Bir daha buralara ayak basmayacağıma emindim. İsviçre’nin kışına aşıktım fakat tek bir kötü anı binlerce unutulmaz anıyı silip atacak güçte olabiliyordu. İsviçre defteri jete binip İstanbul’a uçuşa geçtiğimizde çoktan kapanmıştı. Bora bana hayatta asla dememem gerektiğini kötülüklerini kalbime ince ince işlerken öğretmişti. Evet, ne yakı ki kalbime… Ne yaparsa yapsın ilk darbeyi kalbim alıyor hayal kırıklığıyla yıkılıyordu. Bu da intikamının bir parçasıydı. Beni kendine her yönden bağlayıp her yerden acı çekmemi istiyordu. Ben ise fiziksel bir acı bile yaşatamıyor içimdeki intikam hırsından boğulup kendimi küçültüyordum gözünde. Bir yere kadar dayanacağımı sonrasından hatırlayamayacağım şeyler yapacağımı adım gibi biliyordum. Hayatımı kendi ellerimle bitirebilirdim. Buna bir dur demeli

