İlk Öpücük

1344 Words
Ödül töreni bitiminde herkes elinde ki alkolün etkisiyle daha rahatlamıştı. Ödül alan kişilerin böbürlenen halleri Alesia’yı güldürmüştü. Etrafı izlemek her zaman hoşuna gitmişti. Yanına gelenlerle sohbet ediyor bazıları gerçekten bir network olurken bazıları ise sadece flört edebilmek için yanına geliyordu. Alesia ile tanışmak için çabalayan erkekler sıraya girmişti adeta. ‘’Aslında gerçekten evde olan halimi bilseler acaba böyle dururlar mıydı ya da dönüp bakarlar mıydı bana‘’ diye içinden geçirmeden edemedi Alesia. Şuan gördükleri kadın sadece bugüne özel hazırlanmıştı ve kendisini hiç yansıtmayan bir haldeydi. Huzursuz ve rahatsız olmaya başlamıştı bile. Olduğu kişi gibi görünmeyen yapmacık insanlardan ölesiye nefret ederken şimdi onlar gibi davranmak canını epeyce sıkmaya yetmişti. Ayna da gördüğü kadın gerçekten çok seksiydi ve insanların fazlasıyla dış görünüş merakı sanırım bu yüzdendi. Onlar kim olduğu ile ilgilenmiyor bugün yataklarını süsleyecekleri kadının kendisi olması için çalışıyorlardı. Flört için gelenleri fark ettiğinde etrafa bakıp onları biraz olsun umursamaz olduğunu göstermeye çalışıyordu. Bir anda tam karşısında gördüğü adam anlamsız bir karıncalanmayı tüm vücuduna salmıştı. İşte oradaydı. Yanında oturan adam dikkatle onu izliyordu. Hem de hiç saklamadan direk gözlerini dikmiş bakıyordu . Kabul etmeliydi adam kesinlikle kusursuz görünüyordu. Duvara yaslanmış, ellerini başının arkasında kavuşturmuş sağ elinde viski bardağı insanın içinde bir sıcaklık bırakıyordu. Kumral saçları dalgalı ve günün bitiminin etkisiyle dağılmıştı. Üzerinde herkesten farklı havuç bir pantolon ve düğmesi yarıya kadar açık bir gömlek vardı. Kasları düğmenin açıklığından fazlasıyla görünüyor , gömlek ise bedenini resmen kaplayıp tüm kusursuzluğu ortaya seriyordu. Kadınlar sırayla yanına geliyordu ama adam bir şey söyleyip hepsini uzaklaştırıyordu. Tek baktığı Alesia’ydı. Normal şartlarda tam Alesia’nın tipi bir adamdı. Tarzının rahatlığı, özgüveni , başarılı kimliği ama flört konusunda ki rahatlığı onu ürkütmeye yetmişti. Adamın flört konusunda ki direk harekete geçişi ondan uzak kalması konusunda yeterli bir sebepti. Etrafında pervane olan kadınları söylemiyordu bile. Hiç yavaş değil diğer adamlar gibi en azından tanımaya çalışırcasına bir tutumda bile bulunmaması fazlasıyla olan egosunun göstergesiydi. Şimdiye kadar istediği her kadını elde edebileceği belliydi ama o kadın Alesia olmayacaktı. Şimdi burada belki Alesia değil ama Layla olsa kesinlikle bu adamla yaşayacağı tecrübeyi kaçırmazdı. Şuan hatta arayıp ona söylese kesin bir ton laf ederdi. ‘’Nereye kadar bu devam edecek. Bakire ve 7 kedili teyze olarak öleceksin. Bırak şu inadı da hayatın tadını çıkar . ‘’ derdi Layla. Kesinlikle emindi Alesia Mina ama o gerçek aşkı beklemek istiyordu. O adam gelince biliyordu ki her şey olması gerektiğinden daha güzel olacaktı. Peki o adamın doğru adam olduğunu nasıl anlayacağı konusu fazlasıyla kafasını karıştırsa da hislerine güvenmek istiyordu. Mesela bu adam hayallerinde ki o adam değildi. Asla da olamazdı. Gerçek aşkı gelince onu anlayacak ve Alesia Mina’ya zaman tanıyıp herşeyin onun istediği gibi olması