Ceren
Günaha batmak... yıllardır yaptığım tek şey bu. Babam annemi ve beni hep görmezden geldi.
Ben onu hata sonucu olan hiç doğmaması gereken bir çocuktum. Oysa şimdi bu imparatorluğu kazıya kazıya hak ettim ve bir bacaksız velet gelip onu benden alacak öyle mi? asla izin vermem.
Avukatın çıkarttığı özel izinle sonunda en büyük ittifakım ile görüşecektim.
Yeğenim etrafta kendine çok fazla düşman kazanmış. Onu alt etmek kolay olacak.
İçeri girdiğinde ürkek bakışları atıyordu doktor hanım. Sanki para ile organ satan o değilmiş gibi, öyle masum öyle ürkek
" Siz kimsiniz? Neden benimle görüşmek istediniz?"
Ne aptalca sorular. Elimle koltuğu işaret ettim. Müdürü bey sağolsun iyi bir anlaşma karşılığı bu kolaylığı sağlamıştı bana.
" Otur, çok vaktim yok. Eğer teklifimi kabul edersen senin çıkış biletinim Sude"
Sorun şu ki Sude ölmesi gereken 2 kişi var ve sen gerçekten tam aradığım katilsin. Sebeplerin var,kimse seni bana bağlayamaz.
" Nasıl olacak o?"
Soru dolu gözlerle oturdu koltuğa. İlk anlardaki ürkekliği yerini umuda bırakmıştı.
Gözlerinin içinde bir pırıltı oluştu!
" Para, çevre... bunlar seni ilgilendiren kısımlar değil. Seni ilgilendiren kısım Masal"
Gözlerindeki o pırıltı cehennem ateşine döndü. İşte bu... Aradığım ateş bu
" Ondan uzak durmamı mı isteyeceksiniz? buraya bunun için geldiyseniz zahmet etmişsiniz. Hapisten ona zarar verermem"
Ayağa kalkmış öfke ile ellerini yumruk yapmış titriyordu.
" Biliyorum Sude, burada ona bir şey yapamazsın. O yüzden seni buradan çıkartıyorum"
Yüzündeki kızğın ifade silinmiş yerini derin bir merak almıştı.
" otur çok vaktimiz yok! Sana intikam alman için her kolaylığı sağlarım desem sonra da yurtdışına çıkartırım desem o veletten intikamını alır mıydın"
Cevabını bildiğim bir soruydu, daha konuşurken bile gözleri ışıldadı
" Elbette ama bunda sizin karınız ne?"
Benim karım ne?
" Masal tek değil, Masalı diğer aleme yollarken yanında babasını da yollamanı istiyorum sadece"
Gülerek kafasını salladı. " fark etmez, o fareden intikamımı alayım da gerekirse o an öleyim"
Salak kız, içine mi doğdu? Ne dilediğine dikkat et zira gerçek olabilir.
" Anlaştık o zaman. Benden haber bekle. İçeriden Mukaddes diye bir tutuklu seni koruyacak. Artık kimse sana sataşamaz " deyip kolundaki morlukları işaret ettim
Yaptığı şey ağır bir suçtu ve attıkları koğuşta sürekli diğer mahkumlardan kötü muamele görüyordu.
Çıkana dek hazineme zarar gelsin istemezdim sonuçta.
Masal
Surat asıyor, sürekli.. Bu gün tim ile operasyona çıkacak birkaç saat kaldı ve hala benden çok uzak.
Küsünce kadınlar yatağı ayırmıyor muydu bunun derdi ne?
Arkasında koşmaktan bir hal oldum
" yaaa gelsene buraya" beline sımsıkı sarıldım. Bacaklarımı da bacaklarına sarıp ağaca yapışan lemur gibi yapıştım kütüğüme
Gülerek üstünü giymeye devam etti, bense üstüne tırmanıyordum..
" Napıyorsun sincap?"
" Ne kadar sürecek bu operasyon, ben neden yokum?"
Aynadan yansımama baktı " bebeğim bilgisayar tuşuna basmıyoruz biz, tetiğe basıyoruz. Asabımı bozma"
Yanaklarımı sinirle hava ile doldurup tırmanmaya sürdürdüm. En nihayet sırtına ulaştığında o da elleri ile yardım ederek yerimi sabitletti
Sırtında kulağına söylenmeye başladım " o zaman gitmeden bir daha mı şapsak?"
Ve kahkaha atmaya başladı... az gülsene be adam düşeceğim. zaten öyle bir üst vücut var ki bacaklarım zar zor sardı belini
" Ne yapsak mı?"
Bu da, sanki bilmiyor...
" Yavru sincap" boynunu öpmeye başlamıştım bile.
" Olur, sen ve Yiğitalp ile ne karıştırdığınızı söylersen yaparız tabi"
Neden kimse tehdit şantajsız iş yapmıyor arkadaş bu ailede?
Dişimi boynuna geçirip ısırdığımda bağırarak " lannn!" Boynuna doladığım kolumdan çekerek önüne geçirdi beni.
" napıyorsun kudurdun mu?"
Öyle de denebilir... " Hadi yapalım"
Nefes nefese sinirle solurken bir taraftan da gülüyordu.
" Anlaşıldı..." Kucağından beni indirmeden yürüdüğünde oh be yavru yapmaya gidiyoruz diye içimden çığlık atıyordum ki kendimi banyoda buldum
" banyoda mı yapacağız?"
Eline bataryayı alıp suyu açtığında irkilerek düştüm üstünden " ahhhh kapat manyak çok soğuk"
Hala üstümde durmuş su tutuyordu üstüme
" lan kapatsana soğuk"
Kaçmaya çalıştım ama öküz girişi kapatmış çıkmam mümkün mü? Belimden sımsıkı kavrayıp üstüme tuttu
" Kudurdun sen iyice, sus! Ben gelene dek ateşin sönsün"
Ayaklarım havaya tekmeler savurarak Kollarımı sürdürmüş bataryaya uzanmaya, elinden almaya çalışıyordum " böyle mi ateş söndürülür salak?"
" Kurudum kurudum, 1 haftada 3 kilo verdim... o kadar yoruyorsun bari kır kıçını yemek yap, o da yok!"
"Manyak adam! çalışıyorum ben bir kere... devletin göz bebeğiyim ben. Devlet anayım devlet"
Kahkaha atarak suyu daha da şiddetli açtı ve yukarıya taktı. Beni ise resmen kolunun altına sıkıştırmış çanta gibi tutuyordu
" Kıpraşıp durma bak açarım yine suyu"
Titreyerek durdum çırpınmayı bırakıp titremeye yerimi vererek
" Öküz, salak... pislik... kötü adam... hayvan"
O kadar soğuktu ki dişlerim birbirine çarpıyor, çenem kilitleniyordu konuşurken
" Sus kız" kalçamda sert bir tokat hissettim. " ahhhh" O şekilde beni odaya götürdü ıslak ıslak
Yatağa atıp üstüne başına baktı, " hale bak... madem soyunacağız bari gitmeden bir elden geçirelim bakalım senin o bozuk ağzını"
Ağzımı derken, yok yok ağzım değil başka yerim bozuk orayı geçir elden...
Üstüme kapanmış dudaklarımı emerek öperken bedenini bedenime bastırdığında sıcacık vücudu tenimi ısıtmıştı
Kollarımı boynuna dolayıp bacağımı açmaya başladığımda tekrar ağzımın içine gülerek konuştu
" Çok fenasın sincap, çok fenasın"
Ve daha da şiddetli daldı dudaklarıma, ağzıma.
Dili ağzımın içini keşfederken tüm bedenini bana bastırarak sürtüyordu.
" Sikeyim çok zor olacak lan sensizlik" gerdanımı öpüp ısırmaya başlamıştı. Şimdi de soğuk tenime sıcacık nefesi çarpıyordu
Eli ile tek çırpıda yırttı tişörtümü. Sütyenimi aşağı sıyırıp göğüslerimi açığa çıkartmış iştahla emmeye başlamıştı
Ağzı nerede ise tamamen göğsümü vakumlayarak içine almış, öyle emiyordu ki göğsümü ucunda hissettiğim dili, arada dişleri ile etimi ezmesine inleyerek karşılık verdim
"aghhh ahhhhhhh Poyraz gir içime "
Dudaklarımı ard arda yalamış, heycanla kurumuş dudaklarımı ısırarak altında gözlerim kaymış vaziyette kendimden geçiyordum
" Sikeceğim bebeğim bekle" göğsümden kendini çektiğinde göğsümdeki ıslaklık ile bir kere daha ürpermiştim.
Eli aşağısına gitti, fermuarının sesini duyduğumda gülümseyerek ısırdım dudağımı, ellerim omuzunda, parmak uçlarım adeta omuz kaslarına giriyordu
" Çok sert sikeceğim, ben gelene dek içinde hissedeceksin beni"
Yap, nasıl istersen yeter ki dol içime, bana sincabımızı ver!
Az önceki vaadini gerçekleştirmeye yemin etmişcesine içime dolmaya başladığında
" aghhhhh" Acı ile kıvrandım
Bedenimi tüm ağırlığı ile yatağa bastırıp hareketsiz bırakıp dolmaya devam etti
" ahhhh acıyor ahhhh neden bu kadar acıyor ahhhn"
Başını başıma dayayıp konuştu " bir kerede sokuyorum çünkü, içini hazırlamadan"
Başımı defalarca savurdum, ellerim omzundan karnına düştü, ittim ittim...
" acıyor. çok doluyor içim.. Ah içimi çok dolduruyorsun"
Tamamen kendini sokana dek devam etti..
" Hişşş güzelim az önce sik beni diyordun. Böyle sikilir "
Dudaklarımı ısırarak emmeye başladı en son kendini tamamen içimden çekip en sert şekli ile tekrar dolarken
İkimiz de birbirimizin ağzına inlemiştik tek fark ben acı ile inlerken o zevk ile sesi titreyerek kalınlaşmış arzu dolu hırıltısı ile inledi.
" Her defasında seni böyle almak var... Ah nasıl zevk veriyor bir bilsen Masal"
Adımı söyledi, adımı...
" Aklımı başımdan alıyorsun" Kalınlaşmış sesi ile nefes nefese ağzımın içine soluyarak konuşuyordu
Bense adını ağzımda duymanın şaşkınlığı ile donup kalmıştım...
İçimde seri şekilde kendini gömmeye başladığında tekrar acı dolu inlemeler ile zevk inelmelerim birbirine karışmıştı
" Bacaklarını belime sar"
Yaptım " Şimdi çek kendine beni" Her içime girişinde ben de bacağımda kendime bastırdım onu " artık seninle farklı şeyler yaşamak istiyorum"
O kadar zorlanıyordu ki konuşurken, bazen cümlesini tamamalayamayacak diye düşünüyordum.
Ellerini omuzlarımın başına geçirip " Şimdi çok sert gireceğim" deyip omzundan aşağı doğru beni bastırarak kendini içime gömdü
" ahhhhhhh" Başımı acı ile kıvırmış ondan uzaklaşmaya çalıştım ama omzumdan öyle bastırıyordu ki kımıldayamıyordum
Bir daha aynı şiddetle içime gömüp aynı şiddetle defalarca ve ard arda içime gömmeye başladığında kasığım parçalanıyor gibi acımaya başlamıştı
" acıyor ... acıyoooor ahhhh acıyoooor"
Göz yaşlarım akarken boğazımda elini hissettim. Dudağımı ısırarak " birdaha seni sikmemi istersen artık nasıl sikeceğimi biliyorsun"
Boğazımdaki elini açmaya çalışıyordum parmaklarım o kadar güçsüz ki.. 2 tanesi zaten kullanılamıyor...
Nefes alabileceğim kadar arada boşluk bırakıp tekrar sıkıyordu ve üstümde gözlerini kapatmış ard arda girerken tüm bedenim onunla birlikte titreyerek boşaldı.
" Ahh yavrum!" Kendini üstüme bırakmıştı, elini boğazımdan çektiği anda öksürmeye ellerimi yumruk yapıp göğsüne, kollarına vurmaya başlamıştım
" geri zekalı, manyaaaak! " Ben kolları da dahil neresi olursa vururken o belime sımsıkı sarılıp başını boynuma gömdü "mükemmeldin Masal'ım. Benden romantik bir sevişme bekleme yavrum, tanıdığın, tanıyacağın en sert erkeğim yatakta."
Dudaklarını boynumda hissettiğimde öfkem azalmıştı. Dediği gibiydi. Aletini içimden çıkarmıştı ama hala sanki ilk soktuğu halindeki gibi içimi sızlatıyor, batıyordu
" Çok korktum" dediğimde başını boynumdan çekip bana baktı. dudağıma masum bir öpücük bırakıp burnumu burnuna sürtüp alnını alnıma dayadı.
" Sen korku hissediyor musun?"
Hayır, sadece seninleyken hissediyorum. Alnını alnıma dayamış şekilde devam etti "her şeyi yaşayacağım sana. Öyle sahip olacağım ki döndüğümde o güzel kalçalarının üstüne oturamaycaksın. " Burnumun ucunu tekrar öpüp hapşırmama sebep olacak şekilde burnunu sürtüp kalktı üstümden.
" Hazırlan yavrum, ben gelene dek yuvada kalacaksın"
Hazırlan demekle hazırlanılıyor sanki! Canımı okudun be! Bir daha bu adamı ayak üstü azdırma Masal, üstünden TIR geçti resmen...
Oturmayı denedim... hadi ama, bu kadar batamazsın sanki hala içimde!