Jülide ameliyata alındığında, Yusuf’un gözü hiç kimseyi görmüyordu. Sırtını dayadığı duvarda ne ağlayabiliyordu, ne de konuşuyordu. Ona Jülide’nin bunu atlatacağını, iyileşeceğini söyleyenleri duymuyordu. Bu esnada, olanlara inanamayan Lerzan uzun uzun Yusuf’un yüzüne baktı. Kendi doğurduğu çocuğu herkesten iyi tanıyordu. Kaskatı kesilenYusuf’un sessizliğinde yatan fırtınayı, gözlerindeki acıyı görebiliyordu. O an aklına, nişan başlamadan önce ettiği dua geldi. İkisinin sonsuza dek ayrılmalarını öyle içten dilemişti ki. Sadece bir kere de değil, aynı duayı daha önce defalarca kere etmişti fakat böyle bir son olsun istememişti. Sadece ayrılsınlar, bitsin gitsin istemişti. Çünkü Lerzan’ın gözünde Jülide, bedenini erkeklere para karşılığı satan, mazisi kirli bir kadındı. Ama nereden bilebil

