Karan uyuyordu. Mutfaktan büyük bir bıçak aldı ve yukarı çıkmaya başladı. Yatak odasına girip Karana ağır bıçak darbeleri vurdu. Karanın nefesi kesilene kadar bıçakladı. İstediği olmuştu. Karan ölmüştü. En ufak bir nefes bile almıyordu. Bu iyiydi Olivya onu vampir olarak da geri getiremeyecekti.   Olivya bu manzarayı gördüğünde yüzünün halini görmek istiyordu ama göremeyecekti. Son hızla gidip şehirden ayrıldı. Çünkü biliyordu Olivyanın onun peşine düşeceğini.   Olivya, onu bulamasın diye günlerce tüm dünyayı gezecekti. Çünkü Rozetta’nın da sevdiği biri vardı. Onu korumalıydı. Olivya onu bulmasın diye elinden geleni yapacaktı. İntikamını almıştı. Almasaydı içi rahat olmazdı.   Aptallığı onun sonunu getireceğini hâlâ bilmiyordu.   ^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-^-/     Olivya gördüğü manzara karşısında aklını yitirmişti. Karan yatakta kanlar içindeydi.Hızla yanına gitti. Dokunmaktan korkuyordu. Ya onu kaybettiyse.Korkarak elini onun boğazına götürdü, nefes almıyordu. Teni en az Olivyanın ki gibi soğuktu.   Olivya göz yaşlarını serbest bırakmıştı. Onu vampir yapmayı denedi. Boğazından kanını içip kendi kanını enjekte edecekti. Âmâ kanını içince ürpermişti. Kanı bile soğuktu. Gözünden yaşlar damla damla akarken kendi kanını enjekte etti.   Baktığında bi kıpırdama görmedi ve yaraları iyileşmiyordu. Artık çok gecti.Onu geri getirmeyeceğini anladı.   Karanı sıkı sıkı sarılıp ağladı. "Beni yalnız bırakma lütfen aç gözlerini. Bak ben buradayım aç gözlerini!" deyip ağlıyordu. Ama nafile o artık ölmüştü.   Bunu bir kez daha anladığında "Hayııırr" diye bağırmıştı. "Beni yalnız bırakamazsın lanet olası. Bana geri gel...Ölmemeliydin, Benimle hayatta olmalıydın. İkimiz birlikte mutlu olabilirdik. Seni yeni bulmuşken beni neden yalnız bıraktın. Bunu kabul edemem. Beni bırakıp gitmeni kabul edemem. Ben sensiz yapamam....." Sonuna doğru sesi fısıltı gibi çıkmıştı.   Korumalar Olivyanın bağırtısını duyunca yukarı çıkmışlardı. Gördükleri manzara karşısında hepsi şok olmuştu. Ailesine haber vermiştiler ve her yerde arama başlatmıştılar. En son Rozetta vardı yanında onun kanlar içinde ki hali kameralara görünmüştü.   Günler geçmişti. Karan için cenaze yapılmıştı. Olivya kimseyle konuşmuyordu gözleri kan çanağına dönmüştü. Tam iki haftadır mezarın başından ayrılmamıştı. Kan bile içmemişti. Hiç bir şey umursamıyordu.   Sevdiği adam ölmüştü. Karanın ailesi perişan durumdaydı. Yiğit ne zaman kardeşinin mezarına gitse Olivyayı mezarın başında ağlıyor halde buluyordu. O güzel kız çökmüştü. Yiğit Olivya’ya ne kadar evine git dese de onu dinlemiyordu. En sonunda da pes edip kendi gidiyordu.   Olivya için her şey anlamsızdı. Bu dünya artık ona anlamsız gelmişti. Onun dünyası Karandı.O gitti sanki dünyasını da götürdü. Etraftaki renkleri, kokuları her şeyi. Olivya gözlerini bir an bile Karanın mezarından çekmiyordu. Belki hayata geri döner belki vampir olur. Hep bu umutla dua ederek ağladı.   