Annemin güncesini Lux da bıraktığım için hâlâ pişmanlık yaşıyordum ama günceyi yanımda taşıyamazdım. Sky'ın kitaplarının durduğu rafta güvendeydi. Geri döndüğümüzde günceyi mutlaka geri alacaktım. Annemin maceralarını okumak için can atıyordum. "Bana bu binanın diğer katlarının Hukuk Bürosu olduğunu söylememiştin." dedim. Sky kapıyı omzu ile ittirirken bana gülümsedi. Döner kapıdan dışarı çıktığımızda kendimi Los Angeles'ın kalabalık kaldırımlarından birinde bulmuştum. Sky kolumdan tutup kendiyle bir beni de kalabalığın içine soktu. İnsanların hepsi günlük hayatlarındaki işlerine koşuşturmaya devam ediyorlardı. Düşünceleri de asla susmuyordu. En sıkıcı düşünceden en mahrem gerektiren düşüncelere kadar hepsi kulaklarımda çınlıyordu. Akıl karıştırıcıydı. Kendimi birine odaklamam gerekiyor

