Gizli Planlar

1069 Words
Adar Şadoğlu Çiçeği zar zor ikna edip Avm’den eve götürmüştüm. Orada onunla konuşup biraz ajitasyonla ikna edip konağa, yani benim için kaos merkezine dönecektim. Gerçekten tam bir kaos merkeziydi, kimsenin aklına gelmeyen yılanlıklar bizim konaktan çıkardı. Bazen konağı içindekilerle birlikte yakmamak için kendimi zor zabdediyordum. Çiçek yol boyunca öfkeyle soluyordu. Yani ne var bunda ? Bir yıldır birlikteyiz ve bana karşı o kadar soğuk olduktan sonra benden sadakat mi bekliyordu. Tam bir aptaldı. Hayal dünyasında yaşıyordu. Onu ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum. Ah görür görmez bu kadın benim olmalı demiştim. Berfinin okulunda Edebiyat Öğretmeniydi ve benim manyak kardeşim ondan hiç hoşlanmazdı. Berfin evde öyle bir anlatırdı ki onu 60 yaşında falan sanıyordum. Ama karşımda en az 1.70 boyunda, neredeyse kum saatini andıran bir vücut, beyaz ten ve uzun mükemmel siyah saçları olan bir afet görünce neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Onu elde etmek benim için oldukça zor olmuştu. Tabi elde edince işler değişti mi HAYIR ! kadın tam bir kitap kurduydu ve aynı zamanda yazar olduğu için gece gündüz kitap yazıyordu. Bana bunları heyecanla anlatırken ilgiyle onu dinliyormuş gibi yapıyordum. Ona dokunmak için can atıyordum ama geçip karşıma saçma sapan şeyler anlatıyordu. Aşka inan cici kızlardandı. Bu durumda onu aldatmış olmamı yediremeyecekti ama benden de vazgeçemezdi. Vazgeçmemeliydi. Eve bu düşüncelerle gelmiştik. Simdi nasıl anlatsam olayı en az hasarla sonuçlandırırız diye düşünüyordum. Tabi aklım birde beni tuzağa düşürebileceğini sanan Dilandaydı. Adamlarıma onu odaya kapatmalarını iştemiştim. Ona yapacaklarımı daha bilmiyordu. Çiçek karşımda oturmuş benden açıklama bekliyordu. “Gül Çiçek! Nereden başlayacağımı bilmiyorum.” Ona hep Çiçek derdim ama bilerek damarına basıyordum. “O kızla el ele ne yaptığını söylemekle başlamaya ne dersin?” Bunu çok kızgın bir tonda söylemişti. İşimin zor olduğunu anlamıştım. Ama hamileydi salak kız ve bunu benden önce aileme söyleyecek kadar aptalın tekiydi. “D-dilan benim bebeğimi taşıyor.” Bunu dedikten sonra sinirle yerinden kalkıp bana bağırmaya başlamıştı. Çiçeğin bu huyundan nefret ederdim. Bana asla saygı duymazdı. Onunla olmak için hep alttan alıp duruyordum ama bugün yapmadım. Tam onu öpüp istediğimi alacaktım ki evdeki adamlardan telefon gelmişti. “abi Dilan hanımı anneniz odadan çıkardı” Bunu duyunca iyice sinirlendim. Hemen konağa dönmem gerekiyordu. Birde Çiçek beni zorlayıp duruyordu “Ya sen beni aldatıp başka kadınla olmuşsun. Birde bırakmayacağım diyorsun!” Bunu diyince bende şarteller iyice attı. Kadına bak hem ona dokunmama izin vermiyor hem de hesap soruyor “ Bana bak Çiçek Hanım beni sınama! Seni aldatmama sen izin verdin. Ne zaman sana yaklaşsam yok Adar, olmaz Adar. Bende erkeğim lan! Senin nazını mı çekeceğim birde?” Şaşkınlıkla bakıyordu bana. Bana böyle bakınca onu alıp odaya kapatmayı çok istiyordum. Hem ben Ağayım zaten. Kuma da alsam, dört kere evlensemde kimse bana bir şey diyemezdi. Aklıma gelen şeyle yeni bir plan yaptım. Çiçeği bırakmazdım. En azından işimi bitirmeden. Ona daha fazla laf anlatamakla uğraşamazdım.