2.Bölüm-Tavlama Taktiği 💜

1320 Words
Yanağında hissettiği küçük tokatlarla yüzünü buruşturdu Bediz. Kızların eli olmazdı çünkü bu el büyüktü. Ve üstelik narin ve acıtmadan vuruyordu. Eğer kızlar olsaydı acımadan sağ sol yüzünü kızartırlardı. Gözlerini yavaşça araladığında ilk gördüğü tanımadığı bir erkek yüzüydü. Bebeksi bir yüzü vardı. Gözleri yeşilin bilmem kaçıncı tonuydu. Bediz bir an renkleri unuttu. Çünkü o kadar farklı bir renkti ki zümrüt dese değil çimen yeşili dese değil. Yüzünde bir anda bir gülümseme meydana gelince ne o ne kızlar ne de çevresindeki polisler bir şey anladı. Hepsi ona şaşkınca bakıyordu. Zira hangi bayılan ayıldığında gülümseyerek kalkardı ki. Bediz kolları arasında durduğu yeşil gözlünün dibine kadar girdi. O gözlere bir de yakından baktı. -"O nasıl bir gözdür insafsızın oğlu. Eridim." Ve kendini tekrar geri çektiğinde çevikçilerin ve en önemlisi de onun gülmesiyle bir şok daha yaşadı. Çünkü o yanaklarda gülerken çok güzel çukurlar oluyordu. O sırada araçtan inen bir polis bağırdı. -"Tuğrul." O yeşil göz başını çevirdi. -"Efendim." -"Mahalle girişinde olay çıkmış oraya intikal etmemiz gerekiyor. Hadi topla ekibi gidiyoruz." -"Tamam." Adının Tuğrul olduğunu öğrendiği polis tekrar ona baktı. Bediz ise gözlerini kırparak gülümsüyor ve ona bakıyordu. -"Soyadın ne?" Tuğrul'un kaşları şaşkınlıkla havalandı. -"Efendim?" -"Soyismin diyorum yeşil göz. Soyismin ne?" Tuğrul o şaşkınlıkla söyleyiverdi. -"Doğan." Bediz elini uzattı. -"Bende Bediz. Bediz Şahin." Ayser araya girdi. -"Pardon sohbetinizi bölüyorum ama." Ve sonra cevap beklemeden Bediz'in kolundan tutup ayağa kaldırdı. Kaşından akan kan gözüne geldiğinde yüzünü buruşturdu. Elinin tersiyle silip işaret parmağını ona uzattı. -"İnstagramda seni bulacağım gamzeli. Geri takip yapmayı unutma." Tuğrul'un ona kızmasını bekliyordu o anda. Fakat o yine o gamzesini gösterdi. Göz kırpıp Ayser'in onu çekiştirerek arabaya bindirmesine izin verdi. Hastanede atılan dört dikişle geri evin yolunu tutan kızlar yol boyunca sessizdi. Ayser yaptığından dolayı pişman ve utanıyordu. Loren korkmuş, Bediz ise o yeşil gözlüyü düşünüyordu. Aklı o gözlerde takılı kaldı ve bir türlü gözünün önünden gitmiyordu. Sonra onun o gülümsemesi gözünün önüne gelince gülümsemesine mani olamadı. Yakışıklı bir adamdı bu su götürmez bir gerçek. O sırada aklına takıldı. Hemen Instagrama girip onu arama butununda onu aradı. İlk başlarda çıkmıştı hesabı. Sayfaya girince hesabı incelemeye başladı. Takip ettiği sadece yirmi beş hesap varken takipçi sayısı beş bin civarındaydı. Hemen ekledi. Ama anında isteği silindi. Yanlışlık olabileceğini düşünerek tekrar ekledi Bediz. Ama hayır yine beş dakika geçmeden istek silindi. Art arda on defa isteği gönderip tekrar silinince Dm atmaya karar verdi . -"İsteği kabul etmezsen sabaha kadar gönderirim. Bununla da kalmam bütün takipçilerime senin profilini paylaşıp sapık diye ifşa ederim. Yani benden söylemesi yine de kendin bilirsin." Bir polisi tehdit etmek akıl kârı bile değilken o an Bediz için bunun pek bir önemi yoktu. Huyu kurusun biraz inat bir kız olduğundan dolayı aklına koyduğunu yapıyordu. Şuan da da Tuğrul'a kafayı takmış durumdaydı. Onunla uğraşmadan hayatta da bırakmazdı. -"Sen beni tehdit mi ediyorsun?😄" Bediz de aynı şekilde cevap verdi. -"Hayır. Hiç tehdit eder miyim? Benim ki sadece bir öneri gamzeli." Bir süre cevap gelmedi. Mesaj görüldü olmuştu oysaki. Instagramdan çıktığında bir bildirim geldi. Geri bildirim ile gözleri kocaman oldu. Zira isteği kabul etmemiş kendisi de göndermişti. Hemen yine yazdı. -"Önce ben gönderdim gamzeli. Haksızlık bu ama. Önce senin kabul etmen gerekiyor." Tuğrul okuduğu mesajla kahkaha atarken arkasında oturan devresi Oğuzhan ona baktı. -"Hayırdır gardaşım?" Tuğrul gülerek arkasına döndü. -"Daha demin ki kız bana kafayı taktı." Oğuzhan güldü. -"Belli oluyor. Giderken alnından kan geliyor kız hala seni bulacağım gamzeli diyordu." Tuğrul yine kahkaha attı. -"Kız instada beni buldu. İstek atıp duruyor. Kabul etmedim. Bu defa da tehdit ediyor." -"Seni." -"Evet beni. Bir polisi." İkili gülerken bir araba yanaştı. Tuğrul'un bakışları arabaya kayınca Oğuzhan da baktı. Arabadan Bediz ve arkadaşları inmişti. Arabadan iner inmez gayriihtiyari polis aracına baktı. Fakat siyah camlardan hiçbir şey görünmüyordu. Loren ile kol kola eve girdi. Salona girer girmez kendini koltuğa attığında yastığa bastırdığı alnını unuttu. Acıyla yüzünü buruşturdu. O sırada araçtan onu izleyen Tuğrul kızın yüzünü buruşturması karşısında üzüldü ona. i********: hesabına girip kızın isteğini onayladı. Ve anında Bediz de isteği onayladı. Şimdi ikili birbirlerinin profilinde dolanıp fotoğrafları tek tek inceliyordu. Tuğrul kızın elinde büyük bir Türk Bayrağını salladığı yavaşlatılmış videoyu gülümseyerek izlerken Bediz ise onun elinde silahı nöbet tutarken gülümsediği bir fotoğrafına bakıyordu. Kaşları çatıldı. Hemen instagramdan ona mesaj attı. -"O gamzeyi bir tek ben görsem ya yeşil göz." Tuğrul onun mesajını okurken gülmemek için dudaklarını dişlerine bastırdı. Anında cevap yazdı. -"Tuzluk bence senin kafanda hasar bıraktı dikişli.😊" -"Gayet aklım başımda." -"Gamzemi kıskanman doğal mı sence?" -"Ben sevdiğim insanları kıskanırım." -"Bir kaç saat önce beni gördün ve sevdiğine mi karar verdin?" -"Neden hep soru soruyorsun? " -"İnanmakta güçlük çekiyorum da." -"Neden? Bir kadın bir erkekten hoşlanmaz mı? İlla hep erkekler mi hoşlandığını itiraf etmeli. Kadınlar da hoşlanabilir, sevebilir. Bunu karşı cinse itiraf edebilir." Tuğrul kızın verdiği cevap karşısında şaşkındı. Bunu beklemiyordu. -"Yani, bilemiyorum. Hiç hayatımda yada çevremdeki insanlarda bu duruma şahit olmadım. Genelde erkekler itiraf eder ve o kızın peşinde koşar." -"Sevip hoşlandıysan bunun kimin itiraf ettiği önemli değildir bence. Tanımak istiyorum seni." -"Bediz. Üzülmeni istemem. Benim kalbim dolu." Cevabı yazıp camdan kızın tepkilerine baktı. Beklediği gibi değil sırıtıyordu. Elinde telefonu hızlı hızlı mesaj yazdığını görünce telefonun ekranını açtı. -"Öyle mi?" -"Evet." -"Sevgilin olduğuna kalpten inansam mutluluklar diler seni sevmekten vazgeçerdim. Ama..." -"Ama?" -"Ama inanmıyorum. Çünkü seven insanın gözlerinden herşey cam gibi görünür. Eğer başka birini sevseydin senden hoşlanan bir kızın takip isteğini kabul etmezdin, onunla şuan muhatap dahi olmazdın, ve beni bu hoşlantıdan vazgeçirmeye çalışmazdın." Kızın yaptığı tespitler karşısında şaşkınlıkla kalakaldı. Bir süre cevap yazamadı. Mesaj görüldü olmuştu oysa ki. Ve Bediz onun ne vereceği cevabı düşündüğünü bildiği için telefonu bırakıp mutfağa gitti. Kızlar çoktan yataklarına gitmişlerdi. Kendine bir kahve yapıp tekrar odaya döndü. Işığı kapatıp televizyonda bulduğu güzel bir aksiyon filmini izliyordu. Nitekim beş dakika içinde cevap geldi. -"Nasıl bu kadar eminsin?" -"Çünkü daha önce seven erkek gördüm. Sen sadece beni geçiştirmek istediğin için bana yalan söyledin. Ama ben ne yapacağım biliyor musun?" Tuğrul merakla yazdı. -"Ne yapacaksın?" Elindeki telefonu bıraktı ve cama çıktı. Ve bir anda bağırdı. -"Gamzeli." Tuğrul gözleri kocaman olmuş bir haldeydi. -"Gamzeli." Şoktan çıktığı anda arkadaşlarının şaşkın bakışları altında araçtan indi. Şimdi kaldırımda durmuş karşı binadaki kıza bakıyordu. -"Yaklaşsana." Yerinden kıpırdamadı. -"Yaklaş Tuğrul." Tuğrul hafif bir heyecanla hareketlendi ve camın hemen önüne geldi. -"Neden çağırdın beni?" Bediz gülümsedi. Bir anda yine bağırdı. -"Peşini bırakmayacağım gamzeli. Bunu o kafana sok." Gülerken içeri girdi. Perdeyi çekmeceden önce de ona şaşkınca bakan Tuğrul'a göz kırptı. Bediz perdeyi çektikten sonra odanın ışıklarını kapattı ve odasına girip kendini yatağa bıraktı. Gün onun için çok yorucu geçmişti. Yattığı gibi uyuyakaldı. Sabah yine Ayser sayesinde burnuna güzel kokular gelerek uyandı. Hiç üşenmeden her sabah kahvaltı hazırlayıp Loren ve onun karnını doyurup öyle gönderiyordu işe. Kendisi de onlardan sonra çıkıyordu. Yataktan kalktığı gibi önce lavaboya gitti. Ardından mutfağa koştu. Tahmin ettiği gibi Ayser masayı donatmıştı yine. -"Ayserkuş beni çok fena alıştırıyorsun bu kahvaltı olayına haberin olsun. Yarın öbür gün evlenip gidersen ben ne yaparım." Ayser güldü. -"Merak etme yakın bir zamanda evlenme gibi bir planım yok." Bediz sinsice güldü. Dünkü yediği tuzlukdan sonra hala akıllanmamıştı. -"Murat öyle demiyor ama?" Murat ismini duyunca Ayser'in kan beynine sıçradı. Elinde peynir doğradığı bıçakla Bediz'e döndüğünde Bediz korkmadı değil. -"Bana bak Bediz bana bir daha Murat deme. Onun adını dahi duymak istemiyorum. Bir daha Murat dersen seni gebertirim." Bediz korkudan ağzına hayali bir fermuar çeker gibi yaptı. O sırada Loren de geldiğinde üç kız gülüşmeler, iş yerlerindeki müdürlerin saçma sapan davranışlarını anlatarak kahvaltılarını yaptılar. Biten kahvaltının ardından kızlar hızlıca masayı topladılar. Bediz hızla odasına gitti. Dolaptan kendine kıyafet almak için kapağa uzandığı sırada gözü aynada kendine takıldı. Kaşının kenarındaki o sargı bezi oldukça rahatsız ediyordu onu. Ama dikiş alınana kadar katlanmak zorundaydı o görüntüye. Dolabı açıp kot pantolon ve beyaz bir tişört alıp giydi. Saçlarını balık sırtı örgü yapması için Ayser'in odasına girdi. Hızlı bir şekilde örülen saçların ardından çantasını da alıp evden çıktı. Kapıdan çıkar çıkmaz onu dünkü gibi polis araçları karşıladı. Tuğrul orada mıydı bilmiyordu ama hemen işe gitmezse müdürden sıkı bir fırça yiyeceğini adı gibi biliyordu. O yüzden büyük ve hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD