
Leyal-i Hasret: Geçmişin Küllerinden Doğan Bir Destan
Neşterin ucunda salınan bir hayat, kurşunun gölgesinde dans eden bir ölüm... Savaşın acımasız pençesinde savrulan topraklarda kanla sulanmış bir aşkın filizlendiği destansı bir hikaye...
Asef-i Hasret"in kahramanlarının ardında bıraktığı izler bu satırlarda geçmişin derinliklerine doğru bir yolculuğa dönüşüyor. Bu kez Mardin in sisli dağlarının ardında saklı kalan bir annenin, Sevda'nın yürek burkan hikayesi aralanıyor.
Yüreğinde aşkın en coşkun ezgisini taşırken vatanın en hüzünlü ağıdını aynı nefeste soluyan, sevdasıyla yanıp küllerinden doğan bir kadın! Fakat bu yalnızca bir kadının aşkı değil, aynı zamanda vatan uğrunda ödenen bedellerin ve zamanla silinen umutların da öyküsüydü bu.
Hayatın en çetin sınavlarında aşkın ve vatanın sızısını ölümsüz bir mühür gibi yüreğinde taşırken acının en karanlık kuyularında yankılanan çığlıkları, hasretin en yakıcı ateşinde kül olan umutları iliklerine kadar yaşamıştı Sevda. Yuvası bir fırtınanın savurduğu yapraklar gibi dağılırken kalbi binlerce kırık cam parçası gibi acıyla parlıyordu. Ama yine de tüm bu yıkımın arasında ruhunun derinliklerinde ne bir pişmanlık gölgesi ne de bir "keşke" fısıltısı vardı. Peki neydi onun yüreğindeki tüm bu acılara rağmen sükûnetle çarpan o sessizliğin sırrı? Belki de sadece aşkın ve vatanın bıraktığı derin izlerdi… Zamana meydan okuyan, hasretle yoğrulup sabırla büyüyen, zamana direnen, yüreğin en derin yerinde sessizce kanayan ama asla silinmeyen izler…
Savaşın gölgesinde yeşeren bir aşk, hasretin kor ateşinde kavrulan bir yürek... Sevda hayatın en çetin sınavlarından geçerken vatan ve aşk arasında sıkışıp kalmış bir kadının destansı mücadelesini simgeliyor. Ama bu sadece bir aşk hikayesi değil. Aynı zamanda, "Asef-i Hasret"in kahramanlarının kaderini derinden etkileyen sırların da kapısını aralıyor.
Her bir satır, okuyucuyu zamanın ötesine taşıyarak geçmişin izlerini sürmeye davet ediyor. Savaşın acımasız yüzü, aşkın en saf hali ve anneliğin kutsal fedakarlığı bu destansı hikayede iç içe geçiyor. Her satırda yürekleri dağlayan bir ayrılığın hüznü, vatan sevgisinin kutsallığı ve aşkın zamana meydan okuyan gücü...
"Asef-i Hasret"in bıraktığı yerden devam ederek okuyucuyu daha da derinlere çeken sırlarla dolu bir hikaye...