için çabalayacak kadar fedakar olacaktı. Dokunmaya kıyamayacak , bir an olsun yanından ayrılmak istemeyecekti. Layla bunların sadece birer hayal olduğunu söylese de Alesia bunun hayal olmadığını biliyordu. Bu gerçek aşktı ve o adam bir gün gelecekti karşısına. Düşünceler beyninde dolanırken adam hala gözlerini ayırmıyordu. Alesia ne var dermiş gibi başını salladığında ise gördüğü en tatlı gülümsemeyle karşılık verdi adam. Alesia artık daha fazla durmasının anlamı olmadığını düşündü. Gece epey geç olduğundan diğer kişilere kameramanların ilgiyle yaklaşacağını düşündü. Çevresindeki kişilerden izin isteyerek oradan ayrılmak için hazırlandı. Etrafında ki adamlar fazlasıyla üzgündü çünkü onun birini seçeceğini düşünmüşlerdi ama Alesia Mina tek gelmiş tek dönecekti. Büyük kapıdan çıktığında akşamın hafif serinliği ve rüzgarı tüm bedenini ürpertti. Uçuşan elbisesinde manşetlerde yarın çıkmasını istemediği bir açıklık vermek istemeyerek eliyle tutarak merdivenlerden indi. Tüm kameramanlar hala oradaydı ve onlara doğru yürüdükçe hemen kameralarını ve mikrafonlarını Alesia’ya yönlendirdiler. ‘’Alesia hanım , tören nasıl geçti? Ödülünüzü Türkiye ‘ye götüreceksiniz burada kalıp iş yapmayı hiç düşündünüz mü ? ‘’diye bir sürü soru duymaya başladı. Alışkın değildi ama kariyeri için bugün onun dönüm noktasıydı. Kibarca cevap vermekten başka bir seçeneği yoktu. Bu ödülü olmak için herşeyini feda edebilecek bir sürü meslektaşı vardı. ‘’İyi akşamlar arkadaşlar , sorularınıza tek tek yanıt vereceğim . Biraz yavaş alabilirsem sorularınızı. Malum ilk kez böyle bir tecrübe yaşıyorum. Biraz acemiyim.’’ dedi Alesia Mina. Kırmızı dudaklarının altından inci gibi beyaz dişlerini gösteren içten bir gülüş attı. Herkesin yüzlerini inceledi o sırada. Bakışları memnuniyet ve beğeni doluydu. Yaşadığı her bir an bir hayal gibiydi. Alesia, ailesinin yarın haberleri izleyip ve de dergileri okuduğunda ne kadar mutlu olacaklarını düşününce daha da mutlu oldu. ‘’Alesia hanım , öncelikle çok güzel görünüyorsunuz. Elbiseniz hangi modacının tasarımı. ‘’ dedi bayan bir muhabir. Bu soru şaşırtmıştı çünkü kendisinden fazlasıyla hoş giyimli kadınlarla doluydu içerisi. ‘’Elbisem en yakın dostum Layla Davis ‘in tasarımlarından biri aslında bugün gördüğünüz makyaj , saç hepsi ona ait .’’ dedi Alesia. Layla yarın bu röportajı okuyunca çığlık atarak ona sarılacak ve bol bol öpücük yağmuruna tutacaktı. Daha istediği gibi mesleğini yapamasa da gerçekten bir gün çok iyi yerlere geleceğinden Layla‘nın emindi Alesia. ‘’Alesia hanım buradayım benimde bir sorum olacaktı size . Hayatınızda biri var mı?’’ dedi bu sefer erkek bir muhabir . Az önce gelen sorulara benzemeyen bir soru yağmuruna dönmüştü bu sefer . Ne yapacağını bu soruya karşılık bilemedi Alesia. Tam o sıra da tüm kamera ve fotoğraf makinesi sesleri arttı ve her bir muhabirden yüksek bir seste ''Jay Redmond geliyor ‘’ ,‘’Aman Tanrım bu adam çok yakışıklı’’ gibi sesleri duydu. Alesia hemen ilgi başka bir yere kaymışken oradan uzaklaşmak istedi. Yavaşça ilerlerken bir anda adını seslenen erkek sesine doğru geriye dönüp baktı. Arkasına dönüp baktığında işte karşısındaydı. Tüm yakışıklılığı ile kırmızı halıdan yürüyor, ona