İğnenin teni delip damarımın içine girmesi fal taşı gibi açılmış gözlerimle izledim. İğneden küçüklüğümde dahi korkmazdım ama şimdi tüm tüylerim diken dikendi. Aaron kanımı aldığı süre boyunca nefes dahi almamıştı. İğnenin batışını bile hissetmemiştim. Aaron ilk küçük tüpü doldurduktan sonra ikincisine ve aynı şekilde kanımla doldurdu. Gözlerini kısmış kan aldığı ince damarımdan ayırmamıştı.
Alaycı bir sesle, "Uslu kız." dedi "Şekeri hak ettin."
Gülümsedim. Aaron kolumdan iğneyi çekerek üzerine bir parça gazlı bez bastırdı. İğneyi batırıp kan aldığı yer biraz sızlamıştı. Elini üzerimden çekti bu sefer gazlı bezi kan alınan yere ben bastırıyordum. İlk önce beni muayene etmiş sonra kanımı almıştı. Aaron kanımla doldurduğu bir tüpü kale içinde nadiren görebildiğim pencerelerden birinden oda