Bir gece yine Olivya arkasından adım sesleri işitti. Arkasına bile bakmadı. Çünki umursamıyordu. Ağlayarak bir kız oturdu yanına. Bu kızı tanıyordu. Gizemdi.   Gizeminde gözleri şişmiş ve kızarmıştı. Olivyaya dönüp ona sarıldı. "Başın sağ olsun!" dedi.Olivyaysa bir şey demiyordu.Olivyadan ayrılıp mezarın üstüne kırmızı çiçekler koydu."Ben üzgünüm asla böyle olacağını tahmin etmedim. Affet beni Karan seni aldattığım için affet. Seni seviyorum...." dedi.Gizemin gözlerinden yaşlar damla damla geliyordu.   Ayağa kalktı ve "Seni öldüreni ne pahasına olursa olsun bulucam ve intikamını alıcam!" dedi ve ağlayarak arkasına bakmadan gitti.   Gizemin son sözleri Olivyanın beyninde yankılanıyordu.Öldüreni bulmak intikam almak.Evet intikam almak. Olivya sanki uyumuştu da bu sözlere uyandı.   Lanet olsun Rozetta. Evet Rozetta nerde? Onu bulup öldüreceğime yemin ederim.   Hızla ayağa kalktı. Ama çok halsizdi. İlk kez 2 haftadır kan içmiyordu. Göz yaşlarını sildi. Karanın mezarına son kez baktı ve arkasını dönüp ormana gitti.   Ormandan 3 tane kedi bulup kanlarını içti. Güçlenmişti. Kendine gelmişti. Yine güzel olmuştu. Olivya aklında fikirler üretmeye başlamıştı. Rozetta’yı bulduğunda onu acımadan öldürecekti. Bu sefer gerçekten öldürecekti.   Onu hep affetmişti ama bu sefer yaptığı bardağı taşıran son damlaydı. Olivya kendine aynadan baktı. Nefret, intikam içinde yanıp tutuşuyordu. O güzel yeşil gözleri gitmiş, yerine kan kırmızı gözler gelmişti.   2 yıl sonra...   Tam iki yıldır Olivyanın bakmadığı yer kalmadı. Her taşın altına baktı. Tüm dünyayı gezdi. Vampir görüşüyle tüm evlere baktı. Ama nihayet Rozettayı bulmuştu. Hem de yalnız bulmamıştı. Sevdiği bir adam vardı. Olivya 2 yıl boyunca ne güldü, ne ağladı. Ama şimdi onu bulunca içten içten güldü. Sonunda Rozettayı bulmuş intikamını alacaktı. Rozetta nasıl Karanı öldürdüyse,   Olivya da onun sevdiği adamı öldürecekti. Artık kimse Olivya’yı durduramazdı.   Rozetta çok sevdiği Leo'suyla mutlu hayat sürüyordu. Leo'yu gün geçtikçe daha çok seviyor, bağlanıyordu. Leo 20 yaşındaydı .Rozettanın bir vampir olduğunu biliyordu ve ona hayrandı. Birbirlerini çok seviyorlardı. Âmâ Rozetta’nın son günlerde canı sıkılıyordu. Sanki bir şey olacakmış gibi geliyordu. Bunu düşündükçe Olivya geliyordu aklına ve yaptığından pişmandı.   İntikam almak Rozetta’yı  rahatlatsa da bu  sefer hiçte rahatlatmadı. Artık korku Rozetta’yı ele geçirmişti. Bu sefer ki Olivyaydı ondan intikamını almıştı. Olivya onu rahat bırakmayacaktı. Korkuyordu onun yaptığı gibi ya Olivya da sevdiği adamı öldürürse ne yapardı. Mahvolurdu.   Olivya evi uzaktan gözetliyordu. Ve bir dakika bile gözünü kırpmıyordu. İşte aradığı fırsat Rozetta sabah bir yere gidiyordu ve sevdiği adam evin içindeydi.   Rozetta evden uzaklaştıktan sonra eve hızla girdi. Sevdiği adam uyuyordu. Mutfaktan bir bıçak aldı ve odaya ilerledi.   Bıçağı kaldırıp acımadan adamın kalbine sapladı. Adam gözlerini açtı ve nefesi kesildi. Bu Olivyanın öfkesini azaltmıyordu. Defalarca bıçağı adama sapladı. Yatak kan gölüne dönmüştü. Bu manzara Karanı bulduğunda gördüğü manzara ile aynıydı.   