Bölüm 1

477 Words
ZORAKİ GELİN Mardin Mercan korku ile dedesini izliyordu. Aklını yitirmek üzereydi. Ne diyorlardı? Üvey dayısı kız kaçırdıysa cezası neden Mercan’a kesiliyordu? Babaannesinin kollarının arasına sığınıp sessizce ağlarken fısıldadı. -Verdirme beni tontonum. Kıymasınlar. Dede( Hikmet Ağa’nın) otoriter sesi konakta yankılandı. -Berdel olacak. Mercan’ı akşama hazırlayın. Yaşlı kadın(Hatice) değerlisini iyice sarmaladı. -Neden ağa neden de hele? Sahipsiz diye mi veriyorsun bu günahsızı? Vermem… Verdirmem… Hikmet ağa hızla Hatice’nin yanına gitti. Sıkıca kollarından tutup ayağa kaldırdı. Hatice; -Vermem ağa ne olursa olsun ver- mem. Hikmet ağa öfkesini adeta eski karısından çıkarırken kenarda ilgi ile izleyen Hatice’nin kuması zevkten bayram yapıyordu. Hatice Hikmet’in ilk karısıydı. Bir kızları olmuştu. Başkada çocukları olmayınca, on yıl üzerinden geçince Hikmet kendisinden yaşça çok küçük bir kadınla ansızın eve çıka gelmişti. Hikmet Hatice’den boşanıp genç kadına nikâhı basmıştı. Kumasının işlemeleri sonunda Hatice geldiği konakta çalışanlardan aşağı konuma gelmişti. Kızı ise evdeki şiddetten bunalıp sevdiğine kaçmış, aile şerefine leke getirmişti. Kaçtığı oğlan bir süre sonra kızını geri getirip kapıya fırlatmıştı. Kızı hamileydi. Hem kızı hem Hatice yandı. Torunu dünyaya geldiği anda biricik kızı kollarında can verdi. Hikmet Ağa, kumasının dolduruşu ile bebeği birilerine vermek istemiş Hatice’nin mücadelesi sonrasında konakta kalmıştı. Daha çok çalışıyordu. Daha çok sessizleşirken konağın ana binasından ayrılıp çalışanların yaşadığı yere gönderilmişti. Sessizce torunu Mercan’ı büyütürken kalan son enerjisini Mercan’a akıttı. Konağın hanımı saltanatını yaşarken ağaya aslanlar gibi üç erkek evlat ikide kız evlat vermişti. Hikmet Ağa, Hatice’ye sert bir tokat atınca Hatice sinirle olduğu yerde sallandı. -Torunumu kurban etmem bilesin. Hikmet Hatice’yi döverken evin hanımı sinirle söyleniyordu. -Kız yaşadı. Hayatı düzene girecek. Hem ağam baksana şuna, iyi ki berdel varda evde kalmaktan kurtulmuş olacak. Kadının çocukları sinsi sinsi gülerken içlerinden en küçüğü olan Ceren sıkıca babasını kolundan tuttu. -Baba yapma ne olur. Şok olmuş gözlerle Mercan’a baktı. -Ne suçu var Mercan’ın -Sus dedim berdele seni mi sunayım? Karışma… Ceren, sinirle Baran’a döndü. -Pisliksin düşüncesiz mikropsun… Baran, kaçırdığı kızı kollarının arasına iyice sokup, fısıldadı. -Sakın telaş etme meleğim. Aydan korku ile önlerindeki sahneye bakmaktaydı. Baran’a döndü. -Mercan’a yazık. Abim çok serttir. Hiç acıması yoktur. Bize kızgınlığından gözleri kör olmuştur. Kızı çiğ, çiğ yer. Hele sahipsiz olduğunu öğrendiğinde… -Korkma dedim ya meleğim. Mercan çok sağlamdır. Hatice yüzüne inen son yumruğun etkisi ile yere savrulunca Mercan panikle yere çömeldi. -Anneanne! Kadından ses çıkmayınca kuma kibirli sesi ile yeniden ateşi körüklemişti. -Bak nelere yol açtığına gördün mü? Akıllı uslu olsaydın bunlar olmayacaktı. Mercan; -Neden? -Seni bu evde istemiyoruz. Fazlalıksın. -Bırakın gideyim. Ceren hızla Mercan’ın yanına çömeldi. -Bırak kız, annem de olsa aman dileme. Kuma Asiye; -Ceren dedim. Başımın derdi yerden kalk bakayım. Ne işin var o ucubenin yanında? Hikmet ağanın sesi tüm konakta yankılanmıştı. -Hazırlan Mercan seni bu konakta yeterince besledim. Hala seni günah tohumu olarak görüyorum. Ya gidersin ya da ölürsün. Mercan, ellerini yumruk yapıp doğruldu. Dedesinin karşısında dimdik durdu. -Hakkım varsa ölümü seçerim. Ne bitmez hayatmış meğer. -Ölürsün dedim. -Öldürün. Bir kez ölürüm. Bir kez dedim.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD