Arabanın durmasıyla Tuana’nın susup annemin elini tutması bir olmuştu. Bu kız hiçbir şeyden korkmuyordu ama arabanın ani duruşlarından tırsıyordu. Annem gülümseyip açılan kapıya doğru yöneldi. Ama ben ondan önce çıkıp kızları teker teker indirdim. Bu yazılı olmayan bir görevim gibiydi. Sonrasında annem, Suna Hanım ve en sonunda da Büyük Hanım inmişti. Çok yaşlıydı Büyük Hanım. Ama yaşına göre çok dinçti. Çok çok çok hem de. Onun yaşındakiler bastonsuz, desteksiz yürüyemezken o önden önden gidiyordu, iki elini sallayarak. Büyük Hanım’a dair özeneceğim tek şey hep sapasağlam duruşu olacaktı sanırım. Zaten böyle bir kadının başka neyine özenebilirdim ki? Lise dönemim boyunca sürekli önünden geçtiğim, vitrinlerine ara sıra baktığım Mardin’in en büyük gelinlikçisinin önündeydim. Herkes içeri g

