Dudaklarıma dokunan yumuşaklıkla gözlerimi araladım. Karşımda o renkli gözler, yüzümün etrafına dökülmüş saçlar... anında karşılık verip sarıldım. “Ya ne güzel bir sabah.” biraz daha öptüm. “Tamam kalk hadi ilk sıra bizim.” “Boş ver ya azıcık geç kalalım nasılsa orada bekleyeceğiz bozma şu anımızı.” “Off Mete öptüğüme pişman etme kalk.” “Bana ne bırakmam.” dedim altıma aldım. Doyasıya öptüm ve gıdıkladım altımda kıkırdayıp güldükçe bırakasım gelmedi. “Mete yeter.” çırpınışı fayda etmedi bırakmadım. “Lan bıraksana, nefessiz kaldım öleceğim.” bıraktım derin nefes alırken ikimizde kahkaha atmaya devam ettik. “Gittiğimiz yer de rövanşını alırm kıvırcık.” “Hah götüm yol yorgunu bayılmada.” aklıma gelenle elimi ağzıma kapattım. “Kız kaç saat yol nasıl gidilecek.” “Karavanı süren sensi

