4.Bölüm Şefika'nın doğurduğu

688 Words
Sibel'den Sabah kendime geldiğimde göz kapaklarım açılmamak için direniyordu.Kapı açılma sesi, ardından annemin terliğinden çıkan tıkırtılar, odama giren kişinin annem olduğunu kanıtladı. Gözlerimi hafif aralayıp annemin odamda ne yaptığına baktım.Beni merak edip geldiği pek görülmüş şey değildi. Elindeki tepsiyi sehpaya bıraktı benden tarafa dönüp,tepemde konuştu. "Sana aklını başına al dedim, sen ne yaptın beni dinlemedin." Gözlerimi onu göremeyeceğim yöne çevirip, keşke birazda sevgini gösterseydin, bir kere de olsa seni seviyorum kızım deseydin.dedim "Hâlâ mı Sibel...!" Bir kaç dakika tepemde bakleyip benden duymak istediğini duyamayınca sinirlendiğini belli etmek ister gibi, girişinin aksine gürültülü bir şekilde odamdan çıkıp gitti. Usul usul yerimden kalktım yediğim dayak bedenimde yaraydı, ya yüreğimdeki açılan yara, bunun ilacı varmıydı. Biraz karnımı doyurup,ağrı kesici aldım. Odanın içinde bir ileri, bir geri,gitmenin hiç bir faydası olmadığını öğrendiğim dakikaları yaşıyordum.Kaç dakika odayı turladım sayamamıştım telefonum titreyip duruyordu.Elime alıp gelen mesajlara baktım çoğu Tuğba dan diğerleri Soner'in mesajları. "Nerdesin...?" "Küsmüyüz?" "Cevap vermek zor olmamalı." gibi uzayıp, giden mesaj listesi vardı. Annem mahkuma yemek getirir gibi yine odama akşam yemeği koyup gitti, tek kelime etmedi. Odanın içinde her zamanki yanlızlığımı kutlarken telefonuma gelen mesaj böldü ebedi yanlızlığımı. " Her zaman gittiğim bir mekan var biraz eğlenmek istemezmisin?" yazmış Daha bunla ilgili buluşalım, görüşelimle ilgili birsürü mesaj atıyordu ama hiç birne gitmek istememiştim. Aklıma gelen şey ile hemen telefonun mesaj bölümüne girdim. "Saat birde bizi bıraktığın yerden alırmısın? yazdım." Kendime birgün veriyorum felekten eğlenip, coşmalık sonrada ölmeyi bekleyeceğim. Aslında içten içe babamla hesaplaşmaydı. Küçük yaşımdan beridir sen kızsın gülme, sesli konuşma, kimseye bakma.Kız çocuğu şımartmaya gelmezdi bizim evde, kızını dövmeyen dizini döverdi.Düşünme sibel dedim ve ayaklandım. Babam yarın izin günüyse gece eve gelmezdi. Namuslu insandı benim babam, namusuyla kumar oynayanlardan. babamın gelme saatine kadar bekledim. Yarın babamın izin günü gelmeyeceğinden emindim evdekilerin uyumasının ardından gizlice çıktım evden. Sokağın başında köşede bekleyen arabayı tanımıştım. Soner beni görünce çıktı arabadan. "Seni görebilmek çok güzel" derken yanağımdan öptü bir anda yaptığı şeye kaşlarımı çatıp etrafıma baktım.Birileri görürse hiç iyi şeyler olmaz," hadi götür beni" dedim. Soner'in yantarafına geçip oturdum. "Tamam kızma hemen kaç gündür yalvarıyorum seni görmek için bugünün bir özelliği varmı?" Neden bu kadar beni görmek istiyor ki bu? "kutlama yapıcaz" dedim. "Neyi kutluyoruz?" "Benim düğünü desem ne derdi acaba? " "Boş ver eğlenmek istiyorum sadece. " "O zaman doğru adres" Göz kırparak söylemişti öz güven tavan zaten Aslında yakışıklı kibar biri ama baba parasıyla kendini birşey sananlar dan yolun geri kalanını pek konuşmadık. Mekana vardığımız da anahtarı vale ye verip girdik.Biraz heycan yaptım hiç gelmedim böyle yerlere kapıdan girdiğimde keskin alkol kokusuyla yüzümü buruşturdum tadını bildiğim birşey değildi ama kokusunu babamdan biliyordum.İçerde son ses müzik ve dünyayı boş veren havasıyla dans eden insanlar vardı.Bazı insanlar yuvarlak masada ayakta bazıları locada içip eğleniyordu. Bizde locaya geçtik Soner'in buralarda çok bulunduğu belliydi koltuğa oturup çantamı kenara koydum. dans eden insanlardan gözlerimi alamıyordum bir türlü. "Bu sefer oturmak yok eşlik et" Bende ona ayak uydurdum kutlama yapmaya gelmiştim sonuçta. Hayatımda dans etmediğim kadar dans ettim Soner içecek söylemişti bende merakımdan Soner'in bardağından bir yudum aldım. Soner'den Bir yudum bir yudum derken sarhoş olmuş deli gibi dans eden kıza baktım.Baya güzel dans ediyordu.Sadece beş dakika yanlız bıraktığım kız pisttin ortasında bir kadınla kavga ediyordu, hızlıca yanına varıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. "Burda da mı buldun beni sen yaa hıı söyle. Oğlun nerde bırakmazsın sen evde hadi söyle Şefika..." Kadına söylediklerini duyunca hemen yanına vardım.Kadın beni görünce Sibel'i gösterip "Alın şunu başımdan Şefka mı? her kimse beni birine benzetti." Kolumu bedenine sarıp kadını arkamıza bırakacak şekilde döndürdüm. Hadi gidelim seni evine bırakayım. "Eve gitmesek olmuyor mu?" ağzında kelimeleri yuvarlayarak dudağını büze büze konuştu. "Hadi Sibel hadi gidelim gel şöyle." " Şefika yalnız gelmiş bak oğlu Şevki'yi evde bırakmış. " "Şevki, Şefika bir sürü isim sayıyordu." "Şevki kim? " "Şefika'nın doğurduğu" Konu saçma bir hal almıştı tamam hadi gidelim. Bedeninden tutup çıkışa götürdüm. Onu aldığım sokağın başına geldik arabayı durdurup sağımda mışıl mışıl uyuyan kıza baktım."Sibel şşşştt Sibel hadi uyan evini tarif etmen lazım." "Hıııhhh uyicam" "Haydaa ee ne yapcaz şimdi? " İçeceğimi bildiğim için buraya yakın bir arkadaşımın anahtarını almıştım.En iyisi Sibel'i ayıltır götürürüz artık. Sibel kucağımda anahtar elimde zar zor açtım kapıyı.Hayır ağzıma s...tın be kızım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD