Elimi tuttuğu an, kalbim yerinden çıkacak gibi çarptı ama geri çekilmedim. Parmaklarını parmaklarıma doladı, tenine dokunduğumda içimde bir ürperti yayıldı ama bu korku değildi... bu, güvenin ürpertisiydi. Demir yüzüme baktı, o tanıdık derin sessizliğiyle. “Emin misin?” dedi fısıltıyla. Başımı salladım. Gözlerimi kaçırmadım. “Eminim.” Sözler ağızdan çıkar bazen, ama gerçek karar gözlerde okunur. Demir bunu biliyordu. Gözlerimin içine öyle uzun ve öyle dikkatli baktı ki... sanki kalbimin haritasını çıkarıyordu. Sonra başını eğdi, alnını benim alnıma yasladı. “Senin kalbinin bana açılması için bir ömür beklerim,” dedi. “Ama şimdi, şu an... yalnızca yanında olmak istiyorum. Yanında ve seninle.” Kalbim hafifçe titredi. “Ben de senin yanında olmak istiyorum... her anlamda.” Demir dudaklar

