Beni burada neyin beklediğini tahmin edemiyordum. Alplerdeki dağ evinde nasıl kötü bir sürpriz yapabilirdi ki? Kayak takımlarımı mı gözümün önünde kıracaktı? Hiçbir şey aklıma gelmiyordu ve kibirle bakan yeşil gözleri de hiçbir ip ucu barındırmıyordu. “Merak etmiyor musun?” diye sordu arabadan inmediğim için. Donuk ifademi koruyarak “Kötülüğüne alıştım. Artık beni hiçbir şey şaşırtmaz.” dedim. Bora benimle alay edercesine dudaklarını büküp elindeki tableti yanına bırakıp arabadan inmek için hareket etti. Önümden geçip arabadan indiğinde bana bakmadan yürüdü. Peşinden gitmekten başka çarem yoktu. Güç ararcasına derin bir nefes alıp aradan indim. İki koruma abanın önünde bekliyordu ama birinin elinde siyah markası yazılı olmayan bir kılıf vardı. “Bora bey giymenizi istiyor.” diye bana

