Lara'dan Adamın boynuna koala gibi sarıldığımı farkedince hızla çekildim. Onun elleri havada kalmıştı. Elimle saçımı kulağımın arkasına alıp konuştum. "Ee, şey... bir an mutluluktan ne yapacağımı bilemedim. Kusura bakma." dedim halâ aptal sırıtmamla kahvenin en koyu tonunu almış gözlerine bakıyordum. "Önemli değil." derken onun sesinde de biraz titreme görünce daha bir derin gülümsedim. "Bunun benim için önemi çok fazla." dedim. "Biliyorum, bunun sadece tabancadan ibaret olmadığını anladım." dedi demez kaşlarımı çatıp yalancı bir sinirle söylendim. "Yalnız, tabanca demezsek sevinirim." Elini teslim olur gibi göğüs kafesine getirip gülerek konuşunca yüzünde beliren gamzeleri seyirlik bir manzara sunuyordu insana. Bence arada derin gülmeliydi. Hiç gizlenmeyi hakeden bir gülümseme