uzatılan mikrofonlar hiç ilgisini çekmiyordu. Gözlerini Alesia Mina’ya kitlenmişti yine. Alesia Mina adamın hızla kendisine doğru yürüdüğünü fark edince iki adım geri gitti. Gittikçe yaklaşıyordu. Bir adım daha gidecekken elbisesine bastı. ‘’İşte her şey berbat olmak üzere’’ diye düşündü ama daha onu bekleyen sürprizden habersizdi. Jay düşmek üzere olan kadını belinden yakaladı ve hızlıca kendine çekip kameramanların istediği pozu verdi. Alesia’nın belinden sıkıca tutan kolları yeniden dengesini kurmasını sağlamış ancak bedenleri birbirlerine resmen yapışmışçasına sıkıca sarılmıştı. Tam kendisini Alesia Mina çekecekken güçlü kollarıyla yeniden Jay kendi bedenine Alesia’nın bedenini hapsetmişti. Jay , Alesia’nın gözlerinin içine bakıp patlayan flaşlara poz verircesine durmuştu. Adamın ağzından çıkan tek bir cümle oldu. ‘’Yapacağım şey için özür dilerim.’’ ve daha Alesia bir şey anlamadan dudaklarının arasına hiç tanımadığı bu adamın dudaklarını almıştı. Fotograf makinelerinden çıkan flaş sesleri yükseliyor ve insanların şaşkın seslerini Jay Redmond duyabiliyordu. Alesia için dünya durmuştu. Sesler bitmişti. Sanki sadece ikisi varmış gibiydi. Tutkulu öpücüğün etkisinde ikisi de kalsa da Jay Redmond istemese de kendini geri çekmişti. Alesia’nın yüz ifadesine bakınca kahkaha atmadan durmak için kendini zor tuttu. Gerçekten yaşadığı şok yüzünden okunuyordu. Bu şok hem dudaklarından ayrılan Jay için hem de şuan yaşadıkları içindi. Gözleri kocaman açılmış , dudakları hala öpüşmenin etkisiyle yarım açık kalmıştı ama Alesia bilmiyordu ki bu şaşkınlık daha hiç bir şey değildi, yeni başlıyordu. ‘’Bebeğim, beni beklemeliydin. Dikkatli olmalısın düşebilirdin.’’ dedi ilgiyle. Flaşlar patlıyor, tüm muhabirler soru soruyordu. Ancak Alesia konuşmaya çabalasa da sesi çıkmıyordu zorlukla ‘’Bebeğim mi?’’ diyebildi. Ancak Jay duymazdan geliyordu. Yeniden Alesia’nın belinden kendine doğru çekti ve yanağına sıcak bir öpücük daha kondurdu. ‘’Efendim, ne zamandan beri berabersiniz?’’, ‘’Efendim geçenler de ünlü manken Cate ile görüntülenmiştiniz?’’ gibi sorular gelse de Jay eliyle savuşturup cevap verdi. ‘’Bakın arkadaşlar, ben hayatımın aşkını buldum. Artık geçmişten konuşmayalım olur mu?‘’ dedi Jay Redmond . ‘’Hayatının aşkı!’’ daha ilk kez gördüğü bu adam ne saçmalıyordu. Alesia sadece hızla dönüp yaşadığı şaşkınlıktan çıkamıyor öylece bakıyordu adamın suratına. ‘’Efendim niye ayrı girdiniz?’’ dedi muhabirlerden biri. İşte tam aradığı soruydu Jay ‘in. Bundan daha iyi bir soru olamazdı. Alaycı bir gülüş attıktan sonra uzatılan mikrafona konuşmaya başladı. ‘’Ayrı girdik çünkü kendisi ile gelinlik ve düğün mekanı üzerinde anlaşamadık. Alesia biraz narindir. Bana kızdı. Ah kadınlar ‘’ dedi gülerek Jay . Düğün, gelinlik bu adam ne saçmalıyor diye düşündü Alesia. Belini saran Jay’in kolundan kurtulmuştu. ‘’Sen ne .’’ derken Alesia’nın cümlesini yarıda kesip konuşmaya devam etti Jay. ‘’ Arkadaşlar yorucu bir gündü izninizle biz artık eve gidelim. ‘’ dedi Jay ve Alesia’nın elini tutup hafifçe susturmak istercesine sıktı. Neden bu adama şuan boyun eğiyordu gerçekten anlamıyordu ama hipnoz olmuş gibiydi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD