Ahmet ten :
Naz'ın yanından ayrıldıktan sonra Beta ile konuşmak için sürü evindeki ofisine doğru yürümeye başladım. Merdivenleri ikişer üçer çıkarken, Beta'nın neden bu kadar acil bir şekilde benimle konuşmak istediğini düşünüyordum. Nihayet, ofisinin bulunduğu kata geldim. Koridorun sonundaki ofisin kapısına tıklatıp içeri girdim.
Gördüğüm manzara karşısında dehşete kapıldım. Beta, başı iki elinin arasında, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş bir halde masasının başında oturuyordu. Önünde bitmiş halde iki viski şişesi duruyordu ve üçüncüsünü de yarılamıştı. Bu haliyle, daha önce tanıdığım güçlü ve kendinden emin Beta'dan eser yoktu.
Karşısına geçip derin bir nefes aldım ve endişeyle sordum, "Dostum, iyi misin? Neyin var? Ne bu hal?" Beta, artık konuşmaktan bile aciz bir şekilde bana ba