Aklına Karan gelmişti hem hıçkırarak ağlıyordu, hem de intikamın aldığı için gülüyordu. Duvar beyazdı. Ellerini adamın kanına batırarak duvara büyük harflerle "İNTİKAM" yazdı. Gülerek odanın köşesindeki koltuğa oturup yaptığı manzarayı izledi.   Rozetta elinde poşetler eve geliyordu. Eve geldiğinde kapı açıktı. Elinden poşetler yere düştü. Korkuyordu. Korktuğu şey başına gelmişti.   Hızla yatak odasına koştu. Gördüğü manzara karşısında dehşete düştü. Daha fazla ayakta duramadı ve yere düşerek ağlamaya başladı. Köşeden Olivyanın sesi duyuldu.   "Canımı yakacak kadar cesareti olanın, sonuçlarına katlanacak kadar da gücü olmalı!"   Rozetta korkarak kafasını kaldırıp Olivya’ya baktı. Kırmızı gözlerinden kanlı üstünden ölüm meleği gibiydi.   Olivya ayağa kalkıp Rozettaya yaklaştı. Rozetta bir şey demiyordu sadece sessizce ağlayarak onu izliyordu. Biliyordu bir gün böyle olacağını. İlk kez pişmandı yaptıklarından.   "Sevdiğim adamı benden almayacaktın. Sonucuna katlan, Beni üzen ne biliyor musun? Sevdiğim adam öldü. Ben ölemedim. Ama sende heveslenme seni cehennemin dibine göndericem!" deyip bıçağı Rozetta’nın kalbine saplayacaktı ki Rozetta "Dur!" dedi.   "Neden durayım durmam için bir sebep söyle bana lanet olası!"   "Var bir sebep var! Karanı geri getirebilirim söz veriyorum. Onu geri getireceğim!"   "Ellerimden alınıp mezara gitti. Gözlerimin önünde. Üstüne her toprak atışlarında canımdan can gitti. O öldü nasıl geri getireceksin?"   "Ben yaptığıma çok pişmanım affet beni. Benimde sevdiğim var hem onu hem de Karanı geri getirebilirim sadece bana şans ver!"   "Nasıl yapacaksın Rozetta? Nasıl lanet olası!" diye bağırdı Olivya.   "Ben bir cadıyım Olivya. Ben tüm cadıların gücünün toplanmış haliyim."   "Tamam sana şans veriyorum ama öncelikle...." diyip Rozettanın boynuna yapıştı ve kanını içti. Rozetta çabalıyordu elinden kurtulmak için. Ama hiç bir sonuç vermiyordu. Olivya sonra ona kendi kanın enjekte etti. Anlamıştı, Olivya aralarındaki bağı yeniledi "Artık istesen de sözümden çıkamazsın!" deyip Rozetta’nın boynunu kırdı.   Bir kaç saat sonra Rozetta kıpırdanmaya başladı uyanıyordu. "Konuş nasıl geri getireceksin!" dedi Olivya.   "Ben bir cadıyım ve en güçlü büyülerden olan zaman büyüsünü öğrendim. Ama sadece on ikilerleydi. 12 saat önceye, 12 ay önceye, 12yıl önceye, 12 asır önceye dönebiliriz, 12 ay yetmez Karanı geri getirmek için. Ölümünden 2 yıl geçti. O yüzden 12 yıl önceye dönücez."   Büyü sadece bir kez yapılıyordu. İkinci kez yapmak için yaptıkları yıl kadar beklemesi gerekirdi.   Olivya seviniyordu. Nihayet yeniden sevdiği adamı görecekti. Hem de o zaman Karan 24 yaşında olacaktı. Ayağa kalktı ve "Hemen yap!" dedi. Rozetta artık Olivyanın sözlerine karşı gelemezdi.   Ayağa kalktı ve "Geceyi beklemeliyiz. Bu gece dolunayın altında yapıcaz. Ben üzgünüm beni affettin mi?" diye sordu Rozetta sessizce ağlayarak. Olivya ona dikkatle bakıp "Sadece dediğini yapabilirsen affederim!"   "Tamam yapıcam ama lütfen bana kin besleme korkuyorum yine Leoya bir şey yaparsın..."   "Beni kendinle karıştırma Rozetta!" dedi sinirlenerek.Rozetta anlamıştı gercektende Olivya iyi yürekliydi. Kalbi temizdi kimseye kin tutmazdı.Rozetta yataktakı cesede bakıp yaptıklarına pişman oldu. Şimdi 12 yıl geri gitseler Leo daha 8 yaşında olucaktı ve Rozetta bir kez daha onunla tanışmanın sevincini yaşayacaktı.   Rozetta Leonun cesedine bakarak işkence ediyordu kendine. Onu bir daha kaybetmemek için her şey yapardı. Aklının bir köşesine not etti 'Bir daha Olivyaya sakın bulaşmayacak' Hem Olivya onu yeniden kendine bağladı. Artık o ne derse Rozettaya bir emir gibi gelir. Rozetta onun emirlerini sorgusuz sualsiz yerine getirecek.Rozetta duvardaki yazıya baktı.Sevdiği adamın kanıyla yazılan 'İNTİKAM' sözü. Bu söz Rozettanın aklına kazınmıştı.Aldığı intikam onu bu hale getirmişti. Kendine söz verdi. Bir daha asla böyle intikam almayacaktı kimseden. Sevdiğini kaybetmenin acısı büyüktü. Bir daha böyle şeye dayanamazdı.   Olivya bu manzaraya bakarak kendinden iğrendi. İlk kez masum birini öldürmüştü.Odadan çıkıp mutfağa girdi.Ellerini yüzünü yıkadı. Biraz kendine gelmişti.   Yine Karanı özlüyordu göz yaşlarına hakim olamadı.Hıckırarak ağlamaya başladı.Eliyle ağzını kapattı. Sesinin duyulmasını istemiyordu. Bir kaç saat sonra sevdiği adama kavuşacaktı. Çok az kaldı.Yeniden başlayacaklardı.   Rozetta Olivyanın yanına yaklaştı ve yüzüğü ona uzattı "Bu senin Karana büyü yapmadan önce bu yüzüğü sana aldı. Evlenme teklifi edecekti." dedi. Bu sözler Olivyanın içini sevincle dolduruyordu.   Ben aşık olduğum adamın, aşık olduğu kadınım dedi içinden.Karanı yeniden görmek için sabırsızlanıyordu.   Nihayet akşam olmuştu. Çok az kalmıştı sevdiği adama kavuşmasına.   Rozetta bahçede bir cember çekti. İçine bir yıldız çekti ve çemberin yanlarını garip işaretlerle doldurdu.   İkiside çemberin içine girip durdular. Rozetta garip sözler söylüyordu. Etrafları kararmıştı.Boşlukta gibiydiler, Sonra etrafta evler ağaclar görülmeye başladı.Bir videoyu geri çekiyormuşsun gibiydi.   Sonunda durdu. Hâlâ Leonun evinin bahçesindeydiler ama etraf çok farklıydı. İkiside bahçeden çıktılar kimseye görünmeden.   Bir gün içinde ormandaki Olivyanın evine geldiler. Saat daha sabahın beşiydi. Olivya sabırsızlanarak Karanın evine doğru gitti. Deniz tarafından kendi kaldığı odaya girdi.Odasından çıkıp Karanın odasının önünde durdu.   Kapıyı yavaş yavaş açtı. Ses çıkarıp Karanı uyandıramazdı.   Odaya girdiğinde gördüğü manzara hiçte beklediği gibi değildi.   Karan uyumuştu. Kollarında da Gizem vardı. Karanı sağ salim hayatta gördüğü için sevinsin mi, yoksa Gizemin onun yatağında olduğunu görüp sinirlensin mi bilemedi.   Gizem gerçekten de Olivyayı çileden çıkarıyordu. Olivya fısıltıyla bunları söyledi.   "BEKLE SEVGİLİM.BİZ YENİDEN KAVUŞACAĞIZ!"   Lütfen hikayeye fikirlerinizi bildirin...   İyi okumalar...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD