Eve geri giderken kolyemi nerde düşürmüş olabilirim diye dünler neler yaptıgımı aklımdan geçiriyordum. Odama baktım, parti evine zaten sorduk, dün Zeynep'gile kahvaltıya da gitmiştik. "Zeynep'gile gidelim birde oraya bakalım." dedim yolda yürürken aklıma şeyle duraksadım. "Orda da yok, Ufuk'a sordum. Zaten bizimle sahilde buluşcak." dediğinde koluma girip yürümeye devam ettik. "Hangi ara sordun?" "Nereye daldıysan artık fark etmedin." dediğinde sesindeki imâya anlam veremedim. Benim derdim koylem yine neye kızmıştı? Pars'ın niye kızdığını anlamadığımdan sessizce yürümeye devam etiğimizde geçenki kafenin önüne gelmiştik. "Hadi gel bir kahve içelim. Ssabah sabah seni yordum." diyip gülümsediğimde kolundan çekiştirerek istemese de zorla kafeye girip cam kenarına oturarak siparişimizi ve

