Aybars’dan Odadan çıktım, bayoya giderken Mihra çarptı bana. Bu kız çok dalgın, hiç dikkatli değil. Saçlarını kesmiş, yüzüne dökülen saçları kendisinden daha hırçın, daha asi… Saçlarından etrafımı saran kokuyu saymıyorum. Yatağıma, yastığıma sinmiş olan onun kokusu. Kendime gelmek için tartışma çıkardım. Kendini savunurken, gözleri asla titremiyor, bakışını kaçırmıyor. Sakladığı şeyler var, anlatmadığı. O evden neden kaçtığını tam olarak anlatmadı. Sadece “Kaçmam gerekiyordu.” dedi, başka bir şey demedi. Sakladığı her neyse çıkacak yakında ortaya. Karakola gittiğimde tim hazırlanıyordu. “Ömer, durum raporu.” “Komutanım, iş biraz karışık.” “Nereye gidiyoruz?” Gereken bilgileri alırken bir taraftan da hazırlanmaya başlamıştım. “Aslına bakarsanız tek bir yerden saldırı olmuyor komutan

