Başımın ağrısıyla, elimi kafama çıkartıp, acıyla kıvrandım. Zihnimde canlanan görüntülerle hızla gözlerimi açıp uzandığım yerden doğrularak etrafıma bakındım. Batuhan beni görmemişti. Ve ben yine kaçamamıştım. "Kesin bu Demir'in oyunlarından biridir." Diye düşünürken, yatağın solunda duran camın karşısında, Yiğit'i görmemle şaşkınlıkla ağzım açıldı. "Yiğit..." Dedim sesimdeki şaşkınlık bariz bir şekilde belli olurken, Yiğit bana dönüp, "Uyandın mı?" Diye sordu soğukkanlılıkla. "Ne oldu? Neredeyim ben? Ve senin burada ne işi-" Sözümü yarıda kesip, sinirle. "Demir'in oyunu değil mi! Beni o kaçırdı! Öküz herif işte!" Diye bağırıp sinirle yataktan kalktım. Yiğit bir an ne yapacağını şaşırarak bana baktığında, "Hepinizi döveceğim ya! Sizi sahtekar, hastane kaçıkları! Ne güzel kaçacaktım işte!"