“Benimle düzgün konuşacaksın Gül Çiçek hanım! Benim karım sen olacaksın. Dilanda çocuğumu doğurması gereken kumam. Beni anladın mı? Şimdi gidiyorum ama bir yanlışını duyarısam seni mahvederim.” Son sözümü söyleyip çıktım hemen. Nedense hiç güvenmiyordum ona. Çiçek şimdiye kadar tanıdığım çoğu kadından cesur ve kendinden emin bir kızdı. Onun bu özelliği çoğu erkeği büyülese de ben nefret ediyordum. Bütün kadınlar gibi bana köle olmasını yeğlerdim. Onu eğitmem gerekecekti belki de bunun için geç kalmıştım. Adamlarımdan birini Çiçeğin evinin önüne bıraktım ve konağa döndüm. Annem yeğenine dayanamamış ve dışarı çıkarmış. Birde gülüşüyorlar. Ben nelerle uğraşıyordum. “Anne! Ne oluyor burada? Bu kız neden odada değil?” Dilan korkup annemin arkasında sinmişti hemen. Sinsi yılan! Ben sana ne yapacığımı biliyorum. “Oğlum ne olursa olsun bu kız hamile! Ona böyle davranamazsın!” tabii yeğeni ya hemen savunur. “Banane anne! Benim odama, sınırlarıma, yatağıma girerken bana mı sordu?” Sesim sert çıkmıştı. Bunun yüzünden Çiçek gidecekti ellerimdem. “Oğlum sen ne diyorsun böyle?” ben herkese böyle davranırdım ama Dilan olunca annem iyilik meleği olmuştu. “Hem sen o Çiçek denen kızdan ayrılmadın mı? O kız değil Dilan olacak gelinim!” Bunu diyince dişlerimi sıktım. Kesin annem verdi bu aklı Dilan’a. Dilanda annemden güç alıp zaferle gülüyordu. “Defol git karşımdan!” daha fazla katlanamayacaktım. “oğlum!” “Sen sus anne! Defol hemen odana. Beni delirtme. Annemle konuşacaklarım var.” Dilan korkup gitmişti. Hemen anneme döndüm. “Bana bak Zelal hanım! Madem Dilanla evlenmemi istersin...” Konuşmayıp yüzüne baktım bir süre. Merakla ne diyeceğimi bekliyordu. “Kuma olacak! Çiçekte ilk karım!” Gül Çiçek Demir Onur bana planı anlatırken tedirginlik yüklendi vücuduma. Çok mantıklıydı ama Adardan çok korkuyordum. Bugün bana gerçek yüzünü göstermişti. Umay hemen istifa işini halledecekti. Onur da beni almaya gelecekti. Tabii birde onun azarını yiyecektim. Umaya göstermiyordum ama aslında çok üzülüyordum. Bir yıldır birlikte olduğum adam beni aldatmıştı. Tam bir şerefsizdi gerçekten. Sırf onunla birliktelik yaşamıyorum diye hem de. Bunu düşünmek bile midemi bulandırıyordu artık. Halbuki Adar’a karşı tabularımı yıkmak için çok çabalamıştım. Ama olmuyordu! Bana dokunuca geri geri kaçmak istiyordum. Bunun nedenini çok düşünmüştüm ama bir türlü mantıklı bir sonuca varamıyordum Düşüncelerimi telefon sesi böldü. Adar arıyordu. Ofladım! “kim arıyor?” Umay işlerini halledip yanıma gelmişti. “Adar arıyor! Ne yapacağım?” biz karar verene kadar telefon kapanmıştı. Ardından hemen mesaj geldi. Üstten baktım “Telefonlarıma cevap ver Çiçeğim!” bunu okuyunca tüylerim ürperdi. Sonra tekrar çaldı. “Cevap ver bence Çiçek” kararsızdım. Bunu farkeden Umay “Tatlım! Eğer cevap vermezsen buraya gelir ve planımız mahvolur.” Haklıydı. Derin bir nefes alıp cevapladım. “Efendim.” “Naılsın Çiçeğim?” Allahım ya nasıl böyle olabiliyordu. Ters davranmak benim için dezavantajdı. O yüzden sakin olmaya çalışarak “ nasıl olmam gerekiyorsa öyleyim Adar!” umay bana onaylamaz bakışlar atıyordu ama böyle konuşması da kanıma dokunuyordu. “Biz bugün seninle ne konuştuk? Hemen unutmuşsun Çiçek!” nasıl unutabilirdim ki. “Hayır unutmadım” “Cık cık cık Çiçeğim. Bazı şeyleri tam hatırlamıyorsun. Sana çok güzel hatırlatacağım merak etme” gözlerimi devirdim. Gerçekten midemi bulandırıyordu. “Neyse konumuz bu değil. Umay gereğinden fazla kaldı evde. Sakın beni sinirlendirecek şeyler yapmayın Çiçeğim! Hiç iyi olmaz.” Korkuyla Umaya baktım. Hoparlöre aldım telefonu. “Arkadaşımla da dertleşmeyim mi Adar?” ağzını arıyordum aslında. Manyak herif adam bırakmış demekki evin önüne. “Ne yaparsanız yapın. Ama aklının bulanmasına izin verme sevgilim.” Cevap vermemi beklmeden kapattı. Umayla birbirimize baktık. “Ne yapacağız. Gitmemiz zorlaştı” “Hayır canım! ..” Umay anlatırken rahattı ama ben yinede korkuyordum. Umay artık hazırlanmam gerektiğini söylemişti. Onurun ailesi çok zengindi o yüzden her şeyi daha kolay hallediyordu. Umarım Adar bu gizli planımızı anlamazdı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD