KANLI TÖRE

674 Words
Kalk ! Narin , abin geliyor , kaçmamız lazım ! Kaya’nın sesi titriyordu ama kaçmak ona yakışmazdı . Narin’in elini tuttu ve gözlerinin içine baktı . "Nereye kaçacağız ? Abimin karşısına çıkıp konuşalım . O beni anlar , kaya . Bu mu senin sevgin , aşkın ? Karşında dimdik durmalıyız ! Abimin karşısına dikilmeliyiz ! " İçeride ayak sesleri duyuldu . Serhat kapıda belirdi . "Neredeler ?" diye sordu adamlarına . "İçerdeler , ağam ." Serhat gözlerini kıstı . "Siz burada bekleyin ." İçeri girdiğinde , Narin’in titreyen sesi yankılandı : "Abi yapma , ne olur !" Serhat sert bir bakış attı . "Çekil Narin , kenara !" Narin gözyaşları içinde kardeşini korumaya çalıştı . "Olmaz abi , izin vermem ! Kansa kan , ikimizin de canını al !" Serhat , gözünü Kaya'ya dikti . "Karşıma geçip isteseydin kardeşimi . Ama sen karşımda titriyorsun ! Bu mu sevdan ha , Kaya ?!" Kaya’nın yumrukları sıkıldı ama başını dik tuttu . Serhat , adamlarına döndü : "Kaya , Narin'i evine götür ." "Ağam ?" "Ne diyorsam o !" Adamlar itirazsız başlarını eğdiler . Gecenin karanlığında Mardin’in taş sokaklarında sessizce yürüdüler . Sabahın ilk ışıkları Alas Aşireti konağının taş duvarlarına vururken ,mesele aşiret büyüklerinin önüne serildi . "Ağam , şimdi ne yapacağız ?" Serhat Ağa , derin bir nefes aldı . "Kan dökmeden halledeceğiz bu işi ." Yaşlı bir adam öne çıktı . "Ağam , aşiretimizden kız kaçırıldı ! Oturup eğlence yapamayız ! Ya Ahmet'in kızını alacağız ya da Kaya ile Narin’in başını !" Serhat’ın bakışları dondu . "Kimsenin kılına dokunulmayacak ! Ne Kaya’nın ne Narin’in !" Bir sessizlik çöktü . Amcası , Serhat’a yaklaştı . "Aşiretimizde başı bağlı olmayan erkek yok . Sen varsın oğul sadece ." Serhat Ağa’nın gözleri karardı . "Beni saymayın , amca !" "Serhat ! Aşiretimizden kız kaçırıldı , oğul ! Bunun töresi var ! İkisinden birini seçmelisin . Unutma !" Serhat yumruklarını sıktı . Tam o sırada babası Yusuf Ağa içeri girdi . "Oğul , ağalığı sana verirken söylemiştim . Bu kadar insanı bir arada tutmak kolay değildir . Bize evlat acısı yaşatma ! Kan dökülmesini istemiyorsan Ahmet'in kızını al . Bizi şereflendir ! Kararını tez elden ver ." Serhat’ın nefesi sıklaştı . Tam o anda annesi Azize Hanım yanına geldi , gözleri doluydu . "Oğlum , Narinimi almayacaksın değil mi benden ?" Serhat , annesine döndü , gözleri yumuşadı . "Yapma ana , böyle ... Sana evlat acısı yaşatmayacağım !" Azize Hanım derin bir nefes aldı . "Doğru mu dersin , Serhat'ım ?" Serhat annesinin elini öptü ve başını eğdi . Tam o sırada içeri giren bir adam , Serhat Ağa’ya döndü : "Ağam , haber beklerler ." Serhat gözlerini yumdu , kararını verdi : "Ahmet'e haber verin . Düğün hazırlıklarına başlasınlar . Berdel olacak ! Kız alıp kız vereceğiz !" "Ağam , kız küçüktür ama Azize Hanım öğretir ." Serhat kaşlarını çattı . "Kaç yaşında ki ?" "On üç yaşındadır , ağam ." Serhat Ağa sessizleşti . Mardin’in manzarasına daldı ... -------- O sırada Narin gözyaşları içinde fısıldadı : "Öldürecekler bizi , değil mi ?" Konağın içinde derin bir sessizlik oldu . Nergis , gözleri dolu dolu , isyan etti : "Kızım Dilan'ı vermem ! O daha çok küçük ! On üç yaşındadır ! Olmaz !" Kaya , babasını bir kenara çekti . "Baba , Dilan daha çok küçüktür ! Aklıma bir fikir geldi ama !" Babası kaşlarını çattı . "Nedir söyle ?" "Zümrüt !" Babası , duyduklarına inanamayarak geri çekildi . "Herkes onu öldü biliyor , oğul !" "Baba , Dilan daha çok küçüktür ! Zümrüt’ü verelim ! Onu bulmalıyız !" Babası derin bir iç çekti . "Nasıl olacak oğul ?" "İzmir'e gidiyoruz , baba !" O sırada İzmir’de , lüks bir restoranda Zümrüt , erkek arkadaşı Ali ile yemeğe çıkmış , kahkahalar atıyordu . O , her şeyden habersizdi . Modern bir ailede büyümüş , pahalı okullarda okumuştu . Evlatlık olduğunu biliyordu ama hissettirilmemişti . Ama kader onun için başka bir yol çizmişti ... Ve sabahın ilk ışıklarıyla Kaya ile babası İzmir’e doğru yola çıktı ...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD