Jay karşısında ağlayan çok kadın görmüştü. Evet hepsinin gözyaşları onun yüzünden akmıştı ama böyle birinin hayatına milyonların içinde dahil olmamıştı. Kimse böyle çıkarsızca ağlamamıştı. Bu kadın gerçekten yaşanılan bu reklamdan mutlu olmamış tam tersi çok üzülmüştü. Genellikle kadınlar ayrılmak istediğinde Jay Redmond isminin yanında anılmayacak olmanın gözyaşlarını dökerlerdi. Alesia Mina ise elini bir an bıraksa kuş gibi hemen kaçıyordu. Daha kadını gördüğü anda ondaki farklı enerjiyi hissetmişti. Yanıldığını düşünmeyip yine de içinde ki ‘’her kadın aynıdır’’ sesini bastırmak için Alesia’yla uğraşmış ama hiçbir şekilde yüz bulmamıştı. Jay Redmond en çok tüm erkeklerin etrafında pervane olan bu kadının asıl tüm bu ilgiden rahatsız olduğunu fark ettiğinde şaşırmıştı. Birkaç gündür ailesiyle yaşadığı sıkıntılar iyice alkol içmesine sebep olmuştu. Bugünde Alesia Mina ile yarın manşetlerde boy boy resimlerinin görünecek olması da işte bu yüzdendi. Kontrolsüzce düşünmüştü. Yanlış kadını seçtiği her halinden belliydi.
‘’Artık çapkınlığın bizi maddi anlamda batışa sürüklüyor. Senin hataların ve yaşadıklarını temizlemek için daha fazla para harcamayacağız. Ayrıca ben deden olarak tüm mirasımın tek varisi olan sana tek bir şartla bu mirası vereceğim. En yakın zamanda bana gelinimi getireceksin.’’ Jay Redmond’un kulağında dedesinin sesi yankılanıyordu. Çok küçük yaşta ani bir trafik kazasında mucize eseri sağ bir şekilde arabadan çıkmıştı işte o zamandan beri tek dedesi ve Jay Redmond vardı. Dediği gibi de bu zenginlik saltanatının tek varisi de kendisinden başka kimse değildi. Özgürdü, tüm kadınlar etrafında onun kadını olmak için çabalıyordu ama Jay Redmond hiç onun yüzüne bakmayan bir kadını seçmişti.
Şimdi işte gözyaşları ile yanağı ıslanmış bu kadının bu hali yüreğini sızlattı. Hiç tanımadığı bir vicdan duygusu yüreğini kapladı. Yanağından süzülen yaşı silmek için dokunduğunda parmağını ıslatan bu gözyaşı tanesi Jay’i pişman etmeye yetmişti. Hemen bu kadını eve bırakacak ve son kez dedesinin gücünü kullanıp tüm basında yarın çıkacak olan haberleri satın alacaktı. Yayınlanmalarına izin vermeyecekti. Arabada kadının gelmesini bekliyordu. Ona karşı daha fazla ısrarcı olmak istemiyordu. Hiçbir zaman kadınlara karşı yumuşak ve nazik değil her zaman kaba davranmıştı. Onlara duygularını belli etmek acizlikten başka bir şey değildi. Öylece dikilen gelmek ve gelmemek arasında kalan kadını izlemeye devam etti. Nerede olursa olsun göze çarpacak güzelliğe sahipti. Uzun narin vücudunun kıvrımları ve yumuşak dolgun dudakları bir kadında en sevdiği özelliklerdi. Kollarında kadının dudaklarının, kendi dudaklarının arasına aldığındaki kuş gibi titremesi aklına geldi. Vücudunda harekete geçen cinsel organını hemen durdurmak için farklı şeyler düşünmeye başladı. Bir kadından bu kadar kolay etkilenecek bir adam değildi sadece basit bir öpücükten hem de. Ama bu kadının kokusu şuan bile burnundaydı.
Neredeyse tüm erotik pozisyonları yatakta uygulamak isteyeceği bir kadındı. Ona sahip olan her erkeği zevkten delirttiğine yemin edebilirdi. Sevgililerinin her birinin zevkten doruklara çıkarmıştır. Bunu hayal edebiliyordu. Kendisi yatakta her zaman kendisi kuralları yazardı ama bu kadının onu yönetmesini bir kere olsun isterdi. Neler düşünüyordu. Otuz iki yıldır bu kadar hızlı uyarılmamıştı. Şimdi arabanın içinden biraz ilerisinde duran kadına bakarken bile üstündeki elbisenin yavaşça yere düşüşünü hayal ediyordu. İşte ne olduysa o anda oldu Alesia Mina bir anda sırtını döndü. Artık yüzünü göremiyordu. Yavaşça yürüyordu ama yürüdüğü yol arabaya değil kendisinden uzağa gidiyordu. Karanlığın içine doğru cesurca ilerliyordu. ‘’Demek ki benimle olmak burada durmaktan daha tehlikeli ‘’ diye mırıldandı Jay Redmond. Arabasını çalıştırıp daha fazla burada zaman kaybetmek istemedi. Bir daha görmeyeceği bir kadın için daha fazla vaktinden veremezdi. Dedesinin istediği gelini göstermişti. Başarılı ve güzel hem de çok güzel. Yarın haberlerde çıkacaktı. Jay Redmond ile resminin görünmesi bu kadın içinde bir ödüldü. Daha fazla onu düşünmeyecekti. Kendisini düşünmek en iyisiydi. Alacağı miras bu kadın ve hislerinden daha değerliydi. Şu süreçte tek dikkat etmesi gereken başka bir kadınla görünmemekti. Onunda bir yolunu bulurdu. Sonrasında ise ayrıldık diyerek bu olayın üstünü kapatacaktı. Alesia Mina Doğan böylelikle gelmiş ve gitmiş olacaktı. Kendi kendine düşüncelerini mırıldanarak eve doğru arabasını sürüyordu. Bir anlık Jay Redmond başını az önce yanında oturan kadının koltuğuna çevirdiğinde çantası ve telefonunu orada gördü.
"Lanet olsun!" diye öfkeyle elini saçlarının arasına geçirdi ve daha sonra sinirle direksiyona yumruk attı. Arabayı hızla ilerde geri dönüş veren yola doğru sürmeye başladı. Hiç kimseyi arayamayacak ve buradan almalarını isteyemeyecekti. Kim bilir hangi araba duracaktı. ‘’Of’’ diye bağırdı yeniden. Neden geri döndüğünü bilmiyordu. Duygusuzluğu ile tanınan bu adam şimdi durmadan kadının eşyalarına bakıyor gözünün önüne ağlayan hali geliyordu. Gelip arabaya binseydi şimdi böyle bir şey yaşanmayacaktı. Aslında çokta kendisi dışındaki kişileri umursayan biri sayılmazdı. Ama bu saatte Alesia Mina'yı böyle yolda bırakan kişi kendisiydi. Kimseye ulaşamadan dakikalardır tek başına o yolda nasıl korkmuştur diye düşündü. Dönüş yeri geldiğinde hızlı bir manevra yaptı. Araba savrularak döndü. Tekerlerken güçlü bir ses çıktı. Başka şartlarda olsa böyle inatçı bir kadın ile asla yan yana bile gelmezdi. Uğraşması zor olan kadınlar her zaman yoruyordu. Ne zaman bu kadar yol gelmişti. Sanki hiç yol bitmiyor gittikçe daha uzun geliyordu. Sonunda geri dönüş yoluna geldiğinde hızını daha da arttırdı. Yol neredeyse bomboştu. Bu saatte artık herkes evlerinde uyuyordu tabi ki. Bu saatte hala yolda olması imkansızdı. ‘’Muhtemelen biri durmuş çoktan belki de evine gitmek üzereydi’’ diye düşündü. Hala orada beklemesi imkansız olmalıydı. Yine de görüp öyle karar vermek daha iyiydi. Ama biraz ileri de bir arabanın dörtlüleri yanık durduğunu görünce hızını daha da arttırdı. Bu oydu. Alesia Mina’ydı. Kırmızı elbisesi ileriden bile belli oluyordu. Adamın birinin kolundan tutmuş sürüklediğini Alesia’nın ise kurtulmaya çalıştığını görecek kadar yakınlaşınca korna çalıp ani bir frenle arabanın tam arkasında durdu. Hızla indi. Alesia’nın gözünde mutluluğu gördüğünde yüreği gerçekten öfkeyle doldu. Az daha geç kalsa kadının başına büyük bir bela açılacaktı ve suçlusu tamamen kendisi olacaktı.
‘’Çek ellerini.’’ Dedi Jay Redmond. Adamın Alesia’nın kolunu tutan elini tutarak. Adam tehditkar cümleye karşılık Alesia’nın kolunu serbest bıraktı. Alesia hemen Jay Redmond’un arkasına geçti. Jay adamların gitmesini beklerken bir anda yüzüne inen yumrukla ne olduğunu anlayamadı. Ama hemen kendini toplayıp karşılık verdi. Alesia çığlık atmaya başladı. Jay Redmond beklenmedik bu kavgayı çok uzatmamak adına şiddetli bir yumrukla adamı yere devirdi.
‘’Alesia Mina hemen arabaya’’ dedi. Alesia karşı çıktı. Arabadaki diğer adamda kapıyı açıp çıktı. Alesia ağlıyordu.
‘’Gidelim lütfen gidelim.’’ Diye bağırıyordu. ‘’Jay lütfen arabaya binelim.’’ Tek başına binmeyecekti arabaya . Jay ‘i burada bırakmak doğru gelmiyordu. Her ne kadar o Alesia’yı bırakmış olsa da. Arabadan inen adamın elinde bir bıçak vardı. Bu haberlerde gördüğü gibi bir senaryoydu ve şu an Alesia’nın başına gelmişti.