Düştüğü karanlığı adım adım delerken bedenine nüfuz eden soğuğun farkına varmaya başlamıştı. Zihni ve bedeni sonunda verdiği mücadeleden galip çıkmış olmalıydı. Kardeşine ulaşması gerekirken oradan oraya sürüklenip durmuş, geç kalmıştı. Kurdun onu başka bir yere fırlattığını anladığında -iş işten geçmiş- geçit yüzüne kapanmıştı. Onu düşünceleriyle manipüle etmişti. Beynine taşınan rutubet kokusuyla duyularını tamamen kazandı. Ormanda olduğu gibi zihnine üşüşen bölük pörçük görüntülerin yarattığı kargaşanın önüne geçmeye çalıştı. Bu dünya, bildiği dünya değildi. Ancak fazlasıyla tanıdıktı. Rüyalarında sürüklendiği yerdi burası. Dedesinin anlattığı ama onun kabullenemediği, içinde olduğu şeye inanmadığı uzun masalın devamıydı. Yaşayanlar ondan korkuyor, tiksiniyor, en önemlisi nefret edi

